Dünya Barış Günü açıklaması: Savaşın kazananı, barışın kaybedeni olmaz – D20Haber
26.04.2024, Cuma
14 °C / 28 °C Denizli Hava Durumu
  1. ANA SAYFA
  2. /
  3. YAŞAM
  4. /
  5. SİVİL TOPLUM
  6. /
  7. Dünya Barış Günü açıklaması: Savaşın kazananı,...

Dünya Barış Günü açıklaması: Savaşın kazananı, barışın kaybedeni olmaz

A- A+
D20HABER
Yayınlanma: 1 Eylül 2018 Cumartesi - 18:19Güncelleme: 1 Eylül 2018 Cumartesi - 18:19
Dünya Barış Günü açıklaması: Savaşın kazananı, barışın kaybedeni olmaz

Denizli’de 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla bir araya gelen sivil toplum kuruluşlarının üyeleri, “Savaşın kazananı, barışın kaybedeni olmaz” mesajını verdi.

Siyasi parti ve STK üyeleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla Candoğan Parkı önünde bir araya geldi. Hazırlanan metni Eğitim-Sen Denizli İl Başkanı Mehmet Dede okudu. “Tüm savaşlar iç savaştır, çünkü tüm insanlar kardeştir. Savaşın kazananı, barışın kaybedeni olmaz” diyen Dede, şunları kaydetti:

“Savaşa, çatışmaya, kutuplaştırmaya karşı herkesi barışın iyileştirici gücüne sahip çıkmaya çağırıyoruz. İnsanlık tarihinin en acımasız, en kanlı ve en kirli savaşı olan İkinci Büyük Emperyalist Paylaşım Savaşı’nın başladığı 1 Eylül 1939 tarihinin üzerinden tam 79 yıl geçti. Ardında en az 52 milyon ölü, milyonlarca engelli, moloz yığını haline gelmiş kentler, büyük bir acı ve gözyaşı bırakan bu büyük yıkımın başladığı tarih olan 1 Eylül tüm dünyada Barış Günü olarak kutlanıyor. Ancak aradan geçen 79 yıla rağmen emperyalist ülkeler, hegomonik güçler savaştan, kan dökmekten, barbarlıktan vazgeçmiyorlar. Dünyayı kana bulamaya devam ediyorlar.

Yüzlerce yıldır sahnelenen emperyalist hegemonya alanlarını genişletme projesi halklar arasındaki milliyet, din, dil, etnik kimlik farklılıklarını düşmanlaştırma politikalarına, savaşlara alet etmeye devam ediyor. Sürüp giden savaşlarda yok olan hayatlar, doğada yaratılan tahribat, açlığa, susuzluğa, sefalete sürüklenen milyonlar, göç yollarında yitip giden yüz binler, her geçen gün derinleşen gelir adaletsizliği umurlarında bile değil. Başta yanı başımızdaki Ortadoğu olmak üzere tüm dünyada silahlar konuştukça bütün insanlık ağır bedeller ödüyor. Eşitliğe, özgürlüğe, demokrasiye dair temel kazanımlar her gün biraz daha yok ediliyor.

Dünyada, bölgemizde ve ülkemizde yaşanan gelişmeler barış için daha fazla mücadele etmemiz gerektiğini gösteriyor. Hangi milliyetten, dinden, mezhepten olursak olalım hepimiz adaletin, eşitliğin, kardeşliğin, paylaşımın, yardımlaşmanın, dayanışmanın, insanca bir yaşamın kalıcı hale getirildiği bir dünyaya özlem duyuyoruz. Bu özleme kavuşmanın yolu savaş ve çatışmadan değil, barış ve kardeşlikten geçiyor. Bunun için emperyalist ülkelerin ve işbirlikçilerinin çıkar kavgasının eseri savaşlar yoksul halkların ve biz emekçilerin savaşı değildir. Savaş ve çatışma ortamını besleyerek ülkemizin içinden çıkılmaz bir felakete sürüklenmesine karşı hepimizin barışın iyileştirici gücüne ihtiyacı var.”