‘Ustam öğretti yeter’ demedi, daha fazlası için ülke ülke gezdi – D20Haber
20.04.2024, Cumartesi
13 °C / 18 °C Denizli Hava Durumu
  1. ANA SAYFA
  2. /
  3. ÖZGÜN İÇERİK
  4. /
  5. KAHVE SOHBETLERİ
  6. /
  7. ‘Ustam öğretti yeter’ demedi, daha fazlası...

‘Ustam öğretti yeter’ demedi, daha fazlası için ülke ülke gezdi

A- A+
D20HABER
Yayınlanma: 5 Şubat 2019 Salı - 08:00Güncelleme: 5 Şubat 2019 Salı - 01:58
‘Ustam öğretti yeter’ demedi, daha fazlası için ülke ülke gezdi

Denizlili berber Mustafa Kayatürk, usta-çırak ilişkisiyle öğrendiği sanatını çok daha ileri boyutlara taşımak için ülke ülke gezdi, saç stiliyle tarz olan ünlü futbolcu David Beckham’ın berberinden imaj ve saç kesme eğitimleri aldı, gördükleri ile öğrendiklerini harmanlayıp VIP odaların da bulunduğu 2 katlı berber salonu ile uygulamaya koydu.

Hani bir deyim vardır, “elindekiyle yetinmek” diye. Bunu yaptığınızda fasit bir daire içinde döner durursunuz, olduğunuz yerde sayarsınız. Bunu kırmak için ise eğitim, daha çok öğrenmek, bunun için işin uzmanına ulaşmak, gerektiğinde yurt dışına çıkmak da gerekebilir. Örneğin mesleği berberlik olan Metin Kayatürk gibi…

Ustasından öğrendikleriyle yetinmeyen 42 yaşındaki Kayatürk, hep daha iyi olmanın yollarını aramış. İstanbul’a gidip Türkiye’nin önde gelen isimlerine ulaşmış, Sonra “ver elini Yunanistan’ın başkenti Atina, Çek Cumhuriyeti’nin başkenti Prag” demiş. Daha güzel saç tıraşı ve imaj için ünlü futbolcu David Beckham’ın berberini bulup eğitim almış.

Tüm bunlara işletme ve kişisel gelişim eğitimlerini de ekleyen Kayatürk, “çıraklıklarından beri yanımdalar” dediği Osman Köse ve Nazmi Gün’ü de ortak yapıp, bugün “bir berber salonundan fazlası” diyebileceğiniz VIP odaları olan The Berber Salonu’na hizmete sunmuş Kınıklı’da. Hem de hatırı sayılacak bir harcamayla. Biz de bu hafta kahve sohbetini kendisiyle yaptık.

MARKA OLMAK ÜZERE YOLA ÇIKTILAR

The Berber ismi nereden aklınıza geldi?

Berber salonu açmaya karar verdiğimizde önce İstanbul, Ankara ve İzmir’e giderek araştırma yaptık. Ne yapalım? Ne yaparsak biz marka oluruz? Bu soruları sorduk kendimize. Mantalite ve salona vereceğimiz ismin önemli olduğunu düşünüyorduk. İsim için 3 ay falan düşündük. Neden The Berber? Marka olmaya aday bir isimdi bizim için. Marka olma derken sadece Denizli’de değil, Türkiye çapında marka olmak vardı kafamızda. “Theberber.com” olarak patent başvurusu yaptık. Süreç içerisinde patentimizi de aldık. Bugün geldiğimiz noktaya baktığımızda hiçbir şey tesadüf değil.

ÇIRAKLIK YILLARI GARAJDA

İlk nerede başladınız çalışmaya?

Garajda başladım. Rahmetli dedemin bir arkadaşı vardı. Çırak olarak onun yanına verdi beni 1989 yılında. Patronların birkaç şubesi vardı. Sonra İncilipınar’da devam ettim. 2000 yılında The Berber’i açtık Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde. 2005 yılında Çaybaşı’na geçtik. Asıl yapmak istediklerimizi de oradaki büyük salonda hayata geçirmeye başladık.

SADE BİR DÜKKANDAN 2 KATLI, VIP ODALI BERBER SALONUNA

Çok kapsamlı bir yer içinde bulunduğumuz bu mekan. Biraz burayı anlatır mısınız?

Aslında burada yaptıklarımızı Çaybaşı’nda da yapıyorduk. Burada vitrin bizi ön plana çıkardı. 20 yıldır emek veriyoruz.

Geniş salonun dışında hayli oda var. Hangi hizmetleri veriyorsunuz?

Grup çalışma alanımız var, bir de VIP odalarımız var. Örneğin bulunduğumuz yer damat odası. Yukarıdaki VIP’lerde de saç kesimi yaparken, kızlarımız da tırnak bakımını gerçekleştiriyor. Odalarda bu iş biraz daha mahrem oluyor. Yukarıda geniş salonda 7-8 kişinin çalıştığı ortamda hem saç kesimi hem ayağını uzatması çok hoş olmuyor. İnsanlar da rahat olmak istiyor. Bu yüzde VIP odaları düzenledik.

Kaç VIP odanız var?

Dört VIP odamız bulunuyor. Ayrıca cilt bakım ve masaj odalarımız da mevcut.

ERKEKLER AĞDA YAPTIRMAYA GELİYOR

Ben The Berber’e niye gelmeliyim? Beni buraya ne çekebilir?

Tabii ki ana hizmetimiz saç kesmek. Ama biz bu işi sadece saç kesmek için yapmıyoruz. Bize gelen müşteri farklılığı yaşamalı. Bu saç ile başlıyor. Müşteriyi ağırlamak ve sunum çok önemli. Çay servisi için ayrı, temizlik için ayrı personel var. Kasiyer var ve herkesin bir işi var burada. Dolayısıyla buraya gelen müşteri ayrıcalığı duygu olarak hem iş kapasitesi olarak alıyor.

The Berber’i tercih neden olmalı? Bir defa çok iyi saç kesiminden dolayı. Sonra manikür pedikür hizmeti veriyoruz. Profesyonel bir cilt bakımı hizmeti veriyoruz. Buradan insanlar kendilerini çok iyi hissederek çıkıp gidiyor. Günümüzde erkeklerde ağda yaptırıyor. Bunun için dört tane bakım odamız var. Müşteri masaj yaptırmak isterse o hizmeti de veriyoruz. Tüm bunların odaları ayrı. Bakımlı erkek bu hizmetleri bizden rahatça alabiliyor. “Biz kadınlara göre bakımlı erkeğin bir farkı olmalı, adı da The Berber olmalı”, bu bizim sloganımız. Onun için diyorum ya bizim işimiz sadece saç kesmek değil; farklı düşünerek, farklı uygulayarak kaliteli bir hizmeti müşteriye yansıtmaya çalışıyoruz. İşimize aşığız.

İŞLETME VE KİŞİSEL EĞİTİMLER ALDI

İşinizle ilgili aldığınız özel bir eğitim, yaptığınız araştırmalar var mı?

2004 yılından sonra eğitimlere başladık. Önce işletme eğitimleri aldık. Bize göre bir işletmenin yaptığı işten önce bir fikri olmalıydı. Evet, ben saç kesiyorum ve Denizli’de bin tane berber var, onlar da saç kesiyor. Ben ne yaparak farklı bir noktaya gidebilirim? Bunu düşündük. El emeğim ile kafamdaki fikri uygulamaya dönüştürüp sanatsal boyuta geçirmekti. Ben burada nakış işler gibi çalışıyorum. Müşterinin kafa yapısı, nasıl bir ima uygulamalıyım, nasıl bir hizmet sunmalıyım bunları ince ince dokunuşlarla aktardık.

Kişisel gelişimle ilgili de eğitim aldım. Sonra da kesim eğitimlerine başladık. Çok iyi saç kesmekten önce nasıl çok iyi hizmet veririz onu öğrenmemiz lazım. Türkiye’nin bir sıkıntısı bu. Herkes iyi usta ama maalesef fikriyle işini bir araya getirmiyor. El sanatı ile fikri senkronize edebildiğinizde durum başka bir boyuta geçiyor.

AVRUPA ÜLKELERİNE EĞİTİME GİTTİ

Sanıyorum sizin iş biraz da ressam titizliğini gerektiriyor? Bu anlamda bir eğitiminiz var mı? Saç kesimi ile görünüşün buluşturulması gibi?

Çok sayıda kesim eğitimine gittim. Ekibim de gitti. Bizim ekibin bir arada olma süresi 15 yılın üzerinde. Bir berberde bu kadar uzun süre birlikte çalışmak kolay değildir. Manikürcü kızlarımız 14 yıldır yanımızda.

Siz kurdunuz, sonra hisse dağıttınız öyle mi?

Osman (Köse) çıraklığından beri yanımda, şimdi ortağım oldu. Diğer ortağımın ismi de Nazmi (Gün). Burada 15 kişi çalışıyoruz. Elemanlarımızın 5’i bayan. Biri kasiyer, biri müşteri karşılama, biri masaj hizmeti veriyor, 2’si de manikür pedikür yapıyor.

Eğitim için yurt dışına gittiniz mi?

İstanbul’un dışında Avrupa ülkelerine gittim. Yunanistan’da Atina’da bir eğitim aldım. Çek Cumhuriyeti’ne gittim, Prag’da eğitime katıldım. David Beckham’ın imaj berberi Tyler Johnston’dan imaj ve saç kesim eğitimi aldım. Toni & Guy, Ebil Academy, Shvarskopf Academy, Bella Academy ve distribütör olarak Pivot Point sistemini Türkiye getiren Yusuf Koçyiğit’ten eğitimler aldım. Verdiğimiz emek, kesinlikle bir berber emeği değil. Bizim kafamızdaki hedef Türkiye çapında marka olmaktı. Hayalimiz buydu.

Peki, hayaliniz gerçekleşti mi? Denizli ile sınırlı mı kaldınız?

Denizli’deyiz… Bir ara şubeleşmeyi de denedik. İlk şubeyi 2008 yılında Çamlık’ta, 2011 yılında Servergazi’de hem SPA merkezi hem bay bayan kuaförü adı altında bir şube açtık. Ama bizim işte şubeleşmek çok zor. Aynı kaliteyi, hizmet anlayışını, sistemi, düzeni, hijyen ortamı sağlamak çok zor. Türkiye çapında marka olmadık ama Denizli çapında marka olduk. Ayrıca İstanbul’da ve İzmir’de olmalarına rağmen bizi takip edenler var.

MÜŞTERİLERİ ARASINDA ZEYBEKCİ DE VAR

Saç-sakal kesimi kişi için önemlidir. Denizli’de oturuyordur ama bir süre sonra taşınmıştır. Buna rağmen sadece saç kesimi için gelen müşteriniz var mı?

Var tabii ki… Olmaz mı? Mesela Nihat Bey (Zeybekci) yıllardır benim müşterimdir. İki haftada bir tıraşını olmak için gelir. Bir defa başkasına saçını kestirdi, bir daha kestirmiyor. Manisa’dan, İzmir’den, Antalya’dan gelen müşterilerim var. Bu bir sanat. Ben işimi sadece saç kesmiş olmak için yapmadığımdan, diğerlerinden farklıyım. Bir başkasına tıraş olduğunda fark ediyor, “kardeşim olmadı” diyor. Bunu yaşayan çok müşterim var. Denizli’ye gelemeyenlere de gittiği berbere kesim tarifleri verdiğim çok oldu. Ama bizim iş anlatmaya yapılacak iş değil. İnsanın kendisinin uygulayıcı olması lazım. Eğitimlere gittiğimde kendime şunu sordum hep: Evet, 20 yıldır bu işi yapıyorum ama hiçbir şey bilmiyormuşum gibi öğrenme hevesiyle gittim.

“MAKAS PARALARIYLA DÜKKAN AÇABİLİRSİNİZ”

Denizli standartlarının üzerinde hizmet verdiğinizi söylüyorsunuz. O halde müşterileriniz elit kesimden mi?

Elit demeyelim… Her kesimden gelen oluyor. Ama elit bir hizmet verdiğimiz ortada. Vatandaş ayda bir defa saçını kestiriyor. Bunun da ayrıcalıklı olması lazım. Bunu hissettiğimiz için ayrıcalıklı bir hizmet sunuyoruz. Piyasaya göre çok yüksek bir tarifemiz de yok.

Madem oraya getirdiniz sözü, fiyatlarınız nedir?

Saç kesimi 60 lira, uçuk bir rakam değil. Ama bu rakam VIP odalarda biraz değişiyor. Manikür ücreti 40 lira, ayak bakımı ve pedikürden 50 lira alıyoruz. Saç açma yapıyoruz, saç boyama yapıyoruz. Ama her şey profesyonel… Ben garajda 30 yıl önce mesleğe başladım ama “öğrendiğim kadarıyla” diyerek o mantıkla saç sakal kesimi yapmıyoruz. Kendimizi hep geliştirdik, hep değiştirdik. Eğitimler, seminerler bunlara katıldık. Basit bir örnek vereyim… Bizim kullandığımız makasın fiyatıyla adam berber dükkanı açıyor. Benim bir tek makasımın ücreti 4 bin lira. Bir setin 10 bin lira maliyeti var.

Güzel, göze hoş gelen bir iç mekan dizaynı var burada. Tabi bunun için de harcadığınız bir para var. Sakıncası yoksa paylaşır mısınız bizimle?

Ciddi bir rakam harcadık buraya. Tabandan tavana, bahçeden giriş merdivenini kadar her şeyi yeniledik. Rakam bizde kalsın ama ciddi bir meblağ harcadık buraya.

“SADECE SAÇ KESMİYORUM, TASARIM DA YAPIYORUM”

Saç kesiminde farkınız ne?

Ben sadece saç kesmiyorum, tasarım yapıyorum aynı zamanda. Adam buraya bir beklenti içinde geliyor. Saç kesiminin de farklı olmasını istiyor. “Ben The Berber’e gitmeliyim” diyor. Bunu söyletebilmek için yıllarca emek verdik, daha önce de söylediğim gibi eğitimlere gittik, ciddi paralar harcadık. Ben eğitime harcadığım parayla böyle bir berber dükkanı daha açardım.

Sizin “işin sanatsal boyutu var” demeniz, saç ekimi yapan Dr. Özgür Nalbant ismini çağrıştırdı bende. Özgür Bey de işin önemli bir parçasının sanatsal bakış açısı olduğunu söylemişti bir röportajımızda.

Evet, o da bir sanat. Saçı eken kişinin uzman olması gerekir. Diyorlar ki saçım çok çıktı… Mesele saçın çok çıkması değil ki, doğal çıkması… Hangi açıyla ekiyor saçı, hangi yöne çıkması gerekiyor? Bunlar çok önemli.

Uç bir soru belki ama The Berber’e gelip, memnun olmadan çıktığını söyleyen müşteriyle karşılaştınız mı hiç?

Bizim iş bir el sanatı. Ben böyle bir memnuniyetsizlik yaşamadım. Bana gelen müşterinin “Ben bu saç kesimini beğenmedim” deme şansı yok. Mutsuz ayrıldığını, beğenmediğini söyleyen çıkmadı. Bu konuda çok iddialıyım. Saç kesimini hayal gücümü kullanarak yapıyorum. Ustamdan öğrendiklerim ile aldığım özel eğitimleri bir araya getirip saç kesimi yapıyorum. Bu konuda mütevazi de olamam.

“TREND DİYE HERKESE SAÇ KESİMİ YAPAMAZSINIZ”

Saçta sakalda trend nedir?

Değişiyor bu… Şu anda yanlar ve enseler kısa, üst kısım uzun fade denilen bir akım var. Bu gençleri ilgilendiriyor. Müşterinin saçını keserken dikkat ettiklerim var. Ne iş yapıyor, nasıl bir sosyal yaşamı var, konumu… Bunlara bakarım kesim yaparken. Genç kesim trend kesimler istiyor, onların imaj ile görüntüyü bağdaştıracak bir konumları yok. Ama bir valiye, bir emniyet müdürüne, bir işadamına ya da 40 yaş üzerinde bir beyefendiye trende uygun kesim yapamazsınız. Konumuna bakarsın, yaşına bakarsın, yüz şekline bakarsın ve ortaya ustalığını koyun saçı kesersin.

Müşterinin istediğiyle sizin kesim şeklini harmanlıyorsunuz öyle mi?

Benim koltuğuma oturmuşsa uzunluğunu kısalığını söyler. Modelini de ben seçerim. Tabi şunu da yapmak; uzun saç isteyen adama kısa saç kesimi yapamam. Uzun saç modelini tercih ederim ama saçı nasıl keseceğime karışmasına izin verem. Model tasarımıma karıştırtmam. Kimisi der ki makine kullanma… Cevabım “kusura bakma, kararı ben veririm” olur. Kabul etmiyorsa istediklerini yapacak bir berbere gitmesini söylerim.

Şunu mu diyorsunuz? Modeli sunarım; kabul ederse uygularım, etmezse de tıraşı yapmam…

Hayır, öyle değil. O ukalalık olur. Tıraşı yapmam diye bir şey yok da nasıl kesim olacağını anlatmak lazım. Ben anlatarak, ikna ederek saç kesimi yapıyorum böyle durumlarda. Modelin nasıl olacağını anlatmaya kalkarsa ben işimi düzgün yapamam.

MESLEK ANISI

Mesleğinizle ilgili ilginç anınız var mı?

Bir arkadaşımız damat tıraşı olacak. Üzerinden 15 yıl geçti. Ben tasarımımı yaptım. Sıra yanaktaki kılların temizlenmesine geldi. Arkadaşlar bunu iple yapmış. İp izlerini kapatmak için fondöten yoğunluğu oluşmuş. Der ki düğün fotoğraflarına baktığımda hep sizi hatırlıyorum.

“DEĞİŞİM VE EĞİTİM ŞART”

Mesleğinizle ilgili son sözleri de alıp sohbeti bitirelim isterseniz…

Bu işe yeni başlayacak arkadaşların bu işin sadece berberlik olmadığını bilmesi lazım. İşin püf noktası ise ciddi bir sanatkarlık. İyi şeyler yaparsanız sizi farklı bir yere götürüyor. Ben saç keserken çok mutlu oluyorum. Her zaman değişim şart. Evet, ustamızdan öğrendik ama kendimizi yenilememiz gerekiyor, değişime ayak uydurmamız gerekiyor.