Kavga edip, en özel anların celladı olunan zamanlar vardır.
Mutlu olmak, değer gördüğünü anlamak için tüm koşullar bir başkası için yeterliyken yanındakinin o güzel anın yok olması için uğraşını izlersin.
Yaptığın jestler, aldığın hediyeler yeterli değildir. Mutlu olacağını düşündüğün o ortamda dahi değildir. Bedeni oradayken, ruhu yara aldığı yıllar öncesinin karanlık hatıra odalarındadır.
Ne zaman mutlu edilmeye çalışılsa mutlu olmaya hakkı yokmuşçasına mutluluğu elinin tersiyle itecektir. Keyif ve huzur dolu anların yerini kaos, mutsuzluk ve huzursuzluk alıverir.
Çevresindekilere hep yara alan biri olarak tanıtır kendini. İyi insanlarla karşılaşmamıştır. Başlangıçta iyi tanıtılmış sonrasında ise aldatan, kıran taraf olmuştur. “Benimle vakit geçirip bana yakın olmak istiyorsanız bana mutsuz hatıralarımı unutturmalısınız” mesajı dağıtır.
Ona yakın olmak isteyenler ise bu mesajı okuyarak karşılığını vermeye çalışırlar. Lakin dil “mutlu olmak istiyorum” dese de mutsuzluk ruha pelesenk olmuştur.
Ayrılmak, uzaklaşmak bilmez. Mutlu başlayan her an mutsuzlukla, üzüntüyle sonlanır. Sebepsiz yere çıkan kavgaların sonu gelmez. En mutlu anda geçmiş gün yüzüne çıkarılır. Kırıldığı anların hesabını sorar.
İlişkiye başlayalı tam bir yıl olmuştur. Romantik bir akşam yemeğinin her ayrıntısı düşünülmüştür. Galiba doğru kişi bu derken bir anda partnerinin telefonuna bir mesaj gelir. “İşyerinde küçük bir sorun var ne yapmalıyız ?”
bu mesajı gördüğü anda dünyası başına yıkılacaktır. Kaos sinyalleri kendini göstermeye başlayacaktır. Bu özel günde kendinden başka bir şeyle nasıl ilgileniyor olabileceğine öfke duyar. Sinirlenir, öfkesinin seviyesi gittikçe artar. Ses tonu yükselir. Artık huzurun yerini mutsuzluk ve kaos almıştır.
Kaos tanıdığı ve yürütebildiği tek ilişki biçimidir. Tüm bunlarla yıllardır olduğu gibi baş edebileceğine emindir. Belki de en iyi bildiği ilişki biçimi de budur.
Kaos çocukluk hatıralarında yerini almış. Sanki çocukluk hatıraları kaderiymişçesine peşini hiç bırakmamıştır. Her konuşma, her iletişim kaosla bitmektedir. Tüm bunlar ise insanlardan uzaklaşmasına sebep olmaktadır. Uzak durması ve bağlantısını koparması gereken ise geçmiş yaşantısıdır. Çünkü hangi ilişki biçimini öğrenmişse o kaderi olur.
Ebeveynlerinin çatışmaları, sorunların çözümsüzlüğü sana bulaşmış bir hastalık gibidir. Geçmiş yaşamın halen devam etmediğini görebilmen için daha ne kadar kaosa maruz kalacak ve maruz bırakacaksın? Yeni seni geçmiş senin üzerine kuramazsın. Fark et!
