Loadikya Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Celal Şimşek, Strabon ve Plinius gibi antik kaynakların Loadikya’nın tekstil kenti olduğundan söz ettiğini söyledi. Prof. Dr. Şimşek, Diocletian’ın MS 301 yılında Loadikya kumaşları ile ilgili fiyat tarifnamesinin çok önemli olduğunu, ayrıca 3-4 ürüne fiyat konulmasının buradaki üretimin değerini ortaya koyduğunu, Loadikya Antik Kenti’nin binlerce yıl öncesindeki zenginliığinin dokuma ürünlerinden kaynaklandığını, Lycos Vadisi, Hierapolis ve Laodikya’dan tekstil ihracatı yapıldığını belirtti.
“LOADİKYA KUMAŞLARINI SATMASIYLA ÖVÜNÜYOR”
Loadikya kumaşları satan kişilerin bununla övündüğünü dikkat çeken Prof. Dr. Şimşek, “Fransa’nın Lyon kentinde MS 3. yüzyıla ait çıkan bir mezar taşında ‘Burada Loadikya kumaşlarını satan tüccar Julius Verecundus yatmaktadır’ yazıyor. Bu kişi mezar taşında Fransız olması ile değil, Loadikya kumaşlarını satmasıyla övünüyor. Bu da tekstilin ne kadar önemli olduğunu göstermesi bakımından önemli” dedi.
MENDERE’TEN SALLA TAŞINDI, DÜNYAYA DAĞITILDI
O dönem Menderes Nehri’nde sal taşımacılığı yapıldığını anlatan Prof. Dr. Şimşek, “Biz kazılarımız da hem boyahaneyi bulduk hem de değişik şekilde boyalar bulduk. Özellikle tekstil üretimi ile ilgili kumaş parçaları bulduk. Buda binlerce yıl öncesinden günümüze kadar bu coğrafyada tekstil üretiminin ne kadar önemli olduğunu göstermekte. Lykos vadisinde ovanın ortasında ki göl ve Sarayköy yakınlarında Çürüksu’nun Menderes ile birleşmesi, Menderes Nehri’nin antik dönemde sal taşımacılığında kullanılması ile ilgili antik dünyaya bu ürünleri sattıklarını biz biliyoruz. Bu yönüyle de antik kaynakların verilerine bağlı somut materyalleri biz buradaki kazı çalışmalarımızda ortaya çıkardık” diye konuştu.
DENİZLİ (İHA)
