Uzun süredir bana nedense yazmak için ilham gelmedi, ama yılın son günündeyiz ve ben de adet olduğu gibi 2019’dan ne beklediğimi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Öncelikle temel beklentim sağlık ama bencillik etmek istemiyorum. Hepimiz için, dini, dili, milliyeti, eğitimi, nerede yaşarsa yaşasın, işi ne olursa olsun, herkes için bu isteğim geçerli. Çünkü ben sağlık varsa gerisini halletmenin çok zor olmadığına inanıyorum.
Ama katılırsanız veya katılmazsınız, başka isteklerimde var.
-Bir doktora gittiğimde onun söylediklerini teyit ettirmek için başka doktora gitme gereğini hissetmek istemiyorum. Gittiğim doktorun kararının hastanenin özel mi devlet mi, hastanın sigortalı olup olmadığına göre değişmesini istemiyorum. Yazdığı reçetenin hangi ilaç firmasının daha etkin olmasına bağlı olmasını istemiyorum. Yapılacak işlem varsa bunun fiyatları arasında dağlar kadar fark olmasını da istemiyorum.
-Bir markete gittiğimde alacağım şeyin son kullanma tarihinin geçip geçmediğini, içinde sağlığımı tehdit edecek bir madde olup olmadığını düşünmeden, eğer bu ürün bu markette satılıyorsa ilgili birimler, market yöneticileri zaten bu kontrolleri yapmışlardır diye emin olmak istiyorum. Çünkü bu günlerde küçücük çocuklara bile son kullanma tarihinin ne olduğunu, nasıl bakacaklarını öğretmek zorundayız.
-Çok katlı bir binaya çıkarken kullandığım asansörün güvenli olup olmadığını düşünmek ya da o çok katlı binada deprem olursa ne yaparız diye içimden bir ürperti geçsin istemiyorum. Çünkü o asansörü, o binayı kontrol etmekle yükümlü kişilerin görevlerini insan hayatının ne kadar değerli olduğunu bilerek yaptıklarına inanmak istiyorum.
-Bir lokantaya gittiğimde seçtiğim yemeğin içinde ne olduğunu, ne olabileceğini düşünmek istemiyorum. Bu sektörün içinde olan bir arkadaşım dışarda asla öğütülmüş şeyler yememem gerektiğini söylemişti. Ne zaman dışarda yemek zorunda olsam bu öğüt aklıma geliyor ve düşünmeden edemiyorum. Aslında sadece lokanta sahiplerinin değil, o lokantanın malzemelerini aldığı hallerin, depoların sattıkları ürünü sanki kendi yiyeceklermiş gibi özenle seçmelerini istiyorum.
-Nereden alırsam alayım, hangi fiyata alırsam alayım, aldığım ayakkabının ayak yapıma zararlı bir ürün olup olmadığını düşünmek istemiyorum. Fiyatı ne olursa olsun o ayakkabıyı yapanların insan sağlığına zarar verecek yapıda bir ürün üretmediklerine inanmak istiyorum.
-Pazardan aldığım ürünü üreten çiftçi kardeşimin sattığı üründen emin olmak istiyorum. Her ne kadar bazı insanlar aldıkları ürünün iri ve parlak olmasından hoşlanıyorsa da, ürünleri öyle göstermek için kimyasal bir madde kullanılmadığını bilmek istiyorum.
-Çocuklar geçici lunaparka giderken acaba başlarına bir şey gelir mi korkusu yaşamak istemiyorum. O lunapark kurulurken kim sorumlu ise başından sonuna gerekli güvenlik denetimlerini yaptığına, yapılmış olduğuna inanmak istiyorum.
-Bir kıyafet alırken fiyatı ne olursa olsun sağlığımı tehdit etmeyeceğinden emin olmak istiyorum.
-Okula yürüyerek giden küçük yeğenimin arkasından korkarak bakmak istemiyorum. Onların yürüyeceği kaldırımlara araba park eden insanların bunu dikkate almasını istiyorum, almayanlara yüklü bir ceza gelsin istiyorum.
-Sadece daha ucuz diye sağlığa zararlı duman veren kömür satanların ya da alanların aslında o zehri kendilerinin de soluduğunun farkına varmalarını istiyorum.
Daha çok şey yazabilirim, ancak tam yılbaşı önü sizleri sıkmak istemiyorum.
Sizce çok şey mi istiyorum?
