Acı olaylarda, yaşanan felaketlerde toplumsal refleksimiz üzülmekle sınırlı.
Mesela sormak yok!
Bizim mesleğin klasikleşen soru silsilesinde olduğu gibi:
Ne?
Nerede?
Ne zaman?
Neden?
Nasıl?
Kim?
Bu sorular;
53 bin 537 kişiyi yitirdiğimiz Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023 depremlerinde,
301 madencinin can verdiği 13 Mayıs 2014 tarihli Soma kömür ocağındaki yangında,
64 cana mal olan 23 Haziran 1988 tarihli Trabzon'un Maçka ilçesine bağlı Çatak köyündeki heyelanda,
97 kişinin hayatını kaybettiği 11 Ağustos 2021 tarihli Batı Karadeniz (Bartın, Kastamonu ve Sinop ) sel felaketinde,
10 bebeğin kazanç elde etme uğruna ölüme sürüklendiği "yenidoğan çetesi" vakasında,
sorulmadı.
Ve geldik 21 Ocak 2025'e.
Bolu-Kartalkaya'daki Grant Kartal Oteli yangınında 36’sı çocuk 78 kişi yanarak can verdi.
Neden ihmaller zinciri,
görevlilerin görevini pas geçmesi.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy Bolu Belediyesini,
Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, Kültür ve Turizm Bakanlığını suçluyor.
Türkiye’nin en önemli kış turizmi merkezi Kartalkaya’da itfaiye yok, itfaiye!
"Neden yok?" diye sorulmadığı gibi, böyle bir sorunun muhatabı olmayı da şu ana kadar kabullen de yok!
Yangınla ilgili ön rapora göre, yangınla ilgili ilk ihbar saat 03.30’da geliyor, 04.24’te itfaiye ekipleri yangının çıktığı Grand Kartal Otel’e ulaşıyor.
Geçen sürede canlarını kurtarmak isteyenler çaresiz, kimileri atlıyor, kimileri çarşafları birbirine bağlayıp kurtuluyor.
Buna da "kader" deniliyor.
Türk Dil Kurumu (TDK), "kader"i yazgı ya da kaçınılmaz kötü talih olarak anlamlandırıyor.
Yahya Kemal Beyatlı ise beyitinde "Ölmek kaderde var; yaşayıp köhnemek hazin, buna bir çare yok mudur ya Rabbilâlemin" diyor.
Her şeyi "kadere” bağlamanın anlamsızlığını, Almanya’nın Baden-Württemberg eyaletinde yaşayan bir akrabamızın bugünlerde başına gelmek üzere olan yangın felaketinden nasıl kurtulduklarıyla ilgili anlatımından bir kez daha öğrenmiş olduk.

Almanya’da her konutta ve konutların her odasında takılması zorunlu olan cihaz (yangın dedektörü) alarm veriyor. Kokunu kaynağı mutfaktaki kiler.
Kapının açılmasıyla birlikte yoğun bir duman yayılıyor.
İtfaiyeye bilgi verilmesiyle 5 dakika içinde ekipler geliyor.
Bir yandan 5 katlı apartmandaki 26 dairede oturanlar tahliye edilirken, sokağın giriş ve çıkışları kapatılıyor.
Kış günü, insanlar çoluk çocuk dışarıda.
Aileler, belediyenin hazırlattığı yere götürülüyor, bizzat belediye başkan yardımcısı ilgilenip, ikramlar dahil her ihtiyaçları karşılanıyor.
Bina dumandan arınıyor, testler yapıldıktan sonra içeriye girilmesine izin veriliyor.
Bakın kendi küçük ama ifa ettiği görev büyük olan bir cihaz apartmanda yaşayanların hayatını nasıl kurtarıyor.
Bizde ise, yüzlerce kişinin konakladığı otelde yangın merdivenine varıncaya kadar birçok eksiklikten söz ediliyor.

Her katta yangın dolabı ve yangın tüpü olduğunu gösteren görseller gönderen akrabamız, "Daha birkaç gün önce Bolu’daki yangın ve can kayıplarından sonra bunu yaşamak gerçekten çok korkutucuydu" derken, iki ülke arasında insana verilen değeri ve her şeye "kader" demenin anlamsızlığını da vurguluyordu.