SANDIKLI’DA SANDIKTAN NELER DÖKÜLDÜ? – D20Haber
10.05.2025, Cumartesi
18 °C / 31 °C Denizli Hava Durumu
  1. ANA SAYFA
  2. /
  3. YAZARLAR
  4. /
  5. Engin ÜNAL
  6. /
  7. SANDIKLI’DA SANDIKTAN NELER DÖKÜLDÜ?

SANDIKLI’DA SANDIKTAN NELER DÖKÜLDÜ?

A- A+

Lider dediğiniz koltuğa yapışmamalı.
Ama dozu yüksek eleştirilerle canı sıkıldığında da “haydi bana eyvallah” deme hakkını kendisinde bulmamalı.
Çünkü Türkiye’de adına “politika” denilen şey siyasi parti eksenli değil, lidere endeksli de ondan.

İYİ Parti’nin Sandıklı toplantısında neler konuşuldu?
Meral Akşener’e nasıl eleştiriler yöneltildi?
Şimdilik bilinenler kısıtlı.
Fakat toplantı devam ederken salondan ayrılmasından…
Sonra da olağanüstü kurultay ve aday olmayacağı kararını açıklamasından, canını sıkan şeylerin söylendiğini çıkarabiliriz.

Çok değil, daha 1,5 ay önce meydan meydan dolaşıp “Ben cumhurbaşkanı seçileceğim” iddiasında olacaksınz…
Lideri olduğunuz partinin yüksek oy alacağı öngörüsünde bulunacaksınız…
Siyasette iddialı, bir o kadar da hırslı kadın politikacı profili çizeceksiniz…
Sonra da eleştiriler karşında “haydi bana eyvallah” diyerek, genel başkanlığı bıraktığınızı söyleyeceksiz…
Bunun karşılığı “güven” sorgulaması olarak geri döner.

Bu Afyonkarahisar, siyasi partilere iyi gelmiyor.
Dazkırılı Kartal Demirağ, silahla girdiği ANAP Büyük Kongresi’nde dokunduğu tetikle, bu partinin iktidardan düşmesi ve kapanmasına kadar giden sonu başlattı.
Merkez sağın lider adayları arasında gösterilen isimlerden Aydın Menderes, 1996’da Sandıklı’da geçirdiği trafik kazasında yaralandı ve ömrünün kalan kısmında felçli bir yaşamla karşı karşıya kaldı.
Son olarak da İYİ Parti kamp için Sandıklı’ya geldi ama sonuçlarından iyi gelmediği, termal suyun bile gerilen sinirleri yumuşatamadığı anlaşılıyor.
Etekteki taşların dökülmesi biraz sert ve sırça vazoyu çatlatmış olmalı ki, Akşener’i “yokum” noktasına getirmiş.

Oysa görünen köyün kılavuz istemediği…
Seçim stratejisinin bir parçası olan parti vitrininde…
Milletvekili listelerinde hata yapıldığı yazıldı çizildi.
Eski ANAP’tan…
Eski DYP’lilerden…
Bu iki partinin birleştiği DP’den…
DSP’lilerden...
Oy bekliyorsanız;
AK Parti ve CHP’den uzaklaşanların çekim merkezi olmak istiyorsanız, listelerinizi de vitrininizi de buna göre dizayn etmek durumundasınız.
“Etmem” diyorsanız, ki bugün tartışılan da budur; çıkacak sonucu peşinen kabullenmişsiniz demektir.

Gelelim bundan sonrası ne olura…
Vazo çatladı.
Hasar giderilir mi?
Belki…
Fakat tutkalla yapıştırılacak o çatlak, bir sonraki olumsuzlukta kırılmaya dönüşebilir.
Çünkü Akşener’in ilk sıkıntıda “gidiyorum” resti; milletvekillerinden, il ve ilçe yönetimlerine kadar her kademede güvenle ilgili yaşanacakların işaret fişeğidir.
Siyasette gelecek hesapları olanların da yeniden değerlendirme yapmasına yol açacaktır.
Bazıları AK Parti limanına…
Bazıları koptukları MHP’ye doğru yol alabilir.
Ve dahası girdiği ilk seçimin ardından bunları yaşayan İYİ Parti, oluşabilecek “güven bunalımı” nedeniyle yaklaşık dokuz ay sonra yapılacak yerel seçimde iddialı olabilmek için güçlü aday bulma sıkıntısı yaşayabilir.
Hele Akşener’siz bir İYİ Parti’nin 24 Haziran seçimindeki oy oranına ulaşması bile olası değildir.
Tüm bunlar da siyasette çok seslilik adına iyi bir şey değildir.

Son bir şey daha…
Belki siyasi bir racon kesmedir…
Belki bahçedeki dikenleri ayıklamak içindir Meral Hanım’ın çıkışı.
Çünkü Devlet Bey de 3 Kasım 2002 seçiminde partisi baraj altında kalınca istifa edeceğini açıklamış, sonra da ikna edildiği söylenerek geri dönmüştü.
O günden beri de Türk siyasetinde dönüşüme yol açan adımlarda hep onun imzası var.