Tepedekiler faturayı keser, ödeme vatandaşa düşer – D20Haber
21.04.2025, Pazartesi
13 °C / 29 °C Denizli Hava Durumu
  1. ANA SAYFA
  2. /
  3. YAZARLAR
  4. /
  5. Veli Yunus ÜNAL
  6. /
  7. Tepedekiler faturayı keser, ödeme vatandaşa düşer

Tepedekiler faturayı keser, ödeme vatandaşa düşer

A- A+

Bir şirkette çalıştığınızı düşünün.
Patronunuz daha fazla kazanmak ve kâr elde etmek adına yeni kararlar alıp, bunları hayata geçiriyor.
Gelin görün ki patronunuzun aldığı kararlar şirketi büyütmek yerine daha da küçültüyor.
Mali denge bozuluyor.
Daha fazla mesai, maaşları ödeyememe ve işten çıkarmalar baş gösteriyor.
Bu durumda patronunuza çıkıp, “Sen bize danışmadan böyle bir kararı nasıl alırsın? Hadi diyelim aldın, bunun faturasını emekçinin üzerine nasıl yıkarsın?” diye hesap sorabilir misiniz?
Soramazsınız.

Ancak,
Demokrasinin en güzel yanı da bu.
Devleti yönetenlerden hesap sorabilirsiniz.
Ne diyordu Mustafa Kemal Atatürk, saltanatın kaldırılması ile ilgili meclis komisyonu toplantısında.
“Egemenlik ve saltanat hiç kimse tarafından hiç kimseye, ilim icabıdır diye; görüşme ile, münakaşa ile verilmez. Egemenlik, saltanat kuvvetle, kudretle ve zorla alınır. Osmanoğulları, zorla Türk milleti'nin egemenlik ve saltanatına el koymuşlardı; bu musallat olmalarını altı asırdan beri devam ettirmişlerdi. Şimdi de, Türk Milleti bu mütecavizlerin hadlerini ihtar ederek, egemenlik ve saltanatını, isyan ederek kendi eline açıkça almış bulunuyor.”
Yani, padişaha bağlı reaya (hükümdarın yönetimi altındaki halk) değil, bağımsız bir Cumhuriyet’in asıl karar vericileri sizlersiniz.

Bunu şu sebeple söylüyorum.
“Faiz sebep, enflasyon sonuç” diyerek bir menzile çıkıldı.
Yol üzerinde “nas” denildi.
Son durakta ise faizler yüzde 50’yi gördü.
Tüm bu süreçte her şeyin fiyatı öyle bir yükseldi ki,
200 TL’lik banknot hariç diğer banknotların bir değeri kalmadı.
Hayat hiç olmadığı kadar pahalandı.
Çalışan hiç olmadığı kadar ezildi.
Emekli hiç olmadığı kadar bunaldı.
Gençler hiç olmadığı kadar umutsuz hale geldi.
Kısacası, hevesler kursakta geçiyor günler.

Peki,
Bu kararın altında imzası bulunanlar, kendilerine yönetme görevini veren ‘Türk’ milletinden özür diledi mi?
Hz. Ömer’in adalet anlayışını kendilerine düstur edindiklerine göre dilemeleri gerekirdi.
Dilediler mi?
Dilemediler.
Her fırsatta, “Biz, yerel seçimlerde birinci partiyiz” diyen ana muhalefet ne yaptı?
Şimdilik mitingler ile idare ediyor.
İşçinin ve emeklinin hakkını savunmakla yükümlü sendikalar ne yapıyor?
Hiç.
Kimse hiçbir şey yapmayınca,yönetenler ne yaptı?
Vergileri yüklediler emekçi ve emeklinin üzerine, çıkan faturayı ödetiyorlar.