Türkiye Büyük Millet Meclisi bünyesinde 2011 yılında Anayasa Uzlaşma Komisyonu kurulmuştu.
Bu komisyona o dönemde mecliste grubu bulanan AKP, CHP, MHP ve BDP üçer üye verdi.
Komisyon ilk toplantısını 19 Ekim 2011 yılında yaptı.
Yaklaşık bir buçuk yıl sonra, 11 Temmuz 2013 tarihinde Anadolu Ajansı, “Yeni anayasa çalışmalarında uzlaşılan 48 madde” başlıklı bir haber geçti.
Komisyonun uzlaşma sağladığı 48 madde arasında biri çok önemliydi.
Taslak metinde aynen şöyle yazıyordu.
“Madde 36. (1) Herkes temel insanî gereksinimlerini karşılayabilecek, insan haysiyetine yakışır biçimde konut ve barınma hakkına sahiptir.”
Ancak bu madde şu an Anayasa’da yazmıyor.
Benim ise bu taslak maddeden yola çıkarak parmak basmak istediğim nokta, artan ev kiraları ve fiyatları.
Hadi gelin fiyatlardan nereden nereye gelmiş hep birlikte bakalım.
İlk örneğimiz İncilipınar Mahallesi’nden. 2015 yılında 450 TL kira istenen ev 135 metrekare, 3+1 ve kombili. Aynı özelliklere sahip bir başka eve ise şu anda bin 600 lira isteniyor. 7 yıldaki artış yüzde 256.
İkinci örnek Adalet Mahallesi’nden. 180 metrekare, 3+1 ev için 2015’te 600 TL istenirken, şimdiyse benzer bir daire için 2 bin 300 lira isteniyor. Artış yüzde 283.
Son örneğimiz yine Adalet Mahallesi’nden. Ama bu kez satılık bir ev. 175 metrekare 3+1 bir daire 2013 yılında 200 bin TL’den satışa sunulmuş. Şimdiyse aynı bölgede benzer özellikteki evler ortalama 1 milyon 400 bin TL. Artış yüzde 598!
İşte hal durum böyleyken, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Celabrus, Azez, El-Bab, Resulayn, Tel Abyad'da Türkiye'de yerleşik bulunan Suriyeli 1 milyon kişiye evler yapılacak. Bunu hem uluslararası hem de kendi hayır kuruluşlarımızla yapacağız” dedi.
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları adım adım barınamama sorununa giderken, kimileri, “Önceliğimiz gerçekten de Suriyelilere ev yapılması mı olmalı?” diye soruyor.
Bakalım yanıt gelecek mi?