Bir sözleşme yapılmış.
Futbolcu “şunu isterim” demiş.
Kulüp de olur çekmiş.
Ama olmayan parayla.
E bol keseden transfer yaparsan bu günleri de görürsün.
Futbolcular artık eskisi gibi değil.
Adı üstünde profesyoneller.
Mantalite ne kadar ekmek o kadar köfte.
Kızabilir misiniz?
Hayır!
Sözleşmesi gereği hakkı olanı istiyor.
İtiraz edebilir misiniz?
Hayır!
Ancak bunu konuşarak çözmek yerine, teknik direktör Osman Özköylü’nün de kışkırtmasıyla antrenman boykotu yaparsanız burada arıza çıkar.
Çıkar, çünkü kazandığınızda sizi zirve yarışına yapıştıracak yolu açacaksınız.
Siz ne yaptınız?
Kaybettiniz…
Hem de sahada mücadele adına hiçbir şey ortaya koymadan.
Tam bir “alacağa aslan kesilip sahada süt dökmüş kediye dönmek” durumu.
Rakip biraz daha becerikli olsa, direkten dönen 2 top ağlara gitse alın size son yılların en farklı yenilgisi.
Şimdi gelinen nokta yol ayrımıdır.
Ya üste tutunmak ya da geçmiş sezonlarda olduğu gibi düşer miyiz kalır mıyız hesaplar yapmak.
Böyle bir tablo maddi krizi daha da tetikleyeceğinden, bundan en çok etkilenecek olan yine futbolcular olacaktır.
Gelelim yapılması gerekene…
Aslında maç sonu taraftar söyledi yapılması gerekeni.
Osman Özköylü istifa…
Etmiyorsa göndermek.
Yönetim gönderemiyor mu?
Hazır olun o zaman kriz üstüne krizler yaşamaya.