Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Nihat Zeybekci Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen Pembe Çizmeler Projesi Kapanış Toplantısı'na Katıldı. Kirişci, burada yaptığı konuşmada, kadın ve üretim kelimelerinin birlikte çok büyük anlam taşıdığını söyledi.
Cennetin anaların ayaklarının altında olduğuna inanan bir anlayıştan geldiklerini hatırlatan Kirişci, kadın teknik personel ve çiftçilere eğitim verilmesini içeren projenin kapanış toplantısına pembe fular ve çizmeleriyle katılan kadınların saygıyı hak ettiğini kaydetti.
DENİZLİ'DEKİ ÇALIŞMALAR
Bakanlığı süresince Denizli'ye çeşitli projeler için geldiğini ve kentteki çalışmaları çok önemsediğini dile getiren Kirişci, hem tarım hem de orman varlığı konusunda şehrin vazgeçilmez unsurlar içerdiğini ifade etti. Kirişci, AK Parti iktidarı döneminde Denizli'ye her yıl ortalama 1,1 milyar liralık destek verildiğini kaydederek, şöyle konuştu:
"20 yıllık dönemde 20,8 milyar liralık bir destek sağlamış olduk. Ama Denizli bunun çok daha fazlasını üreterek bu ülkenin insanlarını ve bu ülkenin insanları da yetmez, ihracatla, yurt dışında bu ürünleri tüketenleri doyurmuş bir şehrimizdir. Bundan dolayı inşallah Denizlimize tarımla ilgili bitkisel üretim, hayvansal üretim ve orman konularında desteklerimiz artarak devam edecek. Su konusu Türkiye için önemli olduğu kadar Denizlimiz için de önemli. Suyun sınırsız olmadığını mutlaka bilmemiz gerekiyor."
Barajlardaki son durumun 2021 yılındaki gibi bir kuraklığa işaret ettiğini aktaran Kirişci, Denizli'de halen yüzde 10'larda olan basınçlı sulamayı daha yüksek oranlara çıkaracaklarını söyledi
Yapılan diğer konuşmaların ardından kadın üreticiler, Bakan Kirişci'nin verdiği pembe çizmeleri giydi.
Kirişci, kurulan stantları da gezdi.
TARIM SEKTÖRÜ TEMSİLCİLERİYLE BİR ARAYA GELDİ
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, daha sonra tarım sektörü temsilcileriyle bir araya geldi. Toplantıda konuşan Kirişci, Türkiye'de büyük değişimlerin yaşandığını kaydetti. Kirişçi, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye'nin 2002 yılında kişi başı arazi varlığı 4 dekar iken bugün 2,8 dekara geriledi. 2050 yılı için veya 2053 için bunun 105 milyon olacağını öngördüğümüzde bu otomatikman bizim kişi başına 1,7 dekar gibi bir düzeye ineceğini de mutlaka bilmemiz gerekiyor. Bu çerçevede toprak zengini olmadığımız, yani topraklarımızın verimsizliğini falan onları söylemiyorum, öyle bir şeyiniz yok ama bu nüfus artışımızdan, ihracattaki geldiğimiz noktadan, ülkeyi ziyaret eden turist sayısından ve de refah seviyemizin yükselişinden dolayı biz toprağımızla ilgili daha dikkatli olmak zorundayız. Toprağımızdan maksimum gelir elde etmek, oradan maksimum üretim
"PLANLI ÜRETİM YAPMAK DURUMUNDAYIZ"
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat'ta meydana gelen depremler ve aşırı yağış nedeniyle son dönemlerde büyük kayıplar yaşayan Türkiye'nin doğal afetler noktasında risk taşıdığını anımsatan Kirişci, şöyle devam etti:
"Şimdi bunların hepsini bir topladığımızda o halde bildiğim yeni normalle karşı karşıyayız. Yani 'Siz 20 yıldan beri iktidarsınız. 20 yıldan beri ne değişti de şimdi bunları gündeme getiriyorsunuz?' denilmesin. Bu soru sorulacak olur ise de onun cevabı olsun tarzındaki bu açıklamaları lütfen kabul ediniz. Nüfusumuz artıyor, tarım alanlarımızın üzerinde baskılar var, azalıyor. Öbür taraftan ihracatımız artıyor. Ülkemize gelen turist sayısı artıyor ve iklim değişikliğinden kaynaklı olarak suyumuz azalıyor. Biz planlı bir üretim yapmak durumundayız."
DENİZLİ (AA)
