Hangi turnuva olursa olsun Türk halkı için Süper Lig’in yeri apayrıdır. Tartışmalı hakem kararları, sansasyonel maçlar, ortalığı kızıştıran yorumlar… Belki de bu denli hararetli olması bizim nezdimizde vazgeçilmez olmasını sağlamaktadır.
*
Galatasaray-Hatayspor
Süper Lig’in açılış karşılaşması son şampiyonun maçıyla başladı. 1 hafta öncesindeki Beşiktaş faciasının ardından toparlanmaya ihtiyacı olan Galatasaray, aynı beklentide bir görüntüye paralel bir başlangıç yaptı.
Oyunu rakip yarı sahaya yıkarak başladıkları maçta, Hatayspor’un oyunu da bu maçın güzel geçeceği sinyallerini vermişti. Geçen seneden alışık olduğumuz Anadolu takımlarının 5’li savunmalı dizilişlerini beklerken, önde hızlı oyuncularını konumlandırarak, iddialı bir 4-1-4-1 dizilişiyle sahaya çıktı Hatay.
Bu da Galatasaray’ın hücum blokları arasında boşluklar bulabilmesine ve oyunun yönünü hızlı değiştirmelerle şans bulabildiği anlara sahne oldu. Ancak ilk yarı biterken çok net pozisyonlara giremeyen ev sahibi, ikinci yarıda oyunu çözme amacıyla soyunma odasına gitti.
İkinci yarı başlangıcında çok net 2 pozisyon kaçıran Galatasaray, bir tanesinin ardından kalesinde gördüğü pozisyonda geriye düştü. 60. dakikadan sonra tek kaleye dönen oyun son şampiyonun yaptığı oyuncu değişiklikleriyle, önce Icardi’nin bulduğu penaltı ve son dakikaların golcüsü Batshuayi ile 3 puana uzanmayı bildi.
Hücumdaki hız ve tempo eksikliği ile Barış Alper’in form düşüklüğü G.Saray için dikkat çeken bir diğer noktaydı.
Ev sahibinde öne çıkan performanslar ise Davinson Sanchez, Lucas Torreira ve orta sahaya gelip paslarıyla oyunu yönlendiren Mauro Icardi’den geldi.
*
Fenerbahçe-Adana Demirspor
Jose Mourinho ile sezona büyük bir beklentiyle başlayan Fenerbahçe, geçen sene sergilemeye alışık olduğu baskılı futboluyla başladı.
Adeta ilk yarıda Adana Demir’i sahasına hapseden Fenerbahçe, üçüncü bölgedeki hareketliliği ve pres gücüyle farka gidecek beklentisini sahaya yansıttı. Hatta Adana Demirspor’un kalecisinin 15 yaşında olması bu ihtimali kuvvetlendiriyordu.
Dzeko’nun çok temiz bir son vuruşuyla öne geçen ev sahibi, bu golden sonra sahada aradığını bulmakta biraz zorlandı. Gole kadar sahada yokları oynayan konuk ekip ise biraz kıpırdanmaya çalışarak bu deplasmandan çıkma planları yapmaya başlamış gibiydi.
Ancak transfer yasağının darbe vurduğu Adana ekibinin yetenekleri de bir noktaya kadar sınırlı kalmasına neden oldu.
Skordan sonra bunu koruma planına sadık kalan Mourinho, bu görüntüyü sürdürecek mi yoksa ilk hafta nedeniyle yaşanan fizik düşüklüğünün etkilerini mi yaşadı; bu soruların önümüzdeki haftalarda yanıtını alacağız. Çünkü Fenerbahçe uzun yıllardır sezon başlarında genelde hep hazır bir görüntü çizmişti ve Lugano ile Lille maçları da daha hazır olmaları beklentilerini beraberinde getirmişti.
Ev sahibi ekipte en dikkat çeken oyuncu ise Allan Saint-Maximin idi. Sahanın sol üst köşesindeki etkili birebirleri ve driplingleri, biraz daha maç temposu kazanan Maximin’ın neler izleteceği konusunda bizleri heyecanlandırdı.
*
Samsunspor-Beşiktaş
Muhteşem bir Süper Kupa zaferiyle sezona iddialı bir giriş yapan Kartal, şampiyonluk yarışında var olmak istediklerini hem bu maç ile hem de transferleriyle göstermişti.
Ancak bu maça çok iyi başlayamayan Beşiktaş 30. dakika itibariyle, çok güzel iki asist ve yeni transferleri Rafa Silva ile Paulista’nın güzel golleriyle maçı erken kopardı.
Maçın hemen başında sakatlanan Paulista devam edemeyecek mi diye düşünürken attığı kafa golüyle ilk haftadan skor katkısını verse de devre arasından sonra oyuna devam edemedi.
Tam da bu noktada müthiş tecrübesiyle savunmayı toparlayan Paulista değişikliği Beşiktaş’ı farklı bir oyun oynamaya zorladı. Skor avantajı da bulunan Kara Kartal savunmaya biraz daha çekilerek oyunu kontrol altında tutmak istedi ancak ilk yarıda sinyallerini veren, hızlı ileri uç hattıyla tehdit oluşturan Samsunspor; ikinci yarıda çok net pozisyonlar yakaladı.
50 veya 60’ıncı dakikalarda bir gol bulabilse ev sahibi için geri dönüş söz konusu olabilirdi. Ancak yeni hocası Giovanni van Brockhorst’un orta sahayı kalabalıklaştırmayı ve savunma tedbirlerini en üst seviyede tutmayı sevmesi, bize yeni sezonda merak uyandıran bir Beşiktaş bahşediyor.
Futbolun bu kadar basit bir oyun olmadığını ise 58’de direkten dönen Samsunspor şutunun gol olma senaryosunda her şeyin değişebileceğini bilmemiz bize anlatıyor.
*
Çok özlediğimiz ve heyecanlı ilk hafta maçlarının ardından bu sezon; hakem kararlarının çok konuşulmadığı (ki bu sene oyunu çok kesmeden, oynatmaya yönelik talimat aldıkları açık) ve gergin ortamın hâkim olmadığı bir lig geçirmemizi diliyorum. Ne kadar mümkündür bilinmez ama artık futbolun biraz daha birleştirici gücünü kullanmamız gerektiği aşikâr.