Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı 'Laikliğe aykırı fiillerin odağı haline geldiği'' AK Parti’nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi'nde dava açtı.
Recep Tayyip Erdoğan, "Bu olay AK Parti'ye yönelik atılmış bir adım değil, milli iradeye yönelik atılmış bir adımdır” diye konuştu.
Vesayet altında olan yargının milletin iradesine müdahale etme girişiminin demokrasiye aykırı olduğunu haykıran kurmaylar, milletin oy vererek meclise taşıdığı bir partinin kapatılmaya çalışılmasının arkasında dış güçlerin olduğunu öne sürdü!..
Tarih 2008’di.
O gün yargı eliyle gerçekleştirilen parti kapatma girişimlerinin çağ dışı ve gayri ahlaki olduğu görüşünü savunan AK Parti, bugün yanına aldığı MHP ile birlikte HDP’nin kapatılmasını istiyor.
Eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş yıllardır cezaevinde!..
Milletin iradesiyle kazandıkları neredeyse tüm belediyelere kayyum atandı!..
AK Parti, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve kanunları neyi emrediyorsa onları yerine getirerek kuruldu.
Tamamen yasal!..
HDP de anayasal ve hukuki gerekliliklerini yerine getirerek kuruldu.
O da tamamen yasal!..
AK Parti; il, içe kongrelerini hangi hukuki şartlar gerekiyorsa onlara riayet ederek gerçekleştirdi, yine Seçim Kanunu ve Siyasi Partiler Kanunu’nun gerekliliklerini yerine getirerek seçimlere, halkın desteğiyle meclise girdi.
HDP de il, içe kongrelerini hangi hukuki şartlar gerekiyorsa onlara riayet ederek gerçekleştirdi, yine Seçim Kanunu ve Siyasi Partiler Kanunu’nun gerekliliklerini yerine getirerek seçimlere girdi, halkın desteğiyle meclise girdi.
Siyasi Partiler Kanunu ve Seçim Kanunu, bir yurttaşın siyaset yapılabilme ve seçilebilme kriterlerini belirler.
Hem AK Parti hem HDP’nin tüm isimleri de bu kriterlere uygun olarak seçimlere girdi, kazananlarına milletin iradesiyle yetkileri verildi.
Şimdi HDP kapatılsın mı kapatılmasın mı tartışmalarının odağında duruma şöyle objektif bakalım!.
HDP, PKK’nın partisiyse, neden kurulmasına izin verildi?
HDP’nin millet iradesiyle seçilen belediye başkanları ve milletvekilleri madem anayasal veya yasal suçlara sahiptilerse; Yüksek Seçim Kurulu neden bunların adaylıklarına izin verdi?
2008 ve öncesi AK Parti aleyhine açılan kapatma davaları Anayasal düzeni bozmaya yönelik girişimi işaret ediyordu. Savcılar, Anayasanın laiklik ilkesine aykırı girişimler ve ilişkilerden bahsediyordu!..
Bugün HDP aleyhine yapılan kapatma başvurusu da Anayasal düzeni bozmaya yönelik girişimi işaret ediyor.
Dolayısıyla birinin çıkıp şu durumu net bir şekilde izah etmesi lazım!
AK Parti neden kapatılmamalıydı,
HDP neden kapatılmalı?
Konu PKK’nın siyasi bağı mı?
Peki ya FETÖ’nün siyasi bağı?
Peki ya peki mafyanın siyasi bağı?
AK Parti’nin kapatılması söz konusu olunca millet iradesi, demokrasi, hukuk gibi kavramlalara işaret edenler, FETÖ’nün ve mafyanın siyasi ayaklarının araştırılması konusunda da aynı hassasiyete sahipler mi?
Daha önceki yazılarımda da söyledim;
AK Parti’ye de HDP’ye oy vermedim, vermem de!..
Ama her iki partinin, bu ülkenin yasal gerekliliklerini yerine getirerek kurulduğu ve kanunlar çerçevesinde faaliyet yürüttükleri kesin…
Yasalar karşısında birinin diğerinden farkı yok yani…
Ama hukuk; birine farklı, diğerine farklı işliyorsa sıkıntı…
“AK Parti neden kapatılmamalıydı, HDP neden kapatılmalı?” sorumu yineliyorum ve üstüne koyuyorum;
HDP’nin kapatılması, hukuğa ve yasalara olan inançla mı destekleniyor, yoksa altında siyaset mi yatıyor?
Özel afla cezaevinden çıkarılan bir suç örgütünün liderini, ayağının tozuyla makamında ağırlayanın da FETÖ’nün yargıdan orduya kadar kamunun bütün kurumlarına sızmasına neden olanın da, yargıya hesap vermesi gerekmiyor mu?
Onları koruyan millet iradesi kutsallığı mı?
Peki aynı irade, HDP olunca neden söz konusu olmuyor?
Şimdi siyaset gündeminde, seversin ya da sevmezsin ama ülkenin en çok oy almış 3. partisini kapatıp kapatmama tartışılıyor.
Ve sanırım kimse; 2018 seçimlerinde HDP’ye oy veren 5 milyon 800 binden fazla seçmenin iradesiyle ilgilenmiyor!..