CHP İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, gazetecilerle bir araya geldi. Sorumlu olduğu insan hakları konusuna ilişkin değerlendirmelerde bulunan Karaca, insan hakları alanının sadece hukuk ihlalleriyle sınırlandırılamayacağını, ilaca erişemeyenlerin sağlık hakkının mücadelesini vereceklerini, 15 milyon 88 bin 592 öğrenciden yalnızca 7 milyon 383 bin 213’inin EBA’ya girdiği bir ortamda eğitim hakkından yoksun kalan çocukların eğitim hakkının mücadelesini vereceklerini söyledi. Karaca, şöyle devam etti:
“Kalemiyle doğruları, gerçekleri dile getiren tutuklu gazetecilerin ve halkın haber alma hakkının mücadelesini vereceğiz. Anayasal çalışma hakkından mahrum kalan 10 milyonu aşkın gencimizin mücadelesini vereceğiz. Günde sadece 39 TL ile geçinmek zorunda bırakılan 3 milyonu aşkın emekçimizin, işten ayrılmak zorunda kalan kıdem tazminatı alamayan yurttaşlarımızın, çalışma hakkı ihlallerinin mücadelesini vereceğiz. Kadın cinayetlerine kurban edilen, şiddete maruz bırakılan kadınların, çalışmak zorunda bırakılan çocukların hak mücadelesini vereceğiz. Sosyal medyada düşüncesini açıkladığı için cezalandırılan, özgürce fikrini açıklamak isteyen yurttaşlarımızın düşünce özgürlüğünü savunacağız. Sokakta bir araya gelen, tepkilerini demokratik yollarla dile getiren yurttaşlarımızın toplantı ve gösteri yürüyüş hakkının, örgütlenme hakkı elinden alınan emekçilerimizin örgütlenme hakkının mücadelesini vereceğiz.”
“ORTAK PAYDAMIZ CUMHURİYETİN DEMOKRASİYLE TAÇLANDIRILMASI”
Her şeyden önce Türkiye ortak paydasına vurgu yapan Karaca, “Cumhuriyetimizin demokrasiyle taçlandırılması hepimizin ortak paydası. Ne yediğimize giydiğimize neyi izleyeceğimize müdahalenin olmadığı, her şeyin tek adamın iki dudağı arasına sıkışmadığı, ekonomi mi rant mı insan sağlığı mı dendiğinde elbette ki insan, her şeyden önce Türkiye diyebildiğimiz bir paydada buluşacağız” dedi.
“İSTANBUL SÖZLEŞMESİ YAŞATIR”
İstanbul sözleşmesine de değinen Karaca, “İstanbul sözleşmesi, 100 yılı aşkın süredir mücadele veren kadın hareketinin en büyük kazanımlarından biridir. Net şekilde savunulması gereken sözleşmedir. İmzacı devletlere yükümlülük yükleyen sözleşmedir. Sözleşmeden çekilmeyi bırakın etkin uygulanması gereken devletin önleyici, öntedbirliliği içeren düzenlemeleri yerine getirmesini, şiddeti önlemesini içeren sözleşmedir” değerlendirmesini yaptı.
TEK ADAM ELEŞTİRİSİ
İktidar hedeflerini de dile getiren Karaca, “Umudunuzu kaybetmeyin. Ben, kurtuluş mücadelesine, 1919 ruhuna, inanca, kararlılığa inanıyorum. Halk tek adamın devrilebileceğini gördü. Umutlarımızı körelten, ülkeyi yönetemeyen tek adamı demokratik yollarla oradan indireceğiz” ifadelerini kullandı.
MADEN SAHALARI İHALESİNE GİRECEKLERE ÇAĞRI
Denizli’nin 5 ilçesindeki 12 sahanın maden aramaları ihalesine açılmasını da eleştiren Karaca, “Denizli’de yöre halkının fikri alınmadan, mülkiyet hakkına dahi saygı gösterilmeden, Enerji ve Çevre Bakanlığı birlikte arama sahaları belirliyor. Maden arama ruhsat ihalesi 31’inde yapılacak. Sizler aracılığıyla çağrı yapıyorum: İhaleye girecek firmalar bilsinler ki binlerce Denizlili hemşehrimiz o sahaya girmelerine izin vermeyecek. Tıpkı Yeşil Yolda, tıpkı Aydın Kızılcaköy’de olduğu gibi, tıpkı Kirazlıyayla’da olduğu gibi… Sahaya sokmayan kadınlarımızın mücadelesi gibi bizler de burada mücadeleyi vereceğiz. Aklınız varsa paranızı boşa harcamayın” diye konuştu.
“ÜRETİCİSİZ TOPLANTI OLMAZ”
Çal’daki üzüm fiyatı belirlenmesini eleştiren Karaca, “Çal üzüm üreticilerinin Çal’daki toplantıya davet edilmemesi kabul edilemezdir. Başkanların bu yıl maliyetin ne olduğuna dair fikirleri yok, bir dönüm bile bağları yok. Belediye Başkanının hak ve menfaatlerini koruması gerekenler; yönettiği ilçedeki üreticilerdir, vatandaşlardır” dedi.
