AYNI TAS AYNI HAMAM – D20Haber
04.05.2024, Cumartesi
11 °C / 23 °C Denizli Hava Durumu
  1. ANA SAYFA
  2. /
  3. YAZARLAR
  4. /
  5. Halil DERİCİ
  6. /
  7. AYNI TAS AYNI HAMAM

AYNI TAS AYNI HAMAM

A- A+

Gençlik yıllarımın Türkiye'sini düşünüyorum.

Günümüzdeki olumsuzlukların birçoğu o zaman da vardı. PKK henüz yoktu ama sağcı gençlerle solcular çatışırdı. Ölümün yaşanmadığı gün yok gibiydi. Hayat pahalı, ücretler düşüktü. Yakınlarını kayırmak, rüşvet, yolsuzluk o zaman da vardı. Hatta enflasyon denilen canavar o yıllarda çok daha güçlü ve acımasızdı. Yargı o zaman da sorunluydu. Ama hakaret ve küfür içermedikçe isteyen dilediğini söyleyip yazabilirdi. Sivil toplum kuruluşları ülke sorunlarına daha duyarlı ve çözüm konusunda daha etkiliydi. 12 Eylül geldi ve her şeyin, herkesin üstünden silindir gibi geçti. Seksenli ve doksanlı yıllar, ihtilalin açtığı yaraların sarılmaya çalışıldığı yıllar olarak kabul edilebilir. İki binli yıllardan ise; tek partili iktidarla yönetildiğimiz (siyaseten) istikrarlı yıllar olarak söz etmek mümkün.

Günümüzün Türkiye’si halkımızın yarısı tarafından yerlere göklere sığdırılamazken, bir diğer yarısı tarafından yerin dibine batırılmakta yerden yere vurulmakta… Her iki kesim de kendilerini haklı çıkaracak somut deliller ortaya koymakta.

Ben ülkenin iyi yönetilmediğini düşünenlerdenim. Hemen her konuda her kararın tek bir kişi tarafından verilmesini yanlış bulanlardanım. İnsanların neden suçlandığını bilmeden aylarca hapiste tutulması, kamu gücünün iktidar tarafından kendisi gibi düşünmeyenlere karşı bir silah gibi kullanılması, seçimle gelenlerin seçimle değil de emirle gitmesi, dış politikada dışişleri bürokratlarının devre dışı bırakılması, kamu harcamalarındaki israf gibi daha onlarcası eklenebilecek olumsuzluklar; ülkemizin iyi yönetilmediği konusundaki düşüncemin nedenlerini oluşturuyor. Siyasi partilerdeki lider sultası bitirilmeden ülkenin iyi yönetilmesi mümkün değildir. Mevcut siyasi partiler kanunuyla yapılacak bir seçim, hangi partiyi iktidar yaparsa yapsın; çare olmayacak, sorunlara çözüm üretemeyecektir. Belediye başkanı ve milletvekili adayları Ankara’daki seçilmiş krallar tarafından belirlendiği sürece seçilenler sorunlarımıza çözüm olmayacaktır. Ülkemizin kaderi seçilmiş kralların iki dudağının arasından kurtarılmalıdır. Burada öncelikli görev ana muhalefete düşmektedir. Tüm yönetim kademelerini kayıtlı üyelerin veya seçilmiş delegelerin belirleyeceği bir ana muhalefet bu günkünden çok daha güçlü ve umut verici olacaktır.

Konuyu Denizli özeline indirgersek; birkaç gün önce Kılıçdaroğlu’nun Denizli Büyükşehir Belediye Başkan Adayını netleştirdiğini belirten bir CHP Genel Merkez açıklaması oldu. Adayın kim olduğu Denizli kamuoyunda merak uyandırdı. Ama en az adayın adı kadar sayın Kılıçdaroğlu'nun bu seçiminde hangi ölçütleri kullandığı da merak ediliyor.

Denizli genelinde bir kamuoyu araştırması yaptırıldı mı?

İl ilçe belde hatta mahalle örgütlerinin görüşü alındı mı?

Yoksa biri yada birilerinin görüşüyle mi yetinildi?

Önümüzdeki seçimler geleceğimiz için sıradan bir seçim olmanın çok ötesindedir.

Bu nedenle sorumluluk makamındakiler bin düşünüp bir söylemelidirler.

Yazarın Diğer Yazıları
DEMİRCİ ALİ VE SEÇMEN
12 Mart 2019 Salı
Görünen Köy
23 Ocak 2019 Çarşamba
MİLLET İTTİFAKI ÜZERİNE
27 Aralık 2018 Perşembe
BURAYA KADAR…
29 Kasım 2018 Perşembe
TORUNLARIMIZ BİLE…
10 Kasım 2018 Cumartesi
SEÇİM, PARTİLER, ADAYLAR
21 Mayıs 2018 Pazartesi
ÇÖZÜM NEREDE?
8 Mayıs 2018 Salı