TARİH ŞUURU – D20Haber
18.04.2024, Perşembe
15 °C / 27 °C Denizli Hava Durumu

TARİH ŞUURU

A- A+

Tarih geçmişte yaşayan insan topluluklarının yaşayışlarını, kültürlerini, savaşlarını, barışlarını kısaca insana dair ne varsa sebep-sonuç ilişkisi içerisinde yer ve zaman göstererek inceleyen bilim dalıdır.

Bu anlamda tarihi bir tiyatro olarak görecek olursak üzerinde bulunduğumuz coğrafya da bu tiyatronun sahnesidir.
Üzerinde yaşadığımız Denizli coğrafyasında bile binlerce yıldan beri insanlar gelmişler ve geçmişlerdir. Yani sahnenin üzerindeki kişiler değişmiş bu sahnede kimisi başrol oynamış, kimisi figüran olmuş rollerini oynayıp çekilmişlerdir.
Tabi ki bu sahneden gelip ve gidenler gelenin ve gidenin gelip gittiğini tam anlamıyla anlayamamıştır. Bu durumu anlatan şu beyiti çok severim:
Ey gafil aldanma endamına fani cihandır bu kendisi aşikar ateşi gizli külhandır bu
Gelen gideni görmez iki kapılı handır bu

Binlerce yıllık insanlık tarihine baktığımız zamanda insan denen varlığı daha iyi anlıyoruz. Bin yıl önceki insan da günümüzdeki insan da hemen hemen olaylara aynı tepkileri vermekte. Savaşların ve diğer sosyal hadiselerin çıkış nedenlerine baktığımız zaman aynı sebepleri ve sonuçları görmekteyiz. Yani insanoğlunun olaylar karşısında refleksinin çok fazla değişmediğini görüyoruz. Bu açıdan baktığımız zaman tarih sadece bir bilim değil bilim üstü bir şeydir.

Maalesef Türk toplumu da okumaya meraklı bir toplum olmadığı için tarih bilincinden, tarih şuurundan yoksundur.
Bunu şu örneklerle daha iyi anlatabiliriz. Toplumdaki bireyler, küçük bir bebeğin evin içinde yanan sobaya gidip dokunması ve bunun sonucunda canının yanması ve ağlaması gibi, her şeyi yaşadığı hayat içerisinde deneme ve yanılma yolu ile öğrenmeye çalışmaktadır.
Fakat ortalama insan ömrünün 75 yıl olduğunu düşünecek olursak bu ortalama ömürde insanın her şeyi deneme ve yanılma yoluyla öğrenmesi pekte mümkün değildir. Bundan dolayı toplumdaki her bireyin okuması düşünmesi ve analiz etmesi gerekmektedir. Yani bir tarih şuuruna sahip olunmalıdır. Çünkü mevcut hayat içerisinde her şeyi deneme-yanılma yoluyla öğrenmemiz mümkün değildir.

Toplumsal belleğin niçin olması gerektiğine dair fil vakası örneğini vermek isterim.
Filler ormanda hep aynı yoldan geçerler. Avcılar, çukurlar açarak fili tuzağa düşürür. Tuzağa düşürdükten sonra da siyah elbiselerle file acı çektirirler. Daha sonra beyaz elbiseyle gelip filleri kurtarırlar. Bunun sonucunda fil beyaz elbiseyle gelenlere tabi olur.
Bu yüzden kimin ne olduğunu anlayabilmemiz için bir tarih şuuruna sahip olmamız gerekiyor.
Dünü iyi bilenler bugünü iyi anlarlar. Bugünü iyi anlayanlar ise geleceği iyi kurarlar.
Selam ve muhabbetle...

Yazarın Diğer Yazıları
PABUCUN DAMA ATILMASI
13 Haziran 2018 Çarşamba
AHFEŞ’İN KEÇİSİ
30 Mayıs 2018 Çarşamba
SAATİN ÇARKLARI
16 Mayıs 2018 Çarşamba
ALLAH’IN YERYÜZÜNDEKİ GÖLGESİ
2 Mayıs 2018 Çarşamba
GALİP OLAN ALLAH’TIR
18 Nisan 2018 Çarşamba
TARİH ŞUURU 2
21 Mart 2018 Çarşamba
ORHAN ABİMİZ
7 Şubat 2018 Çarşamba
ÜST AKIL NE KADAR AKILLI?
24 Ocak 2018 Çarşamba