“Aile toplumun en küçük yapı taşı” derler.
Aile bağlarımız bozulduğunda toplumunda bozulacağını söylerler.
Bana sorarsanız, toplumu bozan en önemli köşe taşlarından bir tanesi iletişimsizliktir. İletişimsizlik bir ailenin sonunu getirebildiği gibi, severek evlenenen iki kişinin birbirinden nefret etmesine de yol açabilir.
Özellikle son yıllarda yüklenmiş olduğumuz ekonomik sorumluluklar, rutin hayatın hızına yetişmek için harcadığımız gayret, ev içindeki iletişimi minimize etmiş durumda. Var olan enerjinin tamamiyle dış dünya için kullanılması evde bir hayatın devam etmediği anlamına gelmektedir. Doğru iletişim kuramadığımızda ise evin içinde bir buz etkisi hakim olur ve havayı dondurur.
İletişim konusunda en çok hatayı aşağıda sıralanan genel iletişim hataları üzerinden yapıyoruz.
Dört tip iletişim hatasından bahsedeceğim. Kısaca da hayatımızın içinden örneklendirmeye çalışacağım.
1. Seçici algılama
2. Algıladığımız durumu abartma
3. Genelleme
4. Bireyselleştirme
Karşımızda ki kişi ile kurduğumuz ilişki de yalnızca belli bir olayla ilişkili süreçlere odaklanırız. Onları görür bunun dışında ki hiç bir durum gözümüze çarpmaz. Özellikle çiftler ile çalışırken karşımıza çokça çıkan bu durum, ilişkiyi yıpratır.
Eşinin kendisine yeterince kibar olmadığını düşünen birinin eşinin nazik olduğu durumlara karşı gözünü kapatması söz konusudur. “Dün arkadaşlarla yemek yiyoruz, tuzluğu istedim, hemen önünde kendin al canım”dedi.
Düşünebiliyor musunuz kabalığın derecesini?
Öncesinde yemeği hazırlarken yapmış olduğu yardım görmezden gelinmiş, odaklanılan süreç yalnızca kaba olduğunu düşündürmektedir.
Ardından, süreci abartan düşünce yapısı da dahil olduğunda tuzluğu kendin al sözcüğü boşanma sebebi olarak gösterilecektir.
Her an aynı durumla başetmek zorunda olduğunu yana yakıla anlatmaya başlayacak, ilişkisinin her noktasında bu kaba davranış biçimi ile karşı karşıya olduğunu genelleyecektir.
Diğer insanlara karşı kaba olarak değerlendirmediği bir davranışı gözlemlediğinde ise, “Bu sadece bana böyle yapıyor” söylemi ile de bireyselleştirilir.
Hoş karşılanmayacak bir durum ile karşı karşıya olduğumuzda kişinin yalnızca o davranışlarını görmek ve geri kalan tüm hoş karşılanan davranışlarına yüz çevirmek sağlıklı iletişimi engelleyen en önemli köşe taşlarından biri olacaktır.
