Çevre Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilerek yasalaştı. Düzenlemeyi sert sözlerle eleştiren CHP Genel Başkan yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, şu açıklamayı yaptı:
“Bisiklet yolları, plastik poşetin paralı olması ve idari para cezalarında artış öngören maddeleriyle kamuoyu gündemine gelmesi sağlanan bu torba teklifle, AKP’nin yasa değişiklikleriyle yandaşlarına rant aktarma mekanizması inşa etme geleneğinin sürdüğünü gördük. Yedi kanunda değişiklikler öngören plastik poşetin içine gizlenen bir torba kanundu ama sadece plastik poşetler ve bisiklet yolları üzerinden gündemde tutulması sağlandı. İktidarın medya üzerindeki kontrolünün ne kadar geniş olduğunu bir kez daha gördük. Teklifin Çevre Komisyonu’nda görüşülmesi esnasında AKP’nin Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) oyununu bozduk ve ‘ÇED gerekli değildir’ kararları yerine göstermelik bir ÇED hazırlayıp projenin çevre açısından denetlendiği gibi bir algı yaratmalarının önüne geçtik.”
“ATIK SORUNUNA ÇÖZÜM GETİRMEYECEK”
Verdiğimiz mücadele teklifin TBMM Genel Kurulun’daki görüşmeleri sırasında da devam etti. Ancak AKP ve MHP sıralarında yaptığımız itirazlar her zaman olduğu gibi karşılık bulmadı ve teklif yasalaştı. Bu değişikliklerle iddia edildiği gibi çevre korunmayacak veya ülkedeki atık sorununa bir çözüm getirilmeyecek, yandaş şirketlere daha fazla kaynak aktarılacak, ülkenin kıyıları enerji projeleriyle, ormanları ve yaban hayatı otoyollarla talan edilecek, şehirlerdeki tüm rantın iktidara yakın inşaat şirketlerinin elinde kalması sağlanacak.
“ÇEVRECİ MASKESİ TAKMIŞ BİR İKTİDARLA KARŞI KARŞIYAYIZ”
Plastik poşeti paralı hale getirerek belli oranda bir atık azaltımı sağlansa dahi amaçları bu değil. Karşımızda çöp ithal eden bir iktidar var, dertlerinin doğayı korumak olmadığını sadece bu durum bile açıkça gösteriyor” dedi. Vatandaşın cebinden çıkacak 25 kuruşlardan yüz milyonlarca lira para toplanacağını belirten Biçer Karaca, parasını verenin gönlünce doğaya zarar verebileceği, bir model kuruyorlar ve bunu çevrecilik maskesi altında savunuyorlar.”
“DOĞA İÇİN SAMİMİLERSE CHP HAZIR”
Cumhuriyet Halk Partisi olarak devletin anayasal görevi olan yurttaşlarının sağlıklı bir çevrede yaşama hakkını garantiye alması için yapılması gerekenleri her fırsatta ortaya koyduklarını söyleyen Karaca, “İktidar samimi olsa hemen hemen her gün yenilerini yaşadığımız iklim felaketleriyle mücadele etmek için Paris İklim Anlaşması’nı yürürlüğe koyardı. Eğer gerçekten çevreci olsalar yok ettikleri sularımızı korumak için Ramsar Sözleşmesi gibi uluslararası koruma standartlarını uygular, halkımızı zehirli sularla yetiştirilen tarım ürünlerine muhtaç etmezlerdi. Kirli projeleri yeşile boyamak için kullanılan ve tümüyle işlevsiz hale getirilen ÇED süreçlerini doğru düzgün işletir, hatta projeleri stratejik olarak ve sağlık etkileri bakımından da denetime tabi tutarlardı” diye konuştu.
