Bu elleri tanıdınız mı? – D20Haber
12.05.2025, Pazartesi
15 °C / 27 °C Denizli Hava Durumu
  1. ANA SAYFA
  2. /
  3. YAZARLAR
  4. /
  5. Sedat KURT
  6. /
  7. Bu elleri tanıdınız mı?

Bu elleri tanıdınız mı?

A- A+

Bu eller, birdenbire ülkeyi içinden çıkılmaz bir kaos ortamına sokmak için tasarlandığı gün gibi ortada olan HDP İzmir binasına kanlı baskını yapıp, bir kadını 6 kurşunla katleden yeni nesil kontrgerilla izlenimli beyni yıkanmışın elleri…

Ama bu elleri ilk kez gördüğünüzü zannediyorsanız yanılıyorsunuz!

Bu eller, 23 Aralık 1930’da şeriat istemiyle isyan çıkaran yobazların elleri…
Menemen'de 43. Alay 1. Tabur 3. Bölük Takım Komutanı Yedek Subay İzmirli Kubilay’ın bedeninden ayırdıkları başını taktıkları sırıkla sokakları arşınlayan kanlı, kirli, hain eller…

1943 Temmuz’un da Van’ın Özalp ilçesinde 33 kaçakçıyı, sorgusuz sualsiz kurşuna dizenlerin elleri…

Bu eller, 6-7 Eylül 1955’te İstanbul’da yaşayan Rum azınlığının evlerini, işyerlerini yağmalayan, yakan, yıkan, ırza geçen, katleden, dehşeti yaşayan ve yaşatan eller…

Şişli’de, Kumkapı’da, Samatya’da, Yedikule’de, Beyoğlu’nda yalnız Rum, Ermeni ya da Yahudilerin değil, nefretten kör olan gözleri yüzünden azınlık sandığı bazı Türklerin de ekmek teknelerini yağmalayan ateşe veren eller…

Bu eller, Aralık 1978’de boyalarla tek tek kapılarını işaretledikleri Maraşlı Alevileri katledenlerin elleri…

Maraşı 1 hafta boyunca cehenneme çevirip, 200’ün üzerinde evi ateşe vererek 120 Aleviyi katleden eller…

Bu eller, 27 Mayıs 1960’ta, 12 Eylül 1980’de gerçekleştirilen darbelerin düğmelerine basan, darbeleri sözde meşru kılmak adına kaos ortamı yaratan, kardeşi kardeşe düşman eden, yüzbinlerce genci, yani ülkeyi ateşe itenlerin elleri!..

Bu eller, Mustafa Pehlivanoğlu’nun idam fermanını imzalayan eller…

Yalnız o mu?

Ülkücü dava için 1980 darbesi sonrası, boynuna yağlı ilmek geçirilen, Cevdet Karataş’ın, İsmet Şahin’in, Fikri Arıkan’ın, Cengiz Baktemur’un, Ali Bülent Orkan’ın, Ahmet Kerse’nin, Halil Esendağ’ın ve Selçuk Duracık’ın ayakları altındaki sehpayı çekin emri verenlerin elleri…

Bu eller, yaşamasın diye yaşı büyütülüp asılan Erdal Eren’in, Necdet Adalı’nın ölümlerini buyuranların elleri…

Deniz Gezmiş’i, Hüseyin İnan’ı, Yusuf Aslan’ı daracağında sallandıranların,
Gencecik beyinlere, milli ve dini duygularını sömürerek, bir mikrop gibi giren, onları bir ölüm makinesine çevirenlerin, ölümlere itenlerin elleri…

Bu eller, 80 darbesinin ardından Diyarbakır Cezaevi’nde yaşanan insanlık dışı, kan donduran, akıl almaz işkenceleri yapan,
‘Öl’ oyunuyla, foseptikte yüzme yarışıyla Kürdü devletine düşman ettirenlerin elleri…

Bu eller, 1909’ta Hasan Fehmi Bey’i, 1915’te Diran Kelegyan’ı, 1919’da Hasan Tahsin’i, 1979’da Abdi İpekçi’yi, 1990’da Çetin Emeç’i, Turan Dursun’u, 1993’te Uğur Mumcu’yu, 1996’da Metin Göktepe’yi, Kıbrıs’ta Kutlu Adalı’yı, 1997’de Ayşe Sağlam Derince’yi,  1999’da Ahmet Taner Kışlalı’yı katledenlerin elleri…

Diyarbakır’da, Batman’da, Cizre’de, Nusaybin’de, Ceylanpınar’da, Bitlis’te, İstanbul’da, Bandırma’da, Ankara’da onlarca gazeteciyi, siyasi kimlikleri, ırkları ve meslekleri yüzünden öldüren eller..

Bu eller, 1993’te Elazığ-Bingöl Karayolu’nda usta birliklerine götürülen 33 silahsız eri, sivil otobüsten indirip yol kenarında katledelenlerin elleri…

Aynı yılın Temmuz’unda Sivas'ta Madımak Oteli'ni yakanların, alevi 33 yazar, ozan, düşünür ve çocuklarını, 2 otel çalışanını ateşlerin ortasında ölüme terk eden,

2005’te Trabzon’da Santa Maria Kilisesi’ni basıp Rahip Andrea Santoro’yu katleden,

2007’de Malatya’da Zirve Yayınevi’ni basıp biri Alman, ikisi Türk 3 Hristiyanı boğazlayan,

Bu eller, sinagoglarda, bankalarda, büyükelçiliklerde, konsolosluklarda patlayan bombaların pimini çeken,

Özgürlük savaşçısı kisvesi altında terör eylemleri gerçekleştirip, dünyanın en büyük silah, uyuşturucu ve insan kaçakçısı mafyatik eylemlerini gizleyen eller…

Bu eller, 2015’te HDP mitinginde, Suruç’ta bombaları patlatanların, aynı felaket günlerinde Ceylanpınar’da 2 polisi evlerinde katledenlerin,

Devlet eliyle suç örgütlerini besleyip büyütenlerin,

Bu eller, 16 Haziran’da Denizlili polis memuru Ercan Yangöz’ü Bodrum’da şehit edenlerin,

Yasaların arkasına sığınıp kan kusanların, nefret ekenlerin, vatan toprağını mezata düşürenlerin,

Kaostan, kutuplaşmadan, ötekileştirmeden beslenenlerin,

Varlıklarına, bayraklarına, özgürlüklerine neden olanları, her seferinde sırtından bıçaklayanların,

Askere, aydına, muhalife kumpas kurup, kozmik odaları arayanların, gizli belgeleri satanların,

Cumhuriyet’in değerlerine, kurumlarına pervasızca sallandıranların,

Onları yıllarca alkışlayanların, ellerinden tutanların, yol gösterenlerin, işaret edenlerin elleri…

Bu eller her seferinde bu cennet köşesi Anadolu’yu çekilmez bir ülke haline getirmeye çabalayan aşağılık beyinlerin, mide bulandıran elleri…

Bu eller, dostça tokalaşan, kardeşçe kenetlenen, şevkatle okşayan, kalem tutan, saz çalan, resim yapan, toprağı işleyen, emek veren ve güzeli alkışlayan, iyi, güzel, kutsal bütün ellere düşman ellerdir…

Bu eller anca silahı kavrar,
sinsice dokunur,
ihanetle ısınır,
paçadan tutunur,
yakaya yapışır,
pim çeker,
bomba atar,
düğmeye basar,
gündem değiştirir…

Parmak izleri silinmiş,
eldivenle gizlenmiş,
kan kokan, tırnak araları kirli,
kiralık olsa yine iyi,
düpe düz satılık ellerdir…

Bu eller, bu ülkede onuruyla çalışanın, aydınlık yarınlar için savaşanın kaderi; kardeşçe yaşamanın bedelidir…

Yazarın Diğer Yazıları
Türk adaleti
27 Nisan 2022 Çarşamba
Al sana fırsat!
24 Mart 2022 Perşembe
11. Tümen ve 9 yıl!..
18 Mart 2022 Cuma
Hiç mi gün yüzü görmedik?
9 Mart 2022 Çarşamba
Kılıçdaroğlu’na mektup
23 Şubat 2022 Çarşamba
Gülümse
16 Şubat 2022 Çarşamba
Erdoğan’ı kurtarmak!
9 Şubat 2022 Çarşamba
Tehdit, hakaret, küfür!
26 Ocak 2022 Çarşamba