Prof. Dr. Halil Kumsar, raporunda merkez üssü Bozkurt’un Armutalanı Mahallesi yakınları olarak belirlenen depremin büyüklüğünü AFAD’ın 6, Kandilli Rasathanesinin 6 olarak açıkladığını anımsattı.
“FAYLARDAN BİRİ KIRILDI”
Depremin bölgedeki kerpiç, briket ve tuğla ile yapılan yığma yapılarda ve betonarme yapılarda hasara neden olduğunu belirten Prof. Dr. Kumsar, “Deprem, özellikle Bozkurt ve Çardak ilçe merkezleri ile mahallelerinde ağır hasara neden olmuştur. Çardak Havalimanı’ndaki bazı yapılarında da hafif hasarlar oluşmuştur. Deprem, uzunluğu yaklaşık 45 kilometre, genişliği yaklaşık 13 kilometre olan Acıgöl-Bozkurt çöküntü alanını sınırlayan eğim atımlı aktif normal fay parçalarından birinin kırılması sonucu meydana gelmiştir” dedi.
“HASAR YIĞMA MALZEMELİ YAPILARDA”
Depremde oluşan hasarların nedenlerine de değinen Prof. Dr. Kumsar, “Depremin merkez üssüne yakın Armutalan, Mecidiye, Avdan ve Hayrettin gibi yerleşim yerlerinde zemin yapısının sıkı, orta sıkı ve yeraltı suyunun derinlerde olmasına rağmen, delikli tuğla ve briket ile yapılmış yığma, kerpiç ve taşörme yapılarda önemli hasarlar meydana gelmiştir. Bu hasarların başlıca nedenleri, buraların ana depremin merkez üssüne yakın olmaları, yapıların yığma ve kerpiç yapı olmasıdır” dedi.
“TUTLUCA’DAKİ HASAR ZAYIF YAPI MALZEMESİNDEN”
Depremin en fazla zarar verdiği Tutluca Mahallesi’ndeki yapıları da inceleyen Prof. Dr. Kumsar, “Acıgöl Ovası’nın kenarında yeralan Tutluca ise, Avdan’daki yamaçlardan beslenen alüvyon yelpazesinin Acıgöl-Bozkurt ovasına giriş yaptığı orta sıkı ve az sıkı yapıdaki blok, çakıl kum, silt ve kil tortullarından oluşan bir zemin üzerinde yer almaktadır. Tutluca köyündeki hasarlar genellikle yığma ve kerpiç yapılardaki hasarlardır. Tutluca’daki betonarme yapılarda hafif hasarlar vardır. Tutluca’daki hasarların başlıca nedeni ise, deprem dalgalarının yayılması sırasında zemindeki büyütme etkisi ve zayıf yapı malzemesinin binalarda kullanılmasıdır” ifadelerini kullandı.
ZEMİN VE SÜLFATLI SUYA DİKKAT ÇEKTİ
Depremin meydana geldiği bölgedeki yapılarda oluşan hasarların nedenlerine de değinen Prof. Dr. Halil Kumsar, “Bozkurt ve Çardak ilçelerindeki hasarların nedenleri, yerleşim yeri zeminlerinin gevşek olması, yer altı suyunun zemin yüzeyine yakınlığı, yer altı suyunun sülfat içeriğinin yüksekliği betonda ve demir donatılarda korozyona ve dağılmaya yol açması, zeminin büyütme değerlerinin yüksek olması ve deprem sırasında yapılara gelen dinamik yüklerde artışlar olması, zayıf yapı malzemesinin inşaatlarda kullanılmasıdır” değerlendirmesini yaptı.
“BÖLGEDEKİ FAYLAR 6,5 BÜYÜKLÜĞÜNDE DEPREM ÜRETEBİLİR”
Bozkurt-Çardak Ovası’nın aktif faylarla şekillenmiş ve genişlemeye devam eden bir göl alanı olduğuna ve bu ovanın yarısına yakınını Acıgöl’ün kapladığına işaret eden Pro. Dr. Kumsar, “Bu ovayı sınırlayan aktif faylar 6.5 büyüklüğüne kadar deprem üretme kapasitesine sahiptir. Dolayısıyla, Acıgöl, Bozkurt, Çardak Havaalanı, Çardak Organize Sanayi alanı, ova içindeki ve kenarındaki köylerdeki mevcut ve yeni gelişecek yapılaşmalarda bu deprem gerçeği, bölgenin jeolojik yapısı, ayrıntılı jeolojik ve jeoteknik araştırmalar, hidrojeoloji ve su kimyası detaylı olarak çalışılmalı, zeminlerin fiziksel, mekanik ve dinamik özellikleri belirlenerek mikrobölgelendirme çalışmaları yapılmalıdır” diye konuştu.
