CHP Genel Başkan Yardımcısı Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, komisyondaki bütçe görüşmelerinde Sayıştay raporlarına atıfta bulunarak, “Sağlık Bakanlığı kayıtlarında engelli rapor kaydı olmayanlara Bakanlığınız engelli aylığı ödemiş Sayın Bakan. Kim bunlar? Yoksa AK Parti kadrolarını buradan mı finanse ediyorsunuz? Engelli olmadığı halde maaş alan liste TÜGVA'dan mı geldi, yoksa saraydan mı? Sayıştay raporlarında tespit edilen bu usulsüzlükle ilgili bir yaptırım, bir inceleme başlatacak mısınız?” diye sordu. Bu soru üzerine salonda gerginlik ve uzun süren tartışmalar yaşandı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bütçesinin görüşüldüğü Plan ve Bütçe Komisyonu toplantısında söz aldı. Konuşmasına vefatının 83. yılında Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü anarak başlayan Karaca, “Fiziki varlığı aramızda olmasa da fikirleri ve ilkeleriyle sonsuza dek aramızda olacağını, yolumuzu aydınlatacağını bir kez daha belirtmeyi borç bilirim” dedi.
Bütçenin vatandaşın siyasi katılım hakkı, iktidarın nereye, ne kadar harcama yapması gerektiğini, bu harcamaların nedeniyle yurttaşa ne gibi yükümlülükler yükleneceğini paylaşılması olduğunu belinken Karaca, ancak görüşülen bütçe kanun teklifi üzerinde meclisin hiçbir tasarrufu bulunmadığını, önerge verilemediğini, bir kuruş üzerinde dahi değişiklik yapılamadığını söyledi.
“TÜM MİLLETVEKİLLERİ HAYIR OYU VERSE NE OLACAK?”
“Şimdi, bu bütçe kanun teklifine meclisteki iktidarıyla, muhalefetiyle tüm milletvekilleri hayır oyu verse ne olacak? Bir yaptırımı, bir etkisi olacak mı?” diye soran Karaca, şöyle devam etti:
“Maalesef hayır. Tüm milletvekilleri hayır oyu verse dahi saraydaki tek adam, yüzde 10 artıracak ve kendi başına hazırladığı bütçeyi istediği gibi harcayabilecek. Beş yıl süreyle üst üste bütçesi reddedilse dahi, maalesef, hiçbir yaptırımı yok, hiçbir sonucu da yok. İşte, bu tek adam rejiminin yasama erkini yok sayan düzenlemelerinden en önemlisi de bütçe hakkını yok saymasıdır.”
AK PARTİ VE TÜGVA SORUSUYLA GERGİN ANLAR
Engelli aylığı alanlar ile ilgili farklı rakamlara işaret ederek, bakandan yanıtlamasını isteyen Karaca, “Sayıştay raporlarında, Sağlık Bakanlığı faaliyet raporundaki 2020 yılı sonu itibarıyla belirlenen engelli raporu sayısı ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı faaliyet raporunda engelli aylığı alan sayılar arasında ciddi bir fark bulunmaktadır. Sayıştaya göre, Sağlık Bakanlığı kayıtlarında engelli rapor kaydı olmayanlara bakanlığınız engelli aylığı ödemiş Sayın Bakan. Kim bunlar? Yoksa AK Parti kadrolarını buradan mı finanse ediyorsunuz? Engelli olmadığı halde maaş alan liste TÜGVA’dan mı geldi, yoksa saraydan mı? Sayıştay raporlarında tespit edilen bu usulsüzlükle ilgili bir yaptırım, bir inceleme başlatacak mısınız?” diye sordu.
Karaca’nın bu sözleriyle birlikte salonda tansiyon yükseldi, gergin anlar ve sert tartışmalar yaşandı. Toplantı tutanağına göre, işte o anlar:
UĞUR AYDEMİR (Manisa) – Neyle suçluyor AK PARTİ kadrolarını ya! Delil yok, bir şey yok. Böyle bir şey yok.
CAVİT ARI (Antalya) – Sayıştay raporları…
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) – Ben demiyorum arkadaşlar, Sayıştay raporu diyor, ben demiyorum.
(Gürültüler)
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) – Sayın Bakan, engelli aylıklarının lütfen…
UĞUR AYDEMİR (Manisa) – Yok, hayır yok. Bunu kabul edemeyiz, böyle bir şey yok.
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) – Bakın, ben soruyorum, Bakan yanıt verecek.
(Gürültüler)
UĞUR AYDEMİR (Manisa) – Bunu kabul edemeyiz, öyle bir şey yok.
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) – Ben soruyorum Bakan yanıtlayacak; siz değil, Bakan yanıtlayacak.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ – Değerli arkadaşlar, bir saniye…
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) – Sayın Bakan, engelli aylıklarında…
BAŞKAN CEVDET YILMAZ – Gülizar Hanım, bir saniye müsaade eder misiniz, bir saniye… Durduruyorum sürenizi, sürenizden geçmeyecek.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) – Sayın Başkanım ama AK PARTİ kadrosunu sayarak “Oraya mı aktardınız parayı?” diyor, bu suçlamayı kabul edip susacak mıyız yani!
BAŞKAN CEVDET YILMAZ – Hayır, tabii ki cevap vereceksiniz, öyle şey olur mu, tabii ki cevap vereceksiniz.
BURHANETTİN BULUT (Adana) – Sayın Başkan, her şeye müdahale ediyor, siz müdahale edin o zaman.
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) – Sayın Milletvekili, ben soru soruyorum, soruya Bakan yanıt verecek, siz değil.
BURHANETTİN BULUT (Adana) – Böyle şey mi olur!
BAŞKAN CEVDET YILMAZ – Bir saniye oturun siz, ben burada konuşuyorum.
(Gürültüler)
BURHANETTİN BULUT (Adana) – Sayıştay raporları diyor neye müdahale ediyorsunuz?
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) – Otursana!
BURHANETTİN BULUT (Adana) – Sen niye karışıyorsun!
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) – Otur yerine!
BURHANETTİN BULUT (Adana) – Seninle konuşmuyor, niye müdahale ediyorsun, otur yerine!
BAŞKAN CEVDET YILMAZ – Bir müsaade ederseniz… Müsaade eder misiniz. Değerli arkadaşım, siz hangi yetkiyle konuşuyorsunuz?
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) – Sayın Milletvekili, ben kadroları suçlamıyorum, ben Bakana soruyorum, cevabı da Bakan verecek.
(Gürültüler)
BAŞKAN CEVDET YILMAZ – Değerli arkadaşlar… Burhanettin Bey, dinler misiniz?
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) – Soru sormayı yasakladınız mı?
BAŞKAN CEVDET YILMAZ – Sizin göreviniz değil o uyarı yapmak, benim görevim, oturur musunuz! Oturur musunuz lütfen! Siz burayı yönetmiyorsunuz, oturun lütfen!
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) – Otur yerine!
BURHANETTİN BULUT (Adana) – Sen otur!
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) – Sen otur!
BURHANETTİN BULUT (Adana) – Oturmuyorum.
(Gürültüler)
BAŞKAN CEVDET YILMAZ – Burayı yönetmiyorsunuz siz, burayı ben yönetiyorum, lütfen! Kalkıp parmak sallayamazsınız kimseye, lütfen! Yaptığınız yanlış. Ben uyaracağım, o benim görevim.
BURHANETTİN BULUT (Adana) – Uyarmıyorsunuz, müdahale etmiyorsunuz.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ – Ediyorum, ben söz aldım, konuşmama izin vermiyorsunuz.
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) – Sayın Milletvekili, benim soru sorma hakkımı elimden mi alıyorsunuz? Ben Bakana diyorum ki…
BAŞKAN CEVDET YILMAZ – Değerli arkadaşlar, bir dinler misiniz lütfen.
(Gürültüler)
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) – Ben Bakana soru soruyorum, siz benim Bütçe Komisyonunda Bakana soru sorma hakkımı elimden mi alıyorsunuz?
UĞUR AYDEMİR (Manisa) – Bizi suçlayamazsınız.
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) – Ben Bakana soruyorum, Bakan cevap verecek, size ne oluyor!
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Bakana soruyor.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) – O zaman Bakana söyleyin, beni suçlayamazsınız.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ – AK PARTİ Grubuyla ilgili bir şey söylüyorsanız oradan da cevap gelir, kusura bakmayın.
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) – Ben suçlamıyorum, soruyorum. Ben suçlamıyorum soru soruyum.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) – Beni itham edemezsiniz.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ – Değerli arkadaşlar, bir sakinleşir misiniz? Bir saniye…
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Ya, her şeye cevap veriyor.
(Gürültüler)
BAŞKAN CEVDET YILMAZ – Bir müsaade eder misiniz Filiz Hanım, bir müsaade edin.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Sürekli her şeye cevap veriyor.
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) – Ben suçlamıyorum, soru soruyorum.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ – Müsaade edecek misiniz, ara mı vereyim?
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) – Siz benim dediğimi anladınız mı? “Bu kadrolar bu mu?” diye Bakana soruyorum.
KADINA ŞİDDETİ GÜNDEME GETİRDİ
Tartışmaların ardından konuşmasını sürdüren Karaca, Türkiye’de tüm veriler kadına şiddetin artığını, kadın cinayetlerinde ve şüpheli kadın ölümlerinde ciddi artışlar olduğunu gösterdiğini ifade etti. Karaca, sözlerini şöyle tamamladı:
“Kadına şiddette sıfır tolerans nutukları atmayın. Kadınların en güçlü güvencesi olan İstanbul Sözleşmesi’nin bir gecede hukuksuzca yürürlükten kaldırılmasına sessiz kalanlardan kadınların dinleyeceği nutuk yoktur. İstanbul Sözleşmesi’nin feshinden rahatsızlık duymayan bir kadın bakanı bu ülkenin kadınları da affetmeyecektir. Şiddete maruz bırakılan kadınlar için, erken yaşta zorla evlendirilen kız çocukları için, hapisteki çocuklar için, çocuklarıyla birlikte adalet arayan mahpus kadınlar için, çifte ayrımcılık yaşayan engelli kadınlar için, emekleri sömürülen işçi kadınlar için, pandemide güvencesiz, işsiz, gelirsiz bırakılan ev işçisi kadınlar için, hayatta kalma çarelerini tek başına arayan kadınlar için, akşam evine bir ekmek götürebilmek için sokaklarda mendil, çiçek satan Roman kadınları için, eril yargının hapse attığı ‘öz savunma haktır’ diyen Çilem gibi yürekli kadınlar için, 27 Ekim günü katledilen hemşehrim Şebnem Şirin gibi gülüşleri soldurulan kadınlar için hiçbir çözüm üretememenin vicdani sorumluluğunu taşıyor musunuz?
Buradan açık ve net bir şekilde ilan ediyoruz: İstanbul Sözleşmesi geri gelecek. Tek adamın kadınlar aleyhine yaptığı her şeyi emir kabul eden sizin gibi bakanlar gidecek. Milletin bütçe hakkını gasbeden, Türkiye Büyük Millet Meclisini yok sayan dayatmacı bütçe anlayışı son bulacak. İnsan haklarına dayalı hak temelli bütçe, toplumsal cinsiyet eşitliğini esas alan mor bütçe güçlendirilmiş parlamenter sistemle birlikte gelecek ve siz gideceksiniz.”