Çocuklarımıza iyi bir gelecek umut etmekten,
Türkiye’de herkesin eşit şansa sahip olmasını istemekten vaz mı geçeceğiz?
Kimse ailesine ekmek götürmek için sadakaya muhtaç kalmasın,
Devletin kurumları olsun,
Halkın parası ona buna peşkeş çekilmesin,
Tek kişinin siyasi tasavvuru kimsenin kaderine hükmetmesin, dediğimiz için korkacak mıyız?
İnsanlar düşüncelerine göre bölünmesin,
Adalet gerçekten adalet olsun demekten çekinecek miyiz?
Bir grup korkak provokatörün, karanlık insanların arkasına saklanıp, çoluk çocuk demeden herkesin üstüne koca koca taşları attıkları için saklanacak mıyız?
Defalarca yaşadığımız karanlık oyunlara kanacak mıyız?
Efelenmelerden, örtülü tehditlerden, kışkırtmalardan sinecek miyiz?
Hayır!
Bizler iyi insanlarız.
Kimseyi incitmeyiz, bağırmayız, tehdit etmeyiz.
Dini, ırkı, siyasi görüşü, cinsiyeti nedeniyle insanları ayırmayız.
Yanlış bir şey yaparsak utanırız, yüzümüz kızarır, sorumluluk duyarız.
Kendimizden eminiz, siyaset maskesinin altına gizlenen kötülüğü kovacağız.
Kadim Anadolu insanının ruhunda var olan sabırla, metanetle, kararlılıkla 14 Mayıs’ı bekliyoruz.
Artık yeter, bu iş uzamasın.