Göz hastalarına elektronik büyüteçle görme kolaylığı – D20Haber
26.04.2024, Cuma
14 °C / 28 °C Denizli Hava Durumu
  1. ANA SAYFA
  2. /
  3. SAĞLIK
  4. /
  5. HASTANELER-SAĞLIK MERKEZLERİ
  6. /
  7. Göz hastalarına elektronik büyüteçle görme kolaylığı

Göz hastalarına elektronik büyüteçle görme kolaylığı

A- A+
D20HABER
Yayınlanma: 19 Haziran 2018 Salı - 12:50Güncelleme: 19 Haziran 2018 Salı - 12:52
Göz hastalarına elektronik büyüteçle görme kolaylığı

Özel Gözakademi Hastanesi hekimlerinden Opr. Dr. Hüseyin Aslankara, az görme probleminin hemen her yaş grubunda yaşanabildiğini, hastaları optik ve optik olmayan yöntemlerle görme duyusunu artırma konusunda destek verdiklerini söyledi.

Çocuk yaştaki bazı hastalıklar ile ilerleyen dönemlerde yaşlılığa bağlı olarak görme probleminin ortaya çıktığını anlatan Opr. Dr. Hüseyin Aslankara, görme bozukluğunun yaşam kalitesini olumsuz etkilediğini, kişinin bazı ihtiyaçlarını kendisinin karşılayamamasına yol açtığını belirtti. Opr. Dr. Aslankara, az görme problemiyle ilgili sorularımızı yanıtladı. İşte söyledikleri ve önerileri…

Az görme nedir?

Görme fonksiyonu diğer tüm duyular gibi bireyin fiziksel ve sosyal çevresi ile bağ kurma ve duyu girdisi sağlamada oldukça önemlidir. Uygulanan ilaç ve cerrahi tedavilere ve bunun üzerine kullanılan gözlük ve kontakt lense rağmen düzeltilemeyen görme yetersizliğine az görme adı verilir. İki gözüyle birden veya iyi gören gözüyle yüzde 30’dan az gören kişilere az gören denilmektedir.

Az görme hangi hastalıklarda ve hangi yaş grubunda olur?

Az görenler her yaş grubunda görülmektedir. Herediter retinal distrofiler(doğumsal göz hastalıkları), retinitis pigmentosa (tavuk karası), prematüre retinopatisi, albinizm, serebral palsi gibi bebeklik ve çocukluk çağı hastalıkları sonucu az görme oluşabilmektedir. Özellikle yaşın ilerlemesiyle az görenlere daha sık rastlamaktayız. 60 yaşından sonra en sık sarı nokta hastalığı (yaşa bağlı makula dejenerasyonu) görme azalmasına yol açmaktadır. Daha sonra, katarakt, göz tansiyonu (glokom), şeker hastalığına bağlı göz içi kanama (diyabetik retinopati) ve göz arkası yırtıkları(retina dekolmanı) gibi hastalıklar sonucunda az görme oluşmaktadır.

Az gören hastalarda nelere dikkat ediyorsunuz?

Göz hekimi olarak birincil görevimiz göz hastalıklarının tanısını koymak ve tedavisini yapmaktır. Tüm tedaviye rağmen görmesini arttıramadığımız hastalarda bu durum kişilerde büyük ruhsal çöküntü yaratmaktadır. Hastalar fatura okumakta, tırnak kesmek gibi hijyenik işlerinde, gazete ve kitap okumada, dışarıda bineceği otobüsün numarasını okuyamama gibi günlük işlerini idame ettirmede oldukça zorlanmaktadır. Çoğu zaman bu hastalara yapacak bir şey yok, bu şekilde göreceksin denmektedir. Bu aşamada hastalarımıza görme kalitesini arttırmak için çeşitli yöntemler uygulamaktayız. Fakat ülkemizde yaygın olarak bu yöntemler kullanılmamaktadır.

Az görmeye yardımcı yöntemler nelerdir?

Az görenlere yardımcı cihazlar optik olan ve optik olmayanlar olarak 2 grupta toplanır. Optik olmayan yöntemlerde öncelikle çevre aydınlatmasını arttırmak gerekmektedir. Aydınlatma genellikle düşük kontrastlı cisimlerin belirginleşmesini sağlar. Günlük yaşamda az görenin en zorlandığı durumlar merdiven inmek, yüzleri tanımak, yağmurlu günde yürümek, beyaz fincana süt dökmek gibi durumlardır. Hastanın yaşadığı çevreyi yüksek kontrastlı renklerden oluşturmak kontrast sorunlarını azaltır. Merdiven kenarlarına, dolap kenarlarına koyu renk şerit koymak, pilavı siyah tabakta yemek, siyah masa örtüsünün üzerine beyaz tabak kullanmak gibi optik olmayan birtakım önlemler az görenin görme kapasitesini arttırmaktadır.

Optik sistemlerde ana prensip cisimlerin boyutunu büyütüp gözün bu büyümüş görüntüyü algılamasını sağlamaktır. Yakında ve uzakta görüntüyü büyütmek için hastalarımıza çeşitli araç ve gereçleri uygulamaktayız. Görüntüyü yakında 6-8 kata kadar arttırabilen el büyüteçleri öneriyoruz. Büyüteçlerin elle tutulan veya elden bağımsız ayaklı olan çeşitleri mevcuttur. Son zamanlarda cepte taşınabilen görüntüyü 50 kat büyütebilen elektronik büyüteçler de çıkmıştır. Bunların avantajları hastaların yanında taşıyabilmeleri, kullanım kolaylığı ve daha ucuz olmalarıdır. Dezavantajı ise daha dar bir alanı göstermeleri ve okunacak mesafenin göze çok yakın olmasıdır. Ayrıca yakın görme için hastalarımıza 14 numaraya kadar çıkabilen yakın prizmatik gözlükler deniyoruz. Bunlarla okuma mesafesi biraz daha uzamaktadır. Teleskopik gözlükler hem yakın hem de uzak görmede kullanılmaktadır. Bu sistemlerin en büyük avantajı okuma mesafesini arttırmasıdır. Dezavantajı ise görme alanının darlığı ve derinlik hissinin azalmasıdır. Teleskopik sistemler görüntüyü çok büyüttüğü için özellikle uzak görmede hastalar otururken kullanmayı tercih etmektedirler. Bu gözlükleri kullanmaya alıştıkça hastalar yürürken de bu gözlükleri kullanabilmektedirler.
Özetle bu yardımcı tıbbı cihazlar az görenlere daha iyi bir görme sağlama açısından başarılı bir şekilde kullanılmaktadır.