KÜÇÜK BİR KÖPEKLE KANAYAN VİCDANLAR – D20Haber
06.05.2024, Pazartesi
9 °C / 24 °C Denizli Hava Durumu
  1. ANA SAYFA
  2. /
  3. YAZARLAR
  4. /
  5. Halil SAĞAT
  6. /
  7. KÜÇÜK BİR KÖPEKLE KANAYAN VİCDANLAR

KÜÇÜK BİR KÖPEKLE KANAYAN VİCDANLAR

A- A+

Sakarya’da minik, güçsüz, savunmasız, tek derdi büyüyebilmek olan bir köpek. “İnsanoğlunda olamaz” dediğimiz bir canilik ile hem ayakları hem de kuyruğu kesilerek yol kenarına atılmış. Büyük kitlelerin tepkisini çeken bu durum, yalnızca hayvan hakları savunucularının değil, tüm vicdan sahiplerini derinden etkiledi. Lanet okuduk, kahrettik.

Bayram sevincine gölge düşüren bu olaya “keşke olmasaydı” diyerek üzüldük. Yavru köpeği muayene eden veteriner, köpeğin ayakları ve kuyruğunun kesildiğini, ezilmenin olmadığını ifade etmektedir. Olayı bu minval üzere değerlendirecek olursak; karşımıza zalim-mağdur ilişkisinin ortaya çıktığını görebiliriz. Bu ilişki biçiminde zalim, kendisi dışındakileri mağduriyete düşürecek hiç bir şeyden kaçmaz. Karşısındakini aşağıladığı gibi onu yaralayabilir ve hatta bu olayda olduğu gibi canına dahi kast edebilir. Zalim yapı karşısındakini her mağduriyete düşürdüğünde, onu ezdiğinde, onu küçümseyip ona zarar verdiğinde kendini daha bir tümgüçlü hissedecektir. Zulmeden ve insanlar üzerinde tümgüçlü yapıyı kurmaya çalışan bu kişinin, mukakkak ki zor ve bir o kadar da aynı davranışlar ile karşı karşıya kalmış bir geçmişi vardır.

İtilmiş, yok sayılmış, aşağılanmış, fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kalmış olduğuna şüphemizin olmadığı bu kişinin anne veya babasına olan agresyonu (öfkesi) had safhada olacaktır. Hiçbir zaman sevilmemiş, ilgilenilmemiş, önemsenmemiş bu kişinin ebevenlerine olan asi duruşu birçok olumsuzluğa yol açacaktır. Çocukluğunda; öfkesinin karşılığında gücünün yetmediği, ebeveynlerinin yaptıklarına karşılık ortaya dökemediği agresyonunu yetişkinliğinde; askeriyede astına, işyerinde alt kademedekine, ailesinde çocuklarına, doğada hayvanlara ve bitkilere karşı ortaya çıkaracaktır. Köpeğe her darbe ile zarar verişi aslında babasına, annesine, ona bakım veren kişiye karşı öfkesinin dışa vurum şeklidir.

Halk arasında vicdan olarak adlandırılan, psikoloji literatüründe anne babanın doğru-yanlış gibi görüşlerinin içselleştirildiği süper egonun olmaması kişiyi bu davranışlara iten sebeplerden bir diğeridir. Kişi birine zarar verirken içindeki anne sesi onu durduracak ve bundan imtina etmesini sağlayacaktır. Ancak süper egonun olmaması ilkel bir saldırganlık dürtüsünün ketlenememesi (durdurulamaması) anlamına gelecektir. Bu da kişinin yaptıklarına karşı hiç bir suçluluk hissetmemesine, aksine bir takım savunmalarla yaptıklarını akla uydurmasına sebep olacaktır. Örneğin; köpeğin kendisini korkuttuğunu, kendisine saldıracağını düşündüğünü bundan dolayı köpeğe zarar verdiğini söyleyerek yaptığı zalimliği akla bürümeye çalışacaktır.

Bu zalimliğin sebebi her ne olursa olsun, psikolojik dinamikleri her ne şekilde açıklanırsa açıklansa da bu durum kişinin bunun hesabını vermesini isteyen büyük bir kamuoyunun karşısında hesap vermesini engellememelidir. İçindeki agresyonu en ilkel dürtüsel mekanizmalar ile dışa vuran bu kişinin, en ilkel eğitim metodu olan cezalandırılma ile yaptıklarının karşılığının verilmesi gerekmektedir. Bu durumun tekrarlanmaması için de kişinin detaylı bir psikoterapiden geçmesi ve agresyonunun dürtüsel bir şekilde ortaya çıkmasını engelleyebilmesi için kişinin daha olgun bir seviyeye çıkarılması gerekmektedir.

Biz ki bir kedi, kıyafetinin üstünde uyuduğu için kıyafetin o bölümünü keserek kediyi uyandırmayan bir letafetten nasıl olup da hayvanların canını yakacak kadar canileştik? Üzülmemek elde değil.

Yazarın Diğer Yazıları
Yaşam Transferi
14 Ocak 2020 Salı
Hekimoğlu
7 Ocak 2020 Salı
Zamansız Öfke
24 Aralık 2019 Salı
Çocuk sever misiniz ?
3 Aralık 2019 Salı
Bütün Erkekler Aynı Mıdır?
25 Kasım 2019 Pazartesi
Kedi Sevgisi
5 Kasım 2019 Salı
Sevgi Pınarı
14 Ekim 2019 Pazartesi