Denizli Tabip Odası Başkanı Prof Dr Rıza Hakan Erbay, yazılı açıklamasında, döviz kurlarındaki yükselişe bağlı olarak sağlık alanında yaşanan sıkıntılara dikkat çekti. Sağlık harcama kalemleri olan ilaç, sarf malzemeleri, laboratuvar gereçleri ve tıbbi cihazlarda çok büyük oranda dışa bağımlılık olduğunu kaydeden Erbay, şöyle devam etti:
“ Az miktarda yerli üretimin de ham madde olarak dışa bağımlı pek çok yönü var. Dolayısıyla bu sağlık harcama kalemleri dövize indekslidir. Zaten artık ilaç, protez vb. gibi cihaz ve sarf malzemesi üreten bir çok uluslararası firma Türkiye’den çekildi ve çekilmeye devam ediyor. Çünkü resmi hastaneler, özellikle de üniversite hastaneleri, çok borçlu ve batakta olduğu için ödeme yapamıyor veya çok geciktiriyor. Bu durumda da firmalar ya ihaleye girmiyor ya da girerlerse çok yüksek bedellerle fiyatlar veriyorlar.”
“BAZI İLAÇ VE GEREÇLERDE SIKINTI YAŞANABİLİR”
Bazı ilaçlar ile gereçlerin temininde sıkıntı çekilebileceği uyarısında bulunan Prof Dr Erbay, “TTB Genel Sekreteri Prof. Dr. Vedat Bulut ve Ankara Tabip Odasının da bu yönde basına verdikleri açıklamalar mevcuttur ve beyin cerrahisi ile ortopedi ameliyatlarının malzeme sıkıntısı nedeniyle durma noktasına geldiğini belirtmektedirler. Sağlık harcamalarının devlete maliyeti döviz artış oranında artmaktadır. Şu anda ekonomik kriz nedeniyle halkımızın sağlığı ve tedavisi açısından önemli bazı ilaç ve gereçlerde sıkıntı yaşanabileceğini ön görebiliriz” ifadelerini kullandı.
“EŞİT SAĞLIK HAKKI GİDEREK ZORLAŞMAKTA”
Sağlıkta özelleşmeye gidilen süreçte SGK’nın da daha büyük sıkıntıya gireceğini, halkın özel hastaneler sistemine ve dövize endeksli borçlanılan müşteri garantili şehir hastanelerine daha büyük ödemeler yaparak tedavi aramak zorunda kalacağını anlatan Prof Dr Erbay, şunları kaydetti:
“Sonuç olarak, sosyal bir devletin asli görevlerinden olan vatandaşına eşit sağlık hakkı sağlaması giderek zorlaşmakta, bu hedeften uzaklaşılmakta ve ancak parası olan azınlık bir kesime sağlık hizmeti sunulabilecek bir darboğaza doğru gidilmekte olduğunu görüyoruz.
Sağlıkta dönüşüm projesiyle sağlık sisteminin giderek özelleştirildiği, tedavi edici hizmetlerin ön plana geçirildiği, koruyucu sağlık hizmetlerinin geri planda bırakıldığı bir süreç yaşıyoruz. Halbuki özellikle covid-19 pandemik salgınında koruyucu sağlık hizmetlerinin ne kadar yaşamsal olduğunu hep birlikte gördük. Hastalanmadan önce, sağlığı korunan bir toplumun sağlık harcamaları da çok düşük olacaktır.”
Yurt dışına hekim ve beyin göçüne de değinen Prof Dr Erbay, “Şiddet, covid-19’un meslek hastalığı sayılmaması, ülkedeki ekonomik kriz, kaos ortamı, gelirlerin çok düşük olması, erken emeklilik ve istifaların arttığı bir dönemde alınan maaşların da yarıdan fazla erimesiyle umutsuzluk giderek daha büyük boyutlara ulaşmaktadır. Gelecek kaygılarının ve umudun azalmasına neden olan bu koşullarda yurt dışına hekim ve beyin göçü de maalesef giderek artmaktadır. Bu durumda, hekimlik mesleğini sınavda yüzde birlik dilimlerde başarı göstererek seçmiş, zor, uzun ve kaliteli bir eğitim sürecinden geçmiş ülkenin değerli, yetişmiş insanlarına ve iş gücüne sahip çıkması için vakit gelmiş ve hatta geçmektedir. Hekimlerin özlük haklarının verilmesi için samimi çabalar gösterilmesini, ekonomik ve sosyal haklarının ve toplumda hak ettiği yerin dünya standartlarında bir an önce verilmesinin ülke ve toplum sağlığı için hayati olduğunu, bunu tüm hekimlerin beklediğini Denizli Tabip Odası olarak bir kez daha kayıt altına almak isteriz” değerlendirmesinde bulundu.
