Denizli protokolünden Basın Özgürlüğü İçin Mücadele Günü mesajları – D20Haber
03.05.2024, Cuma
11 °C / 23 °C Denizli Hava Durumu
  1. ANA SAYFA
  2. /
  3. DENİZLİ
  4. /
  5. KENT
  6. /
  7. Denizli protokolünden Basın Özgürlüğü İçin Mücadele...

Denizli protokolünden Basın Özgürlüğü İçin Mücadele Günü mesajları

A- A+
D20HABER
Yayınlanma: 24 Temmuz 2020 Cuma - 00:37Güncelleme: 24 Temmuz 2020 Cuma - 00:37
Denizli protokolünden Basın Özgürlüğü İçin Mücadele Günü mesajları

Denizli protokolü, basından sansürün kaldırılışının 112’nci yılında mesajlar yayınlayıp, basın özgürlüğünün ve medyanın önemini vurguladı.

Mesajlardan önce 24 Temmuz’un tarihçesini kısaca anımsatmakta yarar var. Gazeteciler, 24 Temmuz 1908’de dayanışma ve direnç gösterip, sansür memurlarını gazetelere, matbaalara sokmadı. Böylece ilk sansürsüz gazeyi yayımlama olanağı buldular. Bu nedenle de 24 Temmuz Basın Bayramı olarak kabul edildi. Ancak 12 Mart 1971 darbesi basını bir kez daha sansürle yüz yüze getirdi. O nedenle de Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), 24 Temmuz’u Basın Bayramı olmaktan çıkardı. 49 yıldır da bu günün adı “Geleneksel Gazeteciler Günü ve Basın Özgürlüğü için Mücadele Günü”...

PROTOKOLDEN MEDYANIN ÖNEMİNİ DİLE GETİREN MESAJLAR

Gazeteciler, sansürün yerini alan “otosansür” ile cezaevindeki meslektaşları ile bir 24 Temmuz’u daha karşılarken, Denizli protokolü de bu güne ilişkin mesajlar yayımladı. İşte o mesajlar...

ATİK: BASIN, DEMOKRATİK TOPLUMLARIN EN ÖNEMLİ GÜVENCESİ

Vali Ali Fuat Atik, 24 Temmuz mesajında “Kişilerin özel hayatlarına saygıyı, kişisel hak ve özgürlükleri temel alarak tarafsızlık içinde çalışmalarını yürüten basın, demokratik toplumların en önemli güvencelerinden biridir” diyerek, şunları kaydetti:

“Demokratik kültürün ayrılmaz bir parçası olan basın kuruluşlarımızın etik değerlere ve hukuka uygun, tarafsızlık içinde doğru haber yapması, kişi haklarına ve özel hayata saygılı, toplumun hassasiyetlerine özen göstermesi, demokrasimiz ve gazetecilik mesleğinin saygınlığı açısından büyük önem taşımaktadır. Farklı görüş ve düşüncelerin seslendirilmesinde ve ortak yaşama kültürünün gelişmesinde basınımızın önemli görevler üstlendiği bir gerçektir. İlimizde görev yapan yazılı-görsel basın yayın kuruluşu ve ulusal haber ajansı çalışanlarının da toplumsal değerlere saygılı, kişisel hak ve özgürlükleri temel alan bir görev anlayışı içinde şehrimizin tanıtımı, halkımızın bilgilendirilip bilinçlendirilmesi ve kamuoyunda gerekli hassasiyetlerin oluşturulması noktasındaki katkıları göz ardı edilemez. Bu duygu ve düşüncelerle, başta ilimizde faaliyet gösteren radyo, televizyon, yerel gazete, dergi, internet gazetelerinin ve haber ajanslarının temsilcileri olmak üzere tüm değerli basın çalışanlarının 24 Temmuz Basın Bayramı’nı kutlar, kendilerine sağlık, başarı ve esenlikler dilerim.”

KARACA: GAZETECİLİK MESLEĞİ TARİHİN EN ZOR ZAMANLARINI YAŞAMAKTADIR

CHP Genel Başkan Yardımcısı Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, yaptığı açıklamada, basının susturulduğu, haber alma hürriyetinin kısıtlandığı, bilgi edinme yollarının tıkandığı bir dönemde Basın Bayramı’nı kutlamaktan uzak olunduğunu belirterek, şöyle devam etti:

Her yıl Sınır Tanımayan Gazeteciler tarafından açıklanan 'Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi' sıralamasında, bu yıl ülkemiz 180 ülke içerisinde ne yazık ki 154. sırada yer alıyor. Biz, 24 Temmuz’u tutuklu gazetecilerin özgürlüğüne kavuştuğu, işsiz gazetecilerin olmadığı, baskı ve dayatmalardan arınmış özgür basın ve demokrasi için topyekün mücadele günü olarak algılıyoruz. Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi ‘Basın, Milletin Müşterek Sesidir’. Basın özgürlüğü sadece gazetecinin haber yapması değil aynı zamanda halkın haber alma özgürlüğüdür. Bu anlamda özgür basın, demokrasilerin vazgeçilmez bir yapı taşı ve güvencesidir. Saray Rejiminin ülkemizi bugün getirdiği noktada gazetecilik mesleği tarihin en zor zamanlarını yaşamaktadır. Gazeteciler işsizlik, sansür, gözaltı ve tutuklamalarla baskı altına alınmaya çalışılırken, AK Parti iktidarı bu kez de sosyal medya düzenlemesiyle alternatif haber alma yollarını da kontrol etme çabası içindedir. Elbette ki bu çabaları işe yaramayacaktır. Özgür ve muhalif basın olduğu sürece baskıya, sansüre rağmen halkın haber alma hakkını kimse engelleyemeyecektir. Baskılara ve her türlü zorluğa rağmen onuruyla, dik duruşuyla, kamuoyunu bilgilendirme görevini basın ilkelerine ve etiğine uygun şekilde yerine getirmeye çalışan tüm basın emekçilerimize teşekkür ediyorum.”

ZOLAN: BASIN AZİZ MİLLETİMİZİN SESİ OLMAYA DEVAM EDECEKTİR

Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, yayımladığı mesajda, 24 Temmuz 1908'in Türk basın tarihinin en önemli dönüm noktalarından biri olduğunu belirtti. "Toplumsal değerlere saygılı, doğru ve tarafsız bir anlayışla görevini yerine getiren basın, demokratik toplum düzeninin korunmasında da en büyük güvencedir" diyen Zolan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Halkımızın doğru ve tarafsız haber alma hakkı için mesai mevhumu gözetmeksizin çalışan basın mensuplarımız, 15 Temmuz 2016 gecesi hain kalkışmada olduğu gibi pandemi sürecinde de canını hiçe sayarak görevini layıkıyla yerine getirmiştir. Her birine yürekten teşekkür ediyorum. Ben inanıyorum ki basın mensuplarımız bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da üzerine düşen görevi eksiksiz yerine getirecek, aziz milletimizin sesi olmaya devam edecektir. Son yıllarda gelişen iletişim araçlarıyla birlikte doğru, güvenilir, tarafsız haber akışının çok daha büyük önem kazanmıştır. Bu duygu ve düşüncelerle, gecesini gündüzüne katarak, her türlü zor şartlarda, basın ahlak ve meslek ilkelerine bağlı olarak halkın bilgilendirilmesinde önemli görev yapan kıymetli basın mensuplarımızın 24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı'nı kutluyor, ebediyete intikal eden tüm basın mensuplarımızı rahmetle yad ediyorum."

BAĞ: BASIN GÜÇLÜ DEMOKRASİ İÇİN ÖNEMLİ ROL ÜSTLENMEKTEDİR

Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof Dr Hüseyin Bağ, basında sansürün kaldırılışının 112’nci yılında yaptığı açıklamada, basının toplumların ve ülkelerin gelişimlerindeki önemine dikkat çekerek, şöyle dedi:

“İnsanlığın varoluşundan itibaren yaşanılanları anında öğrenme isteği ile doğan haberleşme eylemi, uygarlıkların ve teknolojinin gelişimi ile birlikte günümüz çağdaş basınını ortaya çıkarmıştır. Geçmişte olduğu gibi günümüzde de gerek ulusal, gerek yerel basın, kamu adına hareket edip toplumların doğru haber ile en kısa sürede bilgilendirilmeleri, kamuoyunun oluşturulması ve toplumlarda demokrasinin güçlendirilmesi adına önemli bir rol üstlenmektedir. Günümüzde, teknolojik gelişmeler ile birlikte bireyler, farklı yayın mecraları üzerinden anında bilgiye ulaşma imkânı bulunurken, ifade özgürlüğünü; anlaşılırlık, tarafsızlık, toplumsal ve ahlaki değerlere saygı çerçevesinde mesleki etik değerler ile bir araya getiren basın kuruluşlarımız, yaptıkları yayın ve yayımlar ilegerek toplumların gerekse ülkelerin gelişimlerine katkı sağlamaktadır. Böyle önemli sorumlulukların bilincinde, mesai kavramı olmaksızın çalışmalarını sürdüren basın mensuplarımızın çalışmalarında kendilerine başarılar diliyorum.”

ÖRKİ: BASININ OBJEKTİF, TARAFSIZ, İLKELİ VE ÖZGÜR OLMASI ÇOK ÖNEMLİ

Pamukkale Belediye Başkanı Avni Örki, basında sansürün kaldırılmasının 112 yılı dolayısıyla yaptığı açıklamada, basın mesleği kutsal meslekler arasında yer aldığını vurguladı. Örki, sözlerine şunları ilave etti:

“Mesai kavramı gözetmeksizin, ülkemizde ve ilimizde gerçekleşen olayları halkımıza aktarma noktasında önemli bir görevi yerine getiren basın mensuplarımızın bu özel gününü kutluyorum. Kamu kurumlarıyla halkımızın arasında köprü görevi de gören basın mensuplarımızın, objektif, tarafsız, ilkeli olması ve tabi ki özgür olması çok önemli. Bizler Pamukkale Belediyesi olarak her zaman olduğu gibi değerli gazetecilerimizin ve basın kuruluşlarının yanında olmaya devam edeceğiz. Bu vesileyle, ülkemizde ve ilimizde faaliyet gösteren başta yerel gazete, dergi, radyo, ulusal ajans temsilcileri, televizyonlar olmak üzere basın camiasının içinde yer alan tüm çalışanlarımızın 24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı’nı kutlar, bundan sonraki çalışma hayatlarında başarılar diliyor, ebediyete intikal eden basın mensuplarımızı da rahmetle anıyoruz.”

ERDOĞAN: BASIN MİLLETİMİZİN ORTAK SESİDİR

Denizli Ticaret Odası (DTO) Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Erdoğan, 24 temmuz mesajında “Toplumu bilgilendirmesi ve yapılanları geniş kitlelere yayarak değer katmasından dolayı, basınımız milletimizin ortak sesidir” diyerek, şunları kaydetti:

“Basın, ortak sesimizdir. Haber alma ve yaymanın en etkili aracı basındır. Aynı zamanda, çağdaş ve demokratik hayatımızın vazgeçilmez unsurlarından biridir; gerek özgürlüklerin korunması gerekse toplumun daha iyi ve güzele ilerlemesi ve topluma mal olmuş işlerde kamuoyunun oluşmasında büyük bir güçtür. Yazılı ve görsel basınımızla internet medyamız, yaptığı haberlerle ilimizin ve ülkemizin tanınmasına ve ilerlemesine katkı sağlamaktadır. Toplumu bilgilendirmesi ve yapılanları geniş kitlelere yayarak değer katmasından dolayı, basınımız milletimizin ortak sesidir. Bizler, yaptığımız çalışmaları, projeleri ve etkinliklerimizi, basınımızın ilgi ve gayretleriyle kamuoyuna yansıtıyoruz. Bu vesileyle, yerel ve ulusal medyadaki basın çalışanlarımıza, sosyal sorumluluklarını yerine getirmek üzere gösterdikleri eşsiz çabalarından dolayı teşekkür ediyorum. Başarılarının artarak sürmesini diliyorum. Böylesine önemli bir görevi yerine getirmek için özveri ile çalışan, basın emekçilerimizin 24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı’nı kutluyorum.”

URGANCI: SANSÜR MEMURLARI YOK AMA OTOSANSÜR VAR

Denizli Yeni Medya Yayıncıları Derneği (YENİMEDYADER) Başkanı Serkan Urgancı, basında sansürün kaldırılışının 112’nci yıldönümüyle ilgili açıklamasında, Türk basınının “otosansür”ün etkisi altında ezildiğini belirterek, şöyle devam etti:

“Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütünün 2020 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'ne göre basın özgürlüğü açısından 180 ülke arasında 154. sıradayız. Yaptıkları haberler nedeniyle 85 gazeteci hala hapiste. Son bir yılda 103 gazeteci 108 defa gözaltına alındı, 28 gazeteci cezaevine girdi. Türkiye'nin basın özgürlüğü karnesi maalesef içler acısı bir durumda. Elbette ki gazeteciler belgeye dayalı, gazetecilik etik kurallarına bağlı kaldığı haberleri kimseden korkmadan yazmak, görüşlerini köşe yazılarında özgürce ifade etmek ister. Ancak son yıllarda Türk basını, şiddetini daha da artıran maddi çıkmazdan kurtuluşu, tarafsızlığını yitirerek kazandığı parayla ya da maaşa bağlanmakta buldu. Bu da açık bir baskı olmamasına karşın gazeteciyi otosansür uygulamaya itti. Belki bugün her gün haberleri denetleyen sansür memurları yok ama Türk basını ‘otosansür’ etkisi altında eziliyor. Tarafsız yayıncılık gün geçtikçe zorlaşıyor. Bu paradokstan kurtulmanın tek yolu ise gazetecilerin en azından işleyişlerini sürdürebilecek geliri, hizmet odaklarının dışındaki mecralardan sağlayabilmesinden geçiyor. Dernek olarak öncelikli amacımız gazetecilerin özgürce haber yapabilecekleri, otosansüre maruz kalmayacakları koşulları tesis edebilmek. Umut ediyorum ki yakın zamanda da bunu tam anlamıyla gerçekleştirebileceğiz. Çizdiğim tüm bu karanlık tablonun gölgesinde, tüm basın emekçilerinin Basın Bayramını kutluyorum.”

KARAÇAY: SANSÜRSÜZ HABER VERME HAYALİMİZDİR

Denizli Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Muhammet Karaçay, basında sansürün kaldırılışının üzerinden 112 yıl geçse de basın sektörü bugün bir çok konuda sorunlar ve sıkıntılar yaşadığına işaret ederek, görüşlerini şöyle dile getirdi:

“Basın özgürlüğü, gelişmiş demokrasilerde çok seslilik ilkesinin işletilmesi adına çok önemli olgudur. Medya sektörü hem ülkemizde, hem de birkaç istisna hariç tüm dünya genelinde özgür olma, bağımsız haber yapabilme mücadelesi vermektedir. Ülkemizde 12 Eylül askeri darbesinden sonra basın kurumları üzerinde büyük baskılar yapılmıştır. Günümüzde de ifade özgürlüğünü kısıtlayan yasal kısıtlamalar mevcuttur. Gazeteciler yazdıkları yazılar, yorumlar ve haberler nedeniyle yargılanmakta, tutuklanmakta, mahkum olmaktadır. Gazetecilerin tutuksuz yargılanması ve ülkemizde basın özgürlüğünün sağlanmasını arzuluyoruz. Basın iş kolunda yaşanan temel sorunların başında olumsuz çalışma koşullarıdır. Sendikalaşma haberlerini yapan gazetecilerin Anadolu’da sendika ile tanışmadılar. Sektörde çalışanlar düşük ücret almakta, uzun çalışma saatlerinde zor koşullar altında haber vermeye çalışmaktadır. Medya sektöründe acil olarak mesleki düzenlemeye gidilmelidir. Medya sektörüyle yakından ilgilenen devlet kurumları Basın İlan Kurumu ile Cumhurbaşkanlığı İletişim Daire Başkanlığında, Anadolu basınını söz sahibi yapacak düzenleme yapılmalıdır. Basın Kartları Yönetmeliği’nde de düzenleme yapılmalı, internet haber yayıncılığı da göz önüne alınmalıdır. Basın sektörünün sorunlarının çözülerek, halkın haber alma hakkını sorunsuz ve objektif olarak kullanması dileğimizdir. Gelecek yılların yazdıkları haberden yaptıkları yorumdan tutuklanmayan ve hapis cezası almayan gazetecilerin yılı olması dileğimle, 24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı’nı kutlar, görevlerinde başarılar dileriz.”