Müze ve ören yerlerine giriş ücretine 1 Ekim’den geçerli olarak yapılan zam gündemdeki yerini korurken, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy, Diyarbakır ve Mardin’de yaptığı açıklamayla geri dönüşün olmadığı mesajını verdi.
DENTUROD’DAN ZAM YANITI
DENTUROD Başkanı Gazi Murat Şen, yaptığı yazılı açıklamada, Ertuğrul Özkök’ün, geziye ilişkin yazısında Bakan Ersoy’un “Sadece hayatında bir kere müzeye gidene göre karar veremem. Müze fiyatlarını zorunlu olarak arttırdık. Son defa 5 yıl önce zam yapılmış. Bazı çevrelerden yoğun eleştiri aldık ama vazgeçemeyiz. Nedenini de anlatayım: Müzeye gidenlerin yüzde 70’i yabancı, yüzde 30’u vatandaşlarımız. Ama gelirin yüzde 85’i yabancılardan geliyor. Bu yüzde 30’un yüzde 60-70’i her yıl birden fazla müzeye gidiyor. Zaten hepsi de müze kartı alıyor. Bu kartla Türkiye’deki müzelerin yüzde 90’ını sınırsız olarak ziyaret edebiliyor. Yani hayatında bir kere müzeye gidecek yüzde 8’i düşünerek karar alamayız. Müzeleri yaşatmak zorundayız. Benim bir hedefim de Türkiye’ye gelen yabancı turisti müzeye çekebilmek. Türkiye’de müzeye giden yabancı turist sayısı Avrupa ülkelerinin yarısı. Bunu yükseltmeliyiz” ifadelerine yer verdiğini belirterek, şöyle devam etti:
“Sayın Bakan’ın bu yazıda geçen söylemlerini sektör temsilcileri olarak memnuniyetle karşıladığımızı ve desteklediğimizi bildiririz. Güzel ülkemizin, tüm kültür turizm varlıklarımızın doğru ve etkin bir şekilde tanıtımının yapılıp, ülkemize katma değer olarak geri dönüşünün sağlanması bizim de en büyük amacımız ve görevimizdir. Ancak, Sayın Bakan’ın ifadesindeki bazı noktalara dikkati çekmek, görüşlerimizle katkı sağlayabilmek de görevimizdir.
1 Nisan 2016 tarihinden itibaren 205 müze ve ören yerinin 41 tanesine fiyat uyarlaması yapılmış olup, bu 41 müze ve ören yeri toplam müze ve ören yerlerinin girişlerinin ve gelirlerinin yüzde 90’ının üzerine sahiptir. Yani müze ve ören yerlerine 5 yıl önce değil, son fiyat ayarlaması 2 yıl önce yapılmıştır. Pamukkale giriş fiyatları bu son zamdan sonra 35 TL’den 50 TL olmuştur.
Her ne kadar Sayın Bakan, ‘Sadece hayatında bir kere müzeye gidene göre karar veremem, benim amacım, Türkiye’ye gelen yabancı turisti müzeye çekebilmek’ demiş olsa da kabul etmeliyiz ki turizm yerel halk ile başlar. Yerel halkın yaşam kalitesi, buna bağlı olarak yerel halkın kalite algısı, turizmin kalitesini belirler. Yerel halkın mutlu olma potansiyeli, turistin mutlu olma potansiyelini arttırır. Yerel halkın içinde yaşadığı çevreye, doğaya, tarihe duyduğu saygı, gösterdiği özen, üretilen turizm hizmetinin saygınlığını ve sürdürülebilirliğini belirler. Yerel halkın turizm ile uyumu, bütünleşmesi zaten bölgeye turisti kendiliğinden getirecek ve turist de kendi yolunu, arzu ettiği hizmeti en iyi şekilde bulacaktır. Yerel halkın müze ve ören yerlerine girişi teşvik edilmelidir. Yerel halk görerek, dokunarak, yaşayarak, yani deneyimleyerek çevreye, doğaya ve tarihe olan saygısına daha da özen gösterecektir.
Bakanlığımızın adında da geçen kültür ise, tarihsel, toplumsal gelişme süreci içinde yaratılan bütün maddi ve manevi değerler ile bunları yaratmada, sonraki nesillere iletmede kullanılan araçların bütünüdür. Düşünce ve sanat eserlerinin tamamıdır. Yerel halk, kültürü yaşayarak tanıyacak, deneyimleyecek, sonraki nesillere iletecektir.
Doğal olarak turizm de kültür de en önce deneyimdir. Gerek bu deneyimi üreten turizmciler, gerek bu deneyimi yaşayan turistler için en önemlisi de, bu deneyimin sürdürülebilirliğidir.
“HALK KAPISINDAN GİREMEDİĞİ PAMUKKALE’Yİ NASIL SAHİPLENECEK?”
Denizli özelinde, Pamukkale’deki kültür turizminin sürdürülebilirliği için yerel halkın Pamukkale’ye sahip çıkması çok ama çok önemlidir. Peki, kapısından dahi giremediği Pamukkale’ye yerel halk nasıl sahip çıkacak? Kişi başı giriş ücretinin bu kadar yüksek olmasının yanında, ne yazık ki yerel halkın büyük bir kısmı müze kartının varlığından da haberdar değildir. Kaldı ki, üniversitemiz turizm bölümü öğrencileri dahi, yaş sınırından dolayı Pamukkale’ye ücretsiz girememekte, çoğu Pamukkale’yi hiç görmeden mezun olup, gitmektedirler. Bu genç turizmciler, iş hayatlarında Pamukkale’yi nasıl anlatacaklar?”
Yabancı turistin ülkemizdeki müze ve ören yerleri gezisinin sayısının artırılması hedefinin sonuna kadar arkasındayız. Bakanlığımızdan beklentimiz, müze ve ören yerleri ile yerel halkın, yerli turistin buluşturulmasıdır. Gelecek nesillere iletilecek kültürümüz için, aidiyet duygusu ile, tarihi ve doğal değerlerimize sahip çıkabilmek için, sürdürülebilirlik için bu buluşmayı gerçekleştirmeye zorunluyuz.
