Emekli vatandaş, kendisine geçim derdiyle ilgili yöneltilen soruya yanıt verirken "Bayram umurumuzda değil, bayram diye bir şey mi kaldı ya" diye giriyor söze. Sonrası tam bir ironi.
Padişah dönemindeki gibi.
Hani hep anlatılır;
Padişah, yeni vergi koyduğunda ya da vergi miktarını artırdığında sadrazamına "Git, halkın arasına karış, vergilere alışmışlar mı bak" dermiş ya...
Onun gibi bir şey.
Önce fıkra…
Padişahın sokağa saldığı sadrazam ilkinde, "Halkın suratı biraz asık, canı da sıkılmış durumda ama işlerine devam ediyorlar" yanıtıyla gelmiş.
Bir sorun olmadığını düşünün padişah, "alışırlar" karşılığını vermiş.
Yine vergileri artırıp bir kez daha halkın arasına saldığı sadrazam, geri döndüğünde dışarıdaki manzarayı "Selam verene dik dik bakıyorlar, suratlarından düşen bin parça" diye özetlemiş.
Padişah, yine "alışırlar” demiş.
Sonuncusunda sadrazam şaşkın bir şekilde saraya dönüp olup biteni "Hiçbir şey anlamadım. Herkes neşeli, gülüyor, dans edip oynuyor" diye anlatmış sokaktaki durumu.
Padişah, bu kez "alışırlar" yerine "aman" diye başlamış söze. Sonra da "Eğer halk gülmeye, dans edip oynamaya başladıysa durum çok kötü. Hiçbir şeyi umursamıyorlar demektir. Hemen vergileri indirelim" diye bitirmiş.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması sonrasında, İstanbul başta olmak üzere birçok ilde yapılan gösterilerde;
Pikachu kostümüyle sokağa çıkan gencin yarattığı sahne,
semazen olan yurttaş,
tomalar su sıkarken polise gidip çakmak isteyen kişi,
şınav çeken genç,
evlilik teklifi,
hiçbir şey olmuyormuş gibi yere oturup okey oynayanlar,
dinozor kostümüyle alana çıkılması,
tüm bunlar yukarıdaki saray fıkrasını çağrıştıran gülmecenin sanki bir başka versiyonu gibiydi.
Emekli vatandaşın içinde bulunduğu ekonomik durumu gülümseyerek, ironi yaparak anlatımı da padişah-sadrazam diyaloğundan farksız.
Soruya verdiği gülümseten yanıtta diyor ki:
"Allah'a şükür her şey ucuz. Domates 60 liradan 80 liraya, muz 60 liradan 85 liraya düşmüş. Her şey düşmüş, bolluk var ya... Allah bu günleri aratmasın, bolluk içindeyiz.
Et yemiyorum ben, et 'gut' yapıyormuş.
Süt midemi bozuyor.
Ispanak, pırasa, maydanoz...
Yemezsek yetiyor ya; et almazsak, peynir almazsak.
Çökelek alıyorum, ucuz.
Tavuk kanadı alıyorum, biraz ucuz yani.
Bazen 'ver 200 liralık et' diyorum, bir hafta yiyoruz.
Kıyma alıyorum, köfte yapıyoruz; yarım kilo maydanoz, yarım kilo ekmek, köfte 1 kilo oluyor, ye babam ye."
İmamoğlu’nun diplomasının iptal edilmesiyle başlayıp, gözaltına alınması ve tutuklanmasıyla devam eden süreçte gelinen nokta budur.
