Denizli’nin sulak alanlarındaki yolculuğumuzu sürdürüyoruz. Bu hafta sizleri Beyağaç’taki Karagöl’e götürüyoruz. Karagöl 1.335 metre yükseklikte Sandıras’ın eteğinde 200 hektarlık bir yayla gölüdür. Ona daha üstten, 1.905 metreden Kartal Gölü bakar. Sandıras ve Çiçekbaba dağları ile Armıtçık zirvesi, bekçisi gibidir bu saklı cennetin.
Eren diyar, Yörüklerin, efelerin, pehlivanların harman olduğu kent merkezine 100 kilometre uzaklıktaki Beyağaç; Akçay, Gökçay ve Doğançay vadileri, endemik bitkileri, Topuklu ve Yumaklı yaylaları, Eskere Ovası’yla yaşanılası bir yerdir.
YAZ AYLARINDA KURUYAN GÖL
Döne döne başlar Karagöl’e uzanan yol, öyle de devam eder. Sonra da bir zirveden karaçam ağaçlarının arasına gizlenmiş Karagöl’ü görürsünüz. Kıvrım kıvrım iniş doyumsuz bir güzelliği serer ayaklarınızın altına. Çevreleyen dağlardan kar ve yağmur sularının doldurduğu bu göl, yaz aylarında kısa süreliğine kurusa da kuşlar için önemli bir yaşam alanıdır Denizli’de.
İşte o kuruduğu aylarda burayı keşfeden off road’çıların işgaline uğruyor son dönemde. Arazi araçlarıyla göl çevresinde cirit atan bu gruplar, hoyratlıklarıyla Karagöl’ün doğal güzelliğine zarar verdiklerine aldırış etmeden sürüş yapıyor bu bölgede. Buradan Aydın ve Muğla’dan gelen off road gruplarına “Sizin keyfiniz, heyecanınız doğaya zarar verici olmamalı” diye sesleniyoruz.
KUŞLARIN DİNLENDİREN MELODİSİ
Yaşam alanı için Karagöl ve çevresini seçen göçmen ve yerli kuşlar o kadar akıllı ki, bu saklı cenneti, tabiatı iyi bildiklerinden baharın ilk kıpırtısıyla üremek için hemen yuva seçimi yapıyor. Kayalık alanları tercih edip çiftleşmenin ardından kuluçkaya yatıyorlar.
Bu seneki son sayımlarda gölde 25-30 çift angıt ürüyor ve bu turuncu canlar, kayalıklarda hızla çoğalıp Beyağaç’ın güzel bir envanterini oluşturuyorlar. Öyle güzel bir melodileri var ki, onların bu sunumu sizi dinlendiriyor. Oradan hiç ayrılmadan bu sesleri dinlemeye, keyifle uçuşlarını izlemeye doyamıyor insan.
Korunmaya muhtaç bu muhteşem alanda baykuş türlerine, bolca kerkenez, atmaca ve şahine, bunlara ek olarak çakır kuşuna, kızıl şahine, yılan kartalına rastlarsınız iyi gözlem yaparsanız. Göl çevresinde keten kuşları, küçük isketeler, ispinozlar, incir kuşları, küçük batağan, su çulluğu, dere düdükçünleri, yeşilbaşlar, küçük akbalıkçıl, gri balıkçıl, cılıbıtlar burayı yaşam alanı seçen diğer türler.
Karagöl çevresinde gezerken, Anadolu sıvacısının seslerine baştankaraların geldiği seslere doğru yöneliyoruz. Kaya sıvacıları, bize adeta resital veriyor ama angıtlar ötünce onların sesleri o çığlıkta kısılıyor. Başka kuş türlerini arıyoruz ve sonunda bir gün Denizli Kuşlarımızı bitirip o hedef kitabı çıkarabilmek için 12-13 yıldır ilimizde çalışıyoruz. Tek amacımız da bu. Hatta çocukluğumdan beri kayıt tutma merakımı yıllara yaydığım oldukça güzel bu envanteri daha bilimsel çalışmaya ilimize kazandırabilmenin sevdasındayım.
KİMSENİN DOĞAYI KENDİ KEYFİNCE KULLANMA HAKKI YOK
Beyağaç benim dede topraklarına çok yakın, Derinkuyu köyümüze 15-20 kilometre uzaklıkta ve çok sık bu cenneti gezmeye gelirim. Bu son gelişte Eskere Orman İşletmesi’nden Süleyman abimle gezdik alanı. Daha önce kendisiyle Can Suyu Belgeseli’nde çalıştık. Buralar tabiatı koruma alanı, ava yasak sahalar.
Alanda devrilen tip çöp tenekeleri olmaması gerekiyor. Yine kampçılar, trackingçiler alanı kullanıyor çöplerimizi asla alanda bırakmayalım lütfen. Doğamız artık kirlilikten bezmiş durumda. Kamp, piknik, gezi, tracking, off road, avcılık, balıkçılık, her tür hobiyi geziyi sıfır hatayla yapmak zorundayız. Bir yangın Allah korusun binlerce yılda oluşmuş bu cennet köşelerini yok edebilir. Bu doğa hepimizin ve keyfi kullanmaya kimsenin hakkı yok.
