İYİ Parti’nin yol ayrımı: Merkez sağ mı, MHP çizgisi mi? – D20Haber
30.04.2024, Salı
15 °C / 30 °C Denizli Hava Durumu
  1. ANA SAYFA
  2. /
  3. YAZARLAR
  4. /
  5. Engin ÜNAL
  6. /
  7. İYİ Parti’nin yol ayrımı: Merkez sağ...

İYİ Parti’nin yol ayrımı: Merkez sağ mı, MHP çizgisi mi?

A- A+

Çoban ateşi Denizli’den yakılan İYİ Parti’yi kurup, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun açık desteğiyle siyasi barikatları aşan Meral Akşener, bir tercihin arifesinde.
Ya merkez sağın lideri olacak ya da gençlik yıllarında anıldığı lakabıyla “Asena” olarak yola devam edecek.

Yazının başında bu saptama neden?
Çünkü, erken ya da 2023’teki seçim için sayaç geri sayımı sürdürüyor.
Yapılacak seçim de Cumhuriyet’in 100. yılında Türkiye’nin rotasını belirleyecek öneme haiz.
Seçmen;
1970’li yıllardan sonra ilk kez sosyal demokrat bir iktidara yol mu verecek,
Merkez sağda yeni bir lider, yeni bir parti mi deneyecek,
Ya da 2002’de merkez sağ iddiasıyla yola koyulup, her seçim sonrası biraz daha muhafazakarlaşan AK Parti’ye “devam mı” diyecek?

Anketler, “ben başbakanlığa talibim” diyen, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte parlamenter sisteme dönüş mücadelesindeki Akşener’i yukarıda ifade ettiğim yol ayrımına getirmiş durumda.
Akşener’in kararı, aynı zamanda İYİ Parti’nin nereye evrileceğinin de kararı olacak.

Türkiye’nin siyasi tarihi; tek başına iktidar olan DP, AP ve ANAP ile koalisyonlarda yer alan DYP’yi “merkez sağın partileri” olarak yazıyor.
Ancak, “merkez sağ” isimlendirmesinin, muhafazakar tabanın üzerini kapattığı gerçeği yadsınmış hep ülkemizde.
Şöyle ki;
Bu partilere bakıldığında, “oyları hangi kesimden aldılar?” diye irdelendiğinde; tabanlarının muhafazakar kesimden oluştuğu görülür.
Ancak tabandaki bu belirginliğe karşın, tepe noktalarda daima liberalizmi savunanlar olmuş; liderinden yönetim kademelerine kadar.

Bu arada, yeri gelmişken bir saptamayı da yapmalıyız.
Ekonomik getiri ve maddi büyümeyi sağlayan bölüşüm de buna uygun gerçekleşmiş.
DP, AP, ANAP ve DYP’li yıllarda kazananlar liberaller olmuş.
AK Parti döneminin kazananları ise muhafazakarlar, milli görüş tabanından gelenler. Bir de yandaş konumundakiler.

Devam ediyoruz…
Çok partili döneme geçişten itibaren Türkiye’yi yöneten merkez sağın iflas tarihi Kasım-2002’dir.
Erdoğan liderliğindeki AK Parti, yüzde yüzde 34,3 oy oranına karşın parlamentoda 363 sandalye ile ezici bir üstünlük elde etti o seçimde.
Milli görüşün partisi Fazilet’ten “yenilikçi kanat” olarak ayrılan ve merkez sağa yöneldiği algısı yaratan Erdoğan’ın liderliğindeki AK Parti ile yeni bir döneme geçiş yaptı Türkiye.
2002’den 2021’e gelindiğinde, AK Parti’nin merkez sağda olmadığı, buna karşın merkez sağda yaşanan boşluğu dolduracak bir siyasi oluşumun arandığı ayan beyan ortaya çıktı.

Peki…
AK Parti iddiasından vazgeçtiğine,
Ali Babacan’ın DEVA’sının da merkez sağa deva olamayacağı anlaşıldığına,
Ahmet Davutoğlu’ndan böyle bir beklenti olmadığına göre,
Biçilen gömleği giyecek tek isim olarak Akşener kalıyor.

Fakat zihinlerde soru işareti yok değil!
Akşener; ne olacak, kim olacak?
Can alıcı soru bu.
DP ve AP’nin devamı olan, 1995’te milletvekili seçildiği DYP’nin misyonunu mu üstlenecek?
Veya 2001’de bir ara girip, sonra ayrıldığı AK Parti gibi; istediğini aldıktan sonra merkezde olmayı bırakacak mı?
Ya da 2 dönem milletvekilliği yaptığı MHP’nin ikiz kardeşi partisiyle yukarıda da belirtildiği üzere, gençlik yıllarının “Asenası” olmaya devam mı edecek?
Bu soruların yanıtı İYİ Parti’nin ve kendisinin geleceği kadar, Millet İttifakı’nın ve Türkiye’nin geleceğinin şekillenmesi bakımından da önem taşıyor.