EĞİTİM SİSTEMİMİZ VE ENDERUN – D20Haber
16.05.2025, Cuma
14 °C / 32 °C Denizli Hava Durumu
  1. ANA SAYFA
  2. /
  3. YAZARLAR
  4. /
  5. İbrahim AKMAN
  6. /
  7. EĞİTİM SİSTEMİMİZ VE ENDERUN

EĞİTİM SİSTEMİMİZ VE ENDERUN

A- A+

Avusturyalı tarihçi Hammer, Osmanlı toplumunu tanımak ve Osmanlı kültürüne nüfuz edebilmek için İmam-ı Gazali’ nin “Eyyühe’l- Veled” isimli eserini tercüme ederek işe başlamış. “Oğluma” ismi ile Türkçe’ ye çevrilen eser, yetişme çağındakilere nasihatlerden oluşur. Hammer’ e göre bir kültürü anlamanın en iyi yolu, o kültür dairesi içinde nasıl çocuk yetiştirildiğini bilmekten geçiyordu. Ve çocuk eğitimi, her kültürün kendi karakterini ve birim değerlerinin şifrelerini ele verdiği noktaydı. Bu açıdan çocuk bir toplumun zihniyet dünyasında yaşattığı ideali ve geleceği demekti...

Esasen Hammer’ den bu yana pek bir şey değişmedi. Hala bir toplumun kendisine ve geleceğine biçtiği kıymetin derecesini çocuk eğitimine verdiği önemden anlayabiliriz. İnsanların çocuklarına verdiği eğitim, kendilerinin ne oldukları ve gelecekte ne olmak istediklerinin sorusunun cevabını teşkil eder.

Hammer işe çocuk eğitimini inceleyerek başlamakla, üzerinde çalıştığı konuya isabetli bir giriş yapmıştır. Zira çocuk eğitimi aynı zamanda nasıl “adam” yetiştirildiği sorusuna verilecek cevabın da başlangıcıdır.

Tarih boyunca insan yetiştirme meselesi hep önemli olmuştur. Türk tarihinin bir başka kesitinde baktığımızda Büyük Selçuklu devletinin en önemli devlet adamı Nizamımülk’ün kurduğu Nizamiye medreselerinde de farklı eğitim metodolojisi uygulanıyordu. Nizamiye medreselerinde yıl geçme esası yoktur. Bugün okula giden çocuğa “kaça gidiyorsun” diye soruyoruz. Eskiden “kaça gidiyorsun” diye sorulmaz. “Hangi eserleri bitirdin” diye sorulurdu. Yani önemli olan o okulda kaç yıl tükettiğin değildi hangi eserleri okuduğun hıfzettiğin ve aklına yerleştirdiğindi.

Osmanlı Devleti’nde de Fatih Sultan Mehmet dönemiyle birlikte tam anlamıyla uygulanmaya başlayan devşirme sistemi ile Balkanlar’dan küçük yaşta getirilen Hıristiyan çocuklarının zeki ve yetenekli olanlarını Enderun Mektebine diğerlerini ise Yeniçeri ocağına gönderiliyordu. Enderun Mekteplerinin en önemli özelliklerinden bir tanesi modern eğitim sistemini sıkça söz edilen çoklu zeka kavramına göre bir metot izlemesi her ferdi ayrı bir dünya olarak görmesidir.

Bu mekteplerde her çocuk kendi ilgi alanı ve yeteneğine göre eğitiliyordu. Bütün öğrencilere aynı dersler verilmiyordu. Ve mektebin duvarında şöyle yazıyordu: “ Burada hiçbir balık uçmaya / hiçbir kuş yüzmeye zorlanmaz.”

Özgün bir eğitim metodolojisi olan Enderun’da Osmanlılarda idari ve askeri kadronun yetiştirilmesi için teşkil edilmiştir. Bu kavramlar Osmanlının başarısının anlaşılması açısından büyük önem arz etmektedir.

Türkiye’nin kurtuluşu bir türlü çözemediği eğitim ve kültür reformunu derhal hayata geçirmesidir. Bunu yaparken 5000 yıllık geçmişimizi göz önüne alması gerekmektedir. Yahya Kemal’in “ne harabiyim ne harabatiyim / kökü mazide olan atiyim” beytinde ifade ettiği mazi ile ati yani geçmiş ile gelecek arasındaki vazgeçilmez bağı kurmaktır. Bu anlamda eğitim sistemimizde de yerli ve milli unsurlardan faydalanmamız gerekmektedir. Bunun için “küresel rekabette” üstünlük elde etmek ve Türkiye’nin 2023-2053-2071 vizyonunun gerçekleşmesi için geçmiş eğitim modellerimizden de faydalanmamız gerekiyor. Türkiye’mizin düşünen düşündüğünü ifade eden olaylar karşısında duruşu olan fertlere fikri hür irfanı hür nesillere ihtiyacımız var.

Yazarın Diğer Yazıları
PABUCUN DAMA ATILMASI
13 Haziran 2018 Çarşamba
AHFEŞ’İN KEÇİSİ
30 Mayıs 2018 Çarşamba
SAATİN ÇARKLARI
16 Mayıs 2018 Çarşamba
ALLAH’IN YERYÜZÜNDEKİ GÖLGESİ
2 Mayıs 2018 Çarşamba
GALİP OLAN ALLAH’TIR
18 Nisan 2018 Çarşamba
TARİH ŞUURU 2
21 Mart 2018 Çarşamba
TARİH ŞUURU
7 Mart 2018 Çarşamba
ORHAN ABİMİZ
7 Şubat 2018 Çarşamba