Montrö Boğazlar Sözleşmesi, ABD ve Rusya’ya yem edilen Ukrayna – D20Haber
18.04.2024, Perşembe
10 °C / 27 °C Denizli Hava Durumu
  1. ANA SAYFA
  2. /
  3. YAZARLAR
  4. /
  5. Engin ÜNAL
  6. /
  7. Montrö Boğazlar Sözleşmesi, ABD ve Rusya’ya...

Montrö Boğazlar Sözleşmesi, ABD ve Rusya’ya yem edilen Ukrayna

A- A+

Tarih unutmaz, gün gelir yaşatır.
Kimileri buna "tarihin tekerrürü" der.
Ben ise "sakla samanı gelir vakti" diyenlerdenim.

Örnek mi?
Hem de en yenisinden.
Montrö Boğazlar Sözleşmesi!

Çeşitli tarihlerde gündeme getirilip, tartışmaya açılmak isenen Türkiye’nin güvenlik garantisi bu sözleşme nedir?
Aslında "Montrö" denildiğinde bi aşinalık var hepimizde di mi?
Var da nedir taşıdığı hassasiyet?
Bi bakalım mı bu tarihi belgeye?

"İstanbul ve Çanakkale boğazlarından geçişi düzenleyen sözleşme" diye bilinir.
Biraz detay dersek...
Şöyledir özetle:

-Türk boğazlarından geçişi düzenleyen konferans 22 Haziran 1936'da toplandı, 20 Temmuz 1936'da Türkiye'nin egemenlik hakları iade edildi ve Montrö Boğazlar Sözleşmesi imzalandı.

-Sözleşme 9 Kasım 1936'da yürürlüğe girdi.

Montrö’ye göre;

-Karadeniz'e kıyıdaş olmayan ülkelerin gemileri ile bunlara yardımcı deniz araçları, sözleşme şartlarını yerine getirmek kaydıyla boğazlardan geçiş yapabilir.

-Boğazlardan geçecek gemilerin toplam tonajının bir gün için 15 bin tonu aşmaması gerekiyor.

-Uçak gemileri tonajı aştığından boğazlardan geçiş yapamıyor.

-Yabancı ülke denizaltıları boğazlara giremiyor. Kıyıdaş olan ülkeler ise sipariş edilmiş denizaltılarını teslim almak ya da denizaltıların onarımı için boğazları kullanabiliyor.

-Karadeniz'e kıyısı olmayan ülkelere ait savaş gemileri 21 günden fazla bölgede kalamıyor.

-Tüm ülkeler boğazları kullanabilmek için önceden geçiş günü, rota, Karadeniz'de kalış süresi gibi bilgileri Türkiye’ye vermek zorunda. Ön bildirim süresi Karadeniz ülkeleri için 8, kıyısı olmayan ülkeler için 15 gün.

-Karadeniz'e kıyıdaş olmayan devletler, 8 bin tonu geçmemek kaydıyla insalcıl bir amaç ile ön bildirime gerek duyulmadan Karadeniz'e savaş gemisi geçirebiliyor.

-Türkiye savaştaysa ya da savaş tehdidi yaşıyorsa, savaş gemisi ve askeri yardım gemilerinin geçişini engelleme hakkına sahip.

-Ticaret gemileri yükleri ne olursa olsun boğazlardan serbetçe geçebiliyor.

-Karadeniz'e kıyıdaş olmayan ülkelerin aynı anda bulundurabileceği gemilerin toplam tonajı 45 bin tonu, kıyıdaş olmayan tek bir ülkenin de 30 bin tonu aşamıyor.

İşte böylesine hayatiyet ifade eden Montrö Boğazlar Sözleşmesi, Rusya'nın Ukrayna'yı işgal girişimiyle bir kez daha dikkatleri çeken belge oldu.

Hatırlanırsa, yakın tarihte Montrö tartışmaya açılmak istendi.
Sonra duruldu.
Ve günümüze gelindi.
Bir kez daha anlaşıldı ki Montrö, Türkiye için vazgeçilmez!

Peki, bu tarihi ve Türkiye için hayati öneme sahip sözleşmenin tartışmaya açılıp, esnetilmesini en çok isteyen ülke diye sorsak?
Yanıt şak diye ABD olur değil mi?
Çünkü ABD, Ukrayna krizini baştan itibaren çözmeye çalışan değil, ateşleyen oldu.
"Tavşana kaç tazıya tut" yapıp, Rusya'yı kışkırttı.

Bunu niye yaptı?
Yıllardır rahatsızlığını duyduğu Montrö'den kurtulabilme adına.

ABD, Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla NATO'ya Estonya, Litvanya ve Letonya'da ekleyip Baltık ülkeleriyle Rusya'yı çevreledi.

Kontrol edemediği tek nokta Karadeniz’e kıyısı olan Ukrayna'ydı.
Nota üyesi yapmaya çalışmasındaki hedefi de Ukrayna'yı çok sevmesinden değil, Karadeniz kapısını Rusya’ya kapatıp iyice kuşatma planıydı.
Bu amaca ulaşmak üzere bir oyun kurup, kazanmak için de Rusya'yı kışkırttılar ve Ukraynalıları Putin'e yem ettiler.
Karadeniz’in karşı yakasında olan bu.