Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER), sosyoekonomik gelişme için olduğu kadar, kadınları güçlendirmek içinde kadın girişimciliğinin önemine inanan bir dernek.
Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal Konseyi'nin Özel Danışman Statüsü bulunan KAGİDER, 2011 yılından bu yana her yıl 8 Mart Dünya Kadınlar Günü haftasında New York’ta gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu toplantılarına katılıyor.
Birleşmiş Milletler 62’inci Kadının Statüsü Komisyonu toplantılarının bu yılki teması kısaca “Kırsaldaki Kadınların Güçlendirilmesi” idi. Bu hafta kapsamında kadınlar ve kız çocukları açısından yaşanan zorluklar ve bu konuda yapılan çalışmalar sonucunda elde edilen başarıların konuşulduğu birçok oturum düzenlendi.
Size oturup bu toplantılarda konuşulan konuları tek tek anlatmak gibi bir niyetim yok. Ama bu toplantılardan ikisine konuşmacı olarak katılan iki kadının hikayesinden çok etkilendim ve bunu sizlerle paylaşmak istiyorum.
Bunlardan ilki Arjantinli FranciscaAparicia’nın diğeri ise Hintli bir kadının hikayesiydi, bu arada onun ismini yazamayacağım, çünkü not almamışım.
Francisca, Arjantin’de bir kadın derneğinin çalışmalarına katıldığı için eşi tarafından tartaklanmış ve kolu kırılmış. Hintli kadın ise,Hindistanda doğmuş ama daha iyi bir hayat için kızını alarak Amerika’ya göç etmiş bir annenin kızı. Amerika’ya gelmek ailenin kadınları için hayatı pek değiştirmemiş. Küçük kızın aile bireylerinden birinin tacizine maruz kalması nedeniyle, aile onu korumak için tekrar Hindistan’a göndermiş. Bir insanın yaşayabileceği tüm zorlukları yaşadıkları halde her iki kadında Birleşmiş Milletle’rde örnek olarak sunulacak kadar bir başarıya ulaşmışlar.
Her iki hikayeyi bizzat yaşamış olanlardan dinlemek çok etkileyici olduğu kadar çok da üzücüydü. Kadınlar için dünyanın her yerinde durum aynı. Dinlerken “nedir bu dünyanın kadınlar ile derdi?” diye sormadan edemiyorsunuz.
Aslında dünyanın hiçbir yerinde kadın-erkek eşitliğinden tam anlamıyla söz etmek mümkün değil. Dünya nüfusunun neredeyse yarısı kadın. Ancak çoğu ülkede varlıkları sadece maruz kaldıkları şiddet ve baskıyla hatırlanıyor. İş, siyaset, eğitim gibi hayatın farklı alanlarında kadınların hemen her toplumda gizli veya açık bir ayrımcılıkla karşı karşıya kaldıkları biliniyor. Dünyanın 500 büyük firmasının çok azında kadın yönetici var. Politikada da durum pek farklı değil. Öte yandan dünya genelindeki 2 milyon yoksulun yüzde 70’ini kadınlar oluşturuyor, okuma yazma bilmeyenlerin 2/3’ü de yine kadınlar.
Bahçeşehir Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmaya göre, ülkemizde ‘üniversite eğitimi kız çocuklardan çok erkek çocukları için daha önemlidir’ fikrine katılanların oranı yüzde 32 iken, aynı katılımcılara ‘ülkede insanlar iş bulamıyorsa çalışmak kadınlardan çok erkeklerin hakkıdır’ ifadesi sorulduğunda katılımcıların yüzde 59’u bu fikri doğru bulduğunu belirtmiş.
Burada en acı verici nokta ise kadınların da bu fikre katılımlarının erkeklerin katılımından çok da farklı olmamasıdır. Bu durum erkekler kadar kadınlar tarafından normal görülmektedir. Kısacası kadınlarımız da erkeğin gerisindeki konumlarını büyük ölçüde içselleştirmiş durumdalar.
Belki de sorunun ilk çözümü burada yatıyor. Birçok kere çevremdekilerden cinsiyet eşitliği ile ilgili seminerlere erkeklerin katılmasının gerektiğini söylediklerini duymuşumdur. Bence bu çok doğru bir yaklaşım değil. Kişinin başkalarından saygı görmesi için önce kendisine saygı duyması, değer vermesi gerekiyor. Psikolojide bununla ilgili birçok teori dinlemiş ya da okumuşsunuzdur. Bu durum kadınlar içinde pek farklı değil. Kadınların toplumda hak ettikleri yere ulaşması içinde önce buna kendilerinin inanmaları gerekiyor. İkincisi ise Clare Boothe Luce’nin dediği gibi: “Bir kadının en iyi koruması kendi kazandığı paradır.”
Bunun için kadınların iyi bir eğitim alması, çalışması gerekiyor. İşte KAGİDER yıllardır bu konuda çaba sarfediyor. Kadınların iş hayatına atılması, iş hayatında kalması, kendi işine sahip olması için projeler üretiyor. Bu yıl Birleşmiş Milletler’de iyi uygulama olarak sunduğu projede bunlardan sadece biriydi, “İyi ki Annem Çalışıyor”. İlgilenirseniz proje ile ilgili kısa bir film linki;Lütfen izleyin…
