Beyin ve göz korneası dışında vücudumuzdaki organların hücreleri sürekli değişmektedir.
Hücreleri en yavaş değişen organımız kalbimizdir. En hızlı değişen organımız ise karaciğerimiz…
Ortalama her yedi yılda bir hücrelerimizi oluşturan atomlarımızın tamamı metabolizma tarafından atılarak yenileri ile değiştirilmektedir.
Bu durumda her yedi yılda bir fiziksel olarak tamamen değiştiğimizi söyleyebiliriz.
Fiziksel yenilenmenin duygularımızı ve kişiliğimizi ne şekilde etkilediği konusunda bilimsel bir veriye rastlamadım.
Doğrudan ilgili olmasa da zaman içinde duygularımızın, görüşlerimizin, hobilerimizin değişebildiğini biliyoruz.
Söz gelimi; av ve avcılığın her türlüsü öncelikli hobilerimken, şimdi yaralı bir hayvan ya da kuş için derin üzüntü duyan amansız bir hayvansevere dönüştüm.
Yıllar önce Gökova Körfezi’nde, Akyaka’da azmak kenarında yazlık site inşaatına başlamamıza günler, haftalar kalmıştı.
Rahmetli Özal’ın getirdiği sit yasağı yüzünden yapamadım. O zaman çok üzülmüştüm. Şimdi o sit yasağının kaldırılmasına ve cennet Gökova’nın yapılaşmaya açılmasına daha fazla üzülüyorum.
Uzun yıllar takım elbise ve kravatsız sokağa çıkamayan ben; şimdi aynı kıyafete düğünde, bayramda birkaç saat zor dayanabiliyorum.
Sözünü ettiğim değişimin herhangi bir çıkar hesabına dayanmadığı ve makul bir süre ve süreç gerektirdiği açık.
Günümüzde para için, makam için, çıkar için değişenlerle bunu karıştırmamak gerek.
Sabah söylediğinin akşam tam tersini söyleyen, dün yaptığının bugün tam tersini yapabilen, kerameti kendinden menkul fırıldakların, topaçların değişimi konumuzun dışında...
İnsandaki değişim, Can Yücel’in aşağıdaki şiirinden daha güzel anlatılabilir mi?
20 yaşında ben,
35 yaşımda ben,
40 yaşımda ben ve
Bugünkü ben dördümüz.
Birden 20 yaşımı 35 yaşımın karşısına oturttum
Yirmi yaşım, 35 yaşımı tutucu buldu.
Kırķ yaşım ikisinin de salak olduğunu söyledi.
Yatıştırayım dedim.
-Sen karışma moruk- dediler. Büyük hır çıktı.
Komşular alttan üsten duvarlara vurdular.
Yirmi yaşım kırķ yaşıma bardak fırlattı.
Evin de içine ettiler…
Bende kabahat.
Ne çağırıyorsun tanımadığın adamları evine