Çok şey mi istiyorlar? – D20Haber
26.04.2024, Cuma
14 °C / 28 °C Denizli Hava Durumu
  1. ANA SAYFA
  2. /
  3. YAZARLAR
  4. /
  5. Veli Yunus ÜNAL
  6. /
  7. Çok şey mi istiyorlar?

Çok şey mi istiyorlar?

A- A+

Türkiye’de bazı sorunlar güncel kalmaya devam ediyor maalesef.
Bunu anlamak, karşılaştırma yapmak isterseniz kimi zaman bir haber kimi zaman da bir film yardımcı olabiliyor.
Mesela Hababam Sınıfı serisi özel okul öğretmenliğinin geçmişini bizlere sunuyordu.
1977 yılında ilk gösterimi yapılan Hababam Sınıfı Uyanıyor filminin üzerinden tam 45 yıl geçmiş.
Mahmut Hoca, müdür muavinliği yaptığı özel okulun sahibine karşı öğrencilerini savunurken, “Ben tüccar değilim, eğitimciyim” diyerek kalp krizi geçiriyordu.
Canı pahasına koruyordu öğrenciyi.

Zaman geçti. Nesiller bu filmle büyüdü.
Mahmut Hoca’ya özenip öğretmen olmak isteyenler oldu.
Hemen her ilde açılan eğitim fakültesine girdi bazıları.
Aileleri para, onlar zamanlarını harcadı.
Mezun oldular.
Tek arzuları bir öğrenci dahi olsa, birinin hayatına olumlu anlamda etki edebilmek oldu.
Hayaller kurdular.
KPSS’ye çalıştılar.
Kazandılar.
“Yetmeeez!” denildi.
Sözlü mülakata girdiler.
Kimi atandı, kimi de elendi.
Yıllarca atanamadığı için başka işlerde çalışanlar oldu.
Mezarlıkta elektrik trafosu boyarken hayatını kaybeden öğretmen de oldu.
İntihar eden de.

Kimisi özel okula girdi mesela.
Girmesine girdi ama bu sefer de başka olumsuzluklar yapıştı yakasına.
9 aylık ya da yıllık sözleşme yapmak zorunda bırakılanlar oldu.
Her an işini kaybetme kaygısı hissetmekten,
“Aman veliden şikayet gelmesin” ya da “çocuğunu okuldan almasın” diye düşünen,
“Şartlarımız bu. Beğenmiyorsan gidebilirsin. Dışarıda öğretmenlik yapmak isteyen çok insan var” diyen patronlardan,
“Yılda kaç para veriyoruz biz bu okula kardeşim” deyip çocuğunun yanlışını görmezden gelerek öğretmeni suçlayan veliden,
Ailesinin bu bakış açısını kopyalayarak aynı tavra bürünen ve öğretmene karşı saygısını yitiren öğrenciden,
“Öğretmenler de yata yata maaş alıyor” anlayışından yorgun düştü.


Öyle abartılı istekleri de yok.
Öğretmenliğin itibarını geri istiyorlar.
Eğitim fakültelerinin sayısının azaltılarak, öğretmen adaylarına verilen eğitimin kalitesinin yükseltilmesini,
Özel eğitim kurumlarında görev yapanlar kendilerini güvende hissetmek ve Öğretmenlik Meslek Kanunu kapsamına alınmak istiyorlar.
Son bir arzuları daha var.
Kendilerine yönelik saygısızlık ve şiddetin bitmesi.
“Unutmayınız ki cumhurbaşkanı bile sınıfta öğretmenden sonra gelir” diyen Başöğretmen Atatürk’ün anlayışının geri gelmesini istiyorlar.

Ne dersiniz?
Geleceğimizi inşa etmek için can atan öğretmenlerimiz çok mu şey istiyor?