•“(...)Kurulan bu alanların çoğunda alt yapı olmaması sebebiyle elektrik ve ısınma sorunları yaşanmış, bazı alanlarda zemin sorunu sebebiyle çadırlar kullanılamamıştır. Çadırların farklı noktalara kurulması, güvenlik sorunlarına neden olmuş, çadırların takip kontrolü sağlanamamıştır. Birçok noktada yemek dağıtımında sorunlar yaşanmıştır.
•*TAMP kapsamında İl ve ilçelerde yeterli koordinasyon sağlanamamıştır. Afet gruplarının hazırlıksız olması AFAD Merkezinin yerinin yanlış seçilmesi, kurumlar arası iş birliği ve koordinasyonun yetersiz kalması sağlıklı bir yönetim sürecinin önüne geçmiştir.
•TAMP, Düzce depreminde yeterli seviyede aktif olarak uygulanmamıştır. TAMP ana planı ve operasyon planları hazırlanmış olsa da sahada bu hazırlıkların yeterli olmadığı tespit edilmiştir. Her ne kadar senaryo 7,2 Mw büyüklüğünde bir depreme göre hazırlanmış olsa da yapılan hazırlıkların büyük bir afetin müdahalesini karşılamadığı, personel araç ve diğer kaynak kapasitesinin yeterli olmadığı anlaşılmaktadır.
•Düzce Valiliği tarafından bir iletişim planı hazırlanmadığından, halkın uygun olamayan kaynaklardan yanlış bilgilendirildiği tespit edilmiştir.
•Afet yönetimi alanında görev yapan çalışanlarla yapılan görüşmelerde iki konu ön plana çıkmaktadır. İlki afet sonrasında bölgede görev yapan personelin afetzede olduğu, öncelikle kendi güvenliklerini sağlamayı düşündükleri, ikinci konu ise ilde deprem öncesi yeterli seviyede hazırlık yapılmadığı için afet yönetiminde kesintiler yaşandığı, akut dönemde verilen kararlarda değişikliklerin afet yönetimini güçleştirdiği tespit edilmiştir.
•AFAD ÇALIŞANLARI
Depremin ilk gününden itibaren yönetim ve organizasyon problemleri yaşandığı, kendilerinin il müdürlüğü tarafından yönlendirilmediği tespit edilmiştir.
•(...)Afetlerde özellikle standartlaşmanın eksik olduğu, her afette farklı uygulamalar yapıldığı görülmüştür. Çadırların kontrol edilerek bir an önce toplanması için vatandaşları bilgilendirmek üzere bir rehberlik sistemine ihtiyaç bulunduğu tespit edilmiştir.
•Depremden sonra afet grupları ve kurumlar yeteri kadar hazırlıklı olmaması sebebiyle TAMP devreye alınamamıştır. TAMP uygulanamadığı için afet yönetimi kaos ve karmaşaya dönüşerek görev ve yetki karmaşasına sebep olmuştur. İletişim eksikliği sebebiyle kararlar sağlıklı alınamamıştır. Afet müdahale grupları kaynaklarını etkin şekilde yönetememesi sebebiyle müdahalede yetersiz kalınmıştır.”
Yukarıda okuduğunuz maddeleri yazan, İçişleri Bakanlığına bağlı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD).
23 Kasım 2022’de merkez üssü Düzce’nin Gölyaka ilçesi olan 5,9 büyüklüğündeki depremin sonrasında kaleme alınan Düzce Depremi Etki Analizi Raporu’ndan.
Rapor Aralık-2022’de yayımlanıyor.
Sadece 1,5 ay sonra Kahramanmaraş merkezli iki depremle sarsıldı 10 ilimiz.
Bu yazının kaleme alındığı sırada Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, depremde yaşamını yitirenlerin sayısını 35 bin 418 olarak açıkladı.
35 bin 418!..
Tekrar tekrar okuyun lütfen.
Ardından, AFAD’ın raporundaki maddelerle birlikte “asrın felaketi” denilen depremlerin sonrasında yaşanan süreci bir düşünün.
Geriye ne kalıyor?
Onu da ben söyleyeyim.
“NEDEN?” sorusu.
Evet.
Tek kelimeye ses veriyoruz.
NEDEN?
AFAD bile AFAD’ın eksikliklerini 1,5 ay öncesinden itiraf ederken neden önlem alınmadı?
Neden binlerce vatandaşımız enkaz altında canından oldu hem de göz göre göre?
Bunca acıya, gözyaşına ve travmaya neden sebep olundu?
Neden?
Baştan anlaşalım, buna da artık “kader” demeyin.
Kaderden olsaydı, Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürlüğü Risk Azaltma Planları Dairesi Başkanlığınca bu rapor yazılmazdı.
Eksiklikler ve hatalar sıralanmazdı.
O halde neden?
Yanıtı da bana değil, sevdiklerini enkaz başında gece gündüz bekleyen depremzedelere veriniz.
*TAMP: Türkiye Afet Müdahale Planı
