SORGULAMAK – D20Haber
26.04.2024, Cuma
14 °C / 28 °C Denizli Hava Durumu

SORGULAMAK

A- A+

İnternet sayesinde bilgiye çok kolay ulaştığımız bir çağdayız. İnternet ile birlikte iletişimdeki gelişmeler, toplumsal, ekonomik ve bilimsel değişimi etkilediği için, 90′lı yıllardan itibaren artık “Bilgi Çağı” veya “Bilişim çağı” olarak tanımlanan bir çağı yaşıyoruz.

İnternetin hayalini bile kuramadığımız dönemlerde okula giden nesil olan bizler için, bu bilgiye erişim kolaylığı çok değerli. Bir tek kelimenin anlamına bakmak için o sözlükleri devirdiğimiz, ödev yapmak için o kalın ansiklopedileri karıştırdığımız günleri hatırladığımda, ödev yapmak için tek çaremizin kütüphanelere kapanmak olduğu günler film şeridi gibi gözümün önünden geçtiğinde, şimdiki nesillerin ne şanslı olduğunu düşünmeden edemiyorum.
İlkokulda ödev yapmam gerektiğinde annem, gündüz çalıştığı için geceleri beni mahallede lisede okuyan büyüklerin evine ödevime yardımcı olmaları için götürürdü. Aslında o dönemi yaşayan bizler için tek zorluk bu da değildi. Bırakın interneti, televizyonun, telefonun, zaman zaman elektriğin bile lüks olduğu dönemleri yaşadık biz.

Ama belki de ulaşmak çok zor olduğu, bunun için çaba harcamamız gerektiği için bilgi bizim için çok değerliydi. Şimdilerde ise beni en çok şaşırtan şey, bu kadar bilgiye erişimin kolay olduğu bir zamanda, çoğu kimsenin kendisine söylenen bir bilgiyi sorgulamadan olduğu gibi kabul etmesi. Burada sadece okuduğu, dinlediği bir haberi kabul etmekten bahsetmiyorum, bir başkasının değerlerini ve söylediklerini olduğu gibi kabul edenlerde azınlıkta değil. Belki de bilgi için her hangi bir enerji, çaba harcamaları gerekmediği için mi diye düşündüğüm oluyor.

Peki nedir sorgulamak? Tabi ki kimseyi sorguya çekmek değil. Sorgulamak, en basit anlamıyla sorular sorabilmek, her şeyi olduğu gibi kabul etmemek, bir anlamda eleştirel düşünebilmektir. Aslında kısaca meraklı olmak, en önemlisi, karşınızdakine anlatacağı, söyleyeceği konular hakkında nazikçe dikkatli olmasını hatırlatmaktır.

Peki neden bu kadar önemli sorgulamak? Artık herhangi bir bilgiye ulaşmak için internete sadece bir kaç kelime yazmanız yeterli. Listelenecek bilgiler içinde doğru bilgi olabileceği gibi yanlış bilgilerinde olma olasılığı çok yüksek. Bilginin doğruluğu ve güvenirliği sorunu da artık küçümsenemeyecek bir boyutta. Her gün sosyal medyada birçok haber görüyoruz. Bunların doğruluğunu kontrol eden bir sistem yok, herkes istediği her şeyi yazıyor, hatta bu bilgileri güçlendirmek için çok inandırıcı resimlerde koyuyor. Zaman zaman hepimiz bu haberlere boş yere üzülüyor, bazen de boş yere seviniyoruz. İşte “Bilgi kirliliği” denilen bu durumda bizlerin doğru bilgiyi seçmemizi sağlayacak olan tek şey sorgulamaktır. Aslında bir şeyi sorguladığınızda konuya ilişkin kendi cevaplarınızı bulmuş oluyorsunuz. Başkalarına göre değil, kendinize uygun doğrulara ulaşma şansını da yakalamış oluyorsunuz.

Hepimiz biliyoruz ki, içinde yaşadığımız Dünya sadece iyiliklerden ibaret değil ve insanlara her zaman doğru şeyler öğretmiyor. Bu Dünya’nın insanları, iyi olabildikleri gibi çok acımasızda olabiliyorlar. Yaşadığımız sürece bize öğretilenlerin arasında büyük yanlışlar da olabiliyor. Sonrada bir şekilde gelenek görenek haline gelmiş o yanlışların farkına varıp yıllarımızı o yanlışların düzeltilmesi için harcıyoruz. Bu konuda onlarca örnek sayabiliriz.
Kadınların çalışmasının ayıp karşılandığı dönemlerden, şimdi de kadınların çalışmasının bir ülkenin kalkınmasındaki aktif rolünü ispat etmeye, kız çocuklarının okula gönderilmemesinden, kadınların iyi eğitim almasının aile yoksulluğunu azaltıcı etkisini anlatmaya çalışıyoruz. Bir de en önemlisi, bir dönem için doğru olan şey başka bir dönem için tamamen yanlış hale gelebiliyor. Bu nedenle bir olayı bir kararı değerlendirirken o olayın geçtiği dönemin şartlarını da göz önünde bulundurmak gerekiyor. Kısaca 100 yıl önce gerçekleşmiş bir olayı bugünün şartlarında değerlendirmek hiç doğru olmuyor. Örneğin Büyük İtalyan bilgini Galilée’nin “Dünya dönüyor” dediği için yargılandığını, ölünceye kadar bir eve kapatıldığını ve öldüğü zaman istediği mezarlığa gömülmediğini şimdi okuduğumuzda bize garip geliyor. Ama o günün Avrupa'sının kurallarına göre dünyanın döndüğünü söylemek dinsizlik olarak kabul ediliyordu.

Yaşadığımız günler çelişkilerin çok olduğu, herkese ve her şeye göre doğruların kolaylıkla değiştiği günler. Bence böyle günlerde hepimize düşen önemli bir görev var. Bize yapmamız gerektiği söylenen her şeyi araştırmamız, neden, nasıl, niçin diye sormamız, körü körüne yapmamamız gerekiyor.

Tabi ki bazen de araştırıp hiç bir cevap bulamadığımız zamanlarda oluyor. Bence o zaman vicdanınızın sesini dinleyin, o doğru cevabı bulacaktır, çünkü her insan iyi doğar.

Yazarın Diğer Yazıları
Kadın olmak
21 Aralık 2021 Salı
Değişim
16 Eylül 2021 Perşembe
Kimseyi Geride Bırakma!
14 Mayıs 2020 Perşembe
Karantina
8 Nisan 2020 Çarşamba
Corona günleri
25 Mart 2020 Çarşamba
Göç etmek
29 Ocak 2019 Salı
YIL 2019
31 Aralık 2018 Pazartesi
MARDİN
17 Ekim 2018 Çarşamba
GÜL, LAVANTA VE ÜZÜM
18 Eylül 2018 Salı
SONBAHAR
3 Eylül 2018 Pazartesi