Yeni yılın hep yenilikler getireceğini umarak, bekleyerek geçirdik yılları.
Getirdi mi peki?
Evet ya da hayır demek nerede durduğunuz, nereden baktığınız, neyi kabullenip neyi reddettiğinizle ilintili.
Kendi penceremden bakayım…
Belki aynı kuşaktan olanlar katılır
Demokrasiyi ezber etmeye çalışırken, demokrasinin askıda alındığını söylediler.
Yıl 1971…
Sonra eller idama kalktı.
Üç fidana kıyıldı.
Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın idamında 11 yaşındaydım.
Büyüklerim bunu” anarşi” ve “yeni bir Türkiye” olarak ifade etti.
Yani anarşistler asılmıştı, Türkiye’ye huzur gelecekti.
Öyle mi oldu?
Köyden kente gelmiştim.
Ortaöğretim yılları sorunsuz gibi.
Ya sonrası?
1977-1978 yılları…
Oturduğum mahalleye gireceğim, “Kimsin?” sorusu…
Sabah yola çıkmışım Üçgen bölgesinde “Kimsin?” sorusu…
Dokuzkavaklar Mahallesi’nde oturuyorsanız İslam’ın şartlarını, temel sureleri bilmek...
Üçgen, eski adıyla Kirişhane bölgesine geçecekseniz, devrimci söylemleri bilmek zorundasınız.
Medcezir gibiydi.
Derken Kenan Evren ve taifesinin düdüğü çaldı.
Ne oldu?
Demokrasi yine tatil!...
Yıl 1980.
Etti iki…
Sonra dediler ki, demokrasiye döndük.
Ne demokrasi ama…
Oy vereceğiniz partileri Evren ve taifesi belirlemişti.
MDP, ANAP ve HP…
MDP, Konsey’in partisiydi.
ANAP, plase.
HP… Güya sosyal demokratları temsil ediyordu ama Konsey katındaki işlevi figüranlıktı.
Bildiğiniz üzere halkın iktidar işaret edenlere tepkisi ANAP’ı iktidar yapmak oldu.
Sandıktan rahmeti Özal’ın partisi ANAP çıktı.
İlk yıllar baş döndürücüydü.
Herkes olanları anlamaya…
“Benim memurum işini bilir” düzenine ayak uydurmaya çalışordu.
Ve demokrasi, adına geldiğimiz nokta ise “az gittik uz gittik, dere tepe düz gittik” deyiminden farksız oldu.
Özal’ın vefatı ve bir defa daha Demirel’li yıllar…
Siyasetin yine dizayn edildiği…
Bu kez adına “post modern” denilen, asker-sivil karışımı müdahale…
Her müdahale bir karşıt yarattı ve bu kez AK Parti iktidarın tek sahibi oldu.
Ama AK Parti de iktidarı paylaştığı Fetullah Gülen ile 17-25 Aralık’ı yaşadı.
Bu kez darbe, teşebbüsü sivil kanattan, iktidarın ne istediyse verdiği Fetullah Gülen ve taifesindendi.
Restleşme ve 15 Temmuz hain darbe girişimi…
Yaşananları herkes biliyor.
Uçurumdan döndük.
Nereden başlamıştık?
10. yaştan…
Geldik 57’ye, çocukluğumda söylenen demokrasiyi, insan haklarını, hakça paylaşımı arıyoruz hala…
Hem de bıkmadan ve usanmadan aynı nakaratları yineleyerek.
Yeni yılda gelecek!
O zaman ben soruyorum:
HANGİ YENİ YILDA?