Dokuz kocaman ve sıcak gün tatil.
Kime tatil?
Devlet memuruna, kamu kurumunda çalışan kesime tatil!
Özel sektörde çalışan zaten tatil öncesi pazarları çalışarak tatil borcunu ödedi yani öyle kucağına koymadılar 9 gün tatili.
Bu şekilde kapandı ülke ve 40 derece sıcakta cücük kadar maaşıyla bir yere kıpırdayamayan ve dahi kliması bile olamayan büyük bir çoğunluk ne yaptı biliyor musunuz?
Sıkıldı!
Dinlenemedi çünkü sıkıldı, denize, dağa gidemedi sıkıldı. Toplumun direttiği o kurbanı alamadı diye sıkıldı, çoluk çocuğa bayramlık alamadı diye sıkıldı, ev ahalisini eyleyemedi diye sıkıldı, sıkılmaktan dinlenemedi diye sıkıldı ve üstüne sıcakla boğuşurken bunaldı.
Şimdi o bunaltının yüküyle yeni haftaya başlayacak.
Daha o bunaltıyı üstünden çıkaramadan temmuzda zam gelecek mi kaygısına düşecek.
Bir kısım özel sektör, esnaf yaptıysa 2 gün tatil yaptı ve çalışmaya başladı.
Cep delik cepken delik, yen delik kaftan delik, kevgire dönmüş bir memleketin neyine bir de dokuz gün kapanmak biri bana anlatsın. Tamam tesettür, güdücü sopası yönetimin anladık da ülkeyi tesettüre sokmak nedir yahu.
Üretimin zaten çanına ot tıkamışsın ses soluk bi' gıdım çıkıyor onu da tatille tıka oldu bitti!
Uzun tatillerde ülkenin ne kadar zarara uğradığını hesap eden çıkmıştır mutlaka bence çok!
Yani bu ülkede her zaman bir kısım insan yaşıyor, diğerleri bitkisel hayatta sadece nefes alıyor.
Devlet memurluğu eskiden yamalı pantolon demekti belki.
Ama şimdi devlette ne olursan ol hem çalışanın hem de emeklisinin maaşı hep özel sektörün çok üstünde. Misal özel sektördeki öğretmen, devlet okulundaki hizmetlinin yarısı kadar maaş alıyor.
Uzun tatiller için fazladan çalışmak zorunda değiller, yıllık izin için yalvarmaları gerekmiyor, sigortaları kafadan tam yatıyor zaten.
Yanlış anlaşılmasın devlet memurları çok rahat yaşıyor demiyorum, hayat herkes için zor hele bugünlerde, her şey çok pahalı kabul de devlet bu yükü azaltmanın yoluna gitmeli değil mi?
Devlette gereksiz çalışan fazlası olan (korumalar, danışmanlar, danışmanın danışmanları, şoförler vs.) birimlerde azaltmaya gitmek yükü azaltıp biraz da devlette çalışmayana aktarılmasını sağlamaz mı?
Milletvekili olmak mesela bir meslek midir?
Bir görevdir ve gönüllü bir görevdir, hizmet için gelinir fakat millet onlara hizmet eder bizim memlekette!
Yani bizimkiler vekilmilleti!
Bir dönem milletvekili ol, hayatın kurtulsun zihniyeti var çoğunda, görev aşkıyla gelenleri tenzih ederim.
Nerede kaldı Atamın “ milletvekili maaşı öğretmen maaşını geçmesin” sözü?
On tane bin lira ile otuz gün yaşamaya çalışan milyonlarca insan açlıkla boğuşurken millete hizmet için gelsin diye seçtiğimiz 600 insana yüz bin liralar vermek hangi akla uyar?
Milletvekilliğinden emekli olmak nedir?
Ve üstelik 4-5 yıl yap milletvekilliği (ağzını açmadan meclise girip çıkan yüzlerce vekil sayabiliriz) ve
yüzlerce bin liralarla emekli maaşını kap!
Hele diyanet; bir lokma, bir hırka hani nerde?
Ne bitmez lokma ne sayılmaz hırka yarabbi!
Aleme verir talkını kendi yutar salkımı atasözünü layıkıyla uyguluyorlar.
Ee sonra dokuz gün tatil yaptık.
Kim yaptı?
Biz sıkıldık ya siz?
Milletvekillerini, maaşlarını azaltmak ve milletvekilliği emekliliğini yasadan çıkarmak üzerine birlikte davranmaya çağırıyorum. Millete vekil olmak bununla başlar.
Zaten bu rüya gerçekleşirse devrimin babası olur.
GÜN KAÇ SAAT
gün olur
sırtında taşır günleri
bak bak güneşebatmaz ya zalim
yalnızlığın koca gölgesi
titretirken duvarları
gözümde asılı kalırbu tuhaf halim
ne akreptir kadrandakine de yelkovan
oturmuş ortasına bir tosbağa
ne kaçan varne kovalayan
Ay saklambaç oynuyor,
gece hem kör hem ebe
ne dünden hoş bir hatıra,
ne yarından beklenen müjde
öyle yüreğimin tenha yerinde
çöreklenmiş yorgun gün
sesim kayıp
korkuyorum desem ayıp
cesaretim ellerimden kayıp
düşer ıssızlığın dibine
Gel ey o güzel şarkı
gel sen takıl dilime
udum küskün, yanaşmıyor elime
suskun kapının zili bile
hani demişti ya bir şair
“ne bir ses, ne bir nefes”
anladım şimdi onu
anladım ne varsa yalnızlığa dair
Aylin MÜFTÜLER
