Uz. Dr. Okan Er, kalbi besleyen damarların çeşitli nedenlerle daralması sonucunda oluşan göğüs ağrısından, kalp krizine ve ölüme kadar değişen rahatsızlıkların ortaya çıkabildiğini, bunun da “koroner arter hastalığı” olarak adlandırıldığını belirtti.
İleri yaş, şeker hastalığı, hipertansiyon, yüksen kan yağ düzeyleri, şişmanlık, kötü beslenme alışkanlığı, genetik faktörler, hareketsiz yaşam tarzı ve sigara kullanımının koroner damar hastalığı oluşumunda risk faktörleri oluşturduğunu kaydeden Uz. Dr. Er, “Göğüste nadiren istirahat halindeyken, çoğunlukla bir efor sarf ettikten sonra oluşan ağrı önemlidir. Ağrının karakteri sıkıştırıcı, bastırıcı, ezici, nefes almayı zorlaştırıcı, sıkıntı verici, bazen de yanma ve acı şeklinde olabilir. Ağrı alt çene kemiği, kol, boyun, karnın üst kısmı veyahut sırtta da hissedilebilir. Göğüs ağrısı genellikle 1-2 dakikadan uzun 30 dakikadan kısa süreyle olur. Üzüntülü, kederli, aşırı heyecanlı durumlarda, rüzgarlı, aşırı soğuk ve aşırı sıcak havalarda da oluşabilir” dedi.
Kalp damar hastalıklarından korunmanın risk faktörlerinin tedavisiyle mümkün olduğuna ifade eden Uz. Dr. Okan Er, şu önerilerde bulundu:
“Düzenli ve dengeli beslenin. Hafif orta tempoda günlük yürüyüşler yapın. İdeal kilonuzu koruyun. Sofrada tuz kullanımından ve tuzlu gıda tüketiminden kaçının. Aşırı yağlı beslenmeden uzak durun. Beyaz eti (balık, tavuk, hindi) kırmızı ete tercih edin. Alkol gibi kötü alışkanlıklardan uzak durun. Eğer içiyorsanız sigarayı derhal bırakın. Tansiyonunuzu düzenli aralıklarla ölçtürün. Açlık kan şekerinizi düzenli aralıklarla baktırın. Birinci derece akrabalarınız içerisinde 50 yaşından önce koroner arter hastalığına (kalp krizi, stent veya bypas) yakalanmış olanlar varsa siz de mutlaka sağlık kontrollerinizi yaptırın.”