"Bazı belediye başkanlarımızın odasında Tayyip Erdoğan'ın fotoğrafı var. Gençlik kollarının çalışmalarını bölmeye çalışanlar var. Onların elini kolunu kırmasını biliriz."
Bu sözleri CHP Merkezefendi İlçe Danışma Kurulu’nda, İl Gençlik Kolları Başkanı Tugay Odabaşıoğlu’nun söylediği iddia edildi.
Konuşmanın CHP Ailesi içinde yapıldığı sanıldı.
"Kol kırılır, yen içinde kalır" denildi.
Ama CHP’de bir alışkanlık vardır, yukarıdaki deyimi tekzip eden.
Konuşulanların kısa sürede yayılmaması olanaksızdır.
Tıpkı Merkezefendi İlçe Danışma Kurulu Toplantısı’nda olduğu gibi.
"El, kol kırma" sözleri, konuşulduğu toplantı salonundan çıktı, siyasi kulislere düştü.
Partilileri, belediye başkanını tehdit eden bu üslubun yarattığı rahatsızlığın krize dönüşmesi kaçınılmazdı.
Çünkü, krizi yönetmesi gereken İl Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu’nun üslubunun da yangına benzin dökmekten farksız olduğunu ifade etti konuştuğum CHP’li isimler.
Nasıl mı?
Özetle "Merkezefendi’de atılan taş camı çatlattı" dediler ve eklediler:
"Honaz Danışma Kurulu Toplantısı’nda Çavuşoğlu’nun, Odabaşıoğlu’na ilk sözü vermesi, onun da Merkezefendi’yi anımsatıp ‘Beni o günkü sözlerimden dolayı eleştirenler, tepki gösterenler var. O günkü sözlerimin arkasındayım’ demesi çatlayan camı paramparça etti."
O toplantıyı "istifa edeceğini" söyleyerek terk eden ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca tarafından yatıştırılan Kepenek’in yaşananlarla ilgili Anadolu Ajansı’na yaptığı açıklama da düştü akşam saatlerinde haber merkezlerine.
Odabaşıoğlu’nun "Makam odalarına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın fotoğrafını asan CHP'li başkanları elini kırmakla tehdit ettiğini" ileri süren Kepenek, devamında şunları söylüyordu:
"Bana bakarak 'Hatta ellerini kırmakla kalmam kafasını da kırarım' diye konuştu. Orada bu mesajları gönderebileceği başka bir kişi yoktu. Gençlik Kolları Başkanı'nın bu tehditleri ve toplantıda eleştirilere karşı, bana cevap hakkı verilmemesi, hepsini üst üste koyduğunuzda etik olmayan bir toplantı gerçekleştirildi."
Yaşananların odağındaki isim Odabaşıoğlu ne diyordu peki?
Kendisiyle konuştum.
Konuşmasıyla ilgili bir videonun olduğunu, kimseyi tehdit etmediğini, ancak yapılan haberlerden dolayı tehdit edildiğini söyledi.
Sonra da "Yarın açıklama yapacağım. Haberler ve tehditlerle ilgili şikayetçi olacağım" dedi.
CHP Merkezefendi İlçe Başkanı Ali Osman Horzum’la da konuştum.
O da tehdit içeren bir konuşma olmadığını söyledi.
Krizi yönetemediği...
Honaz toplantısında elini arkasına atıp konuştuğu...
"Kreş açılışımız var, gitmem gerekiyor" diyerek, Kızılyer Mahallesi’ne gitmek için izin isteyen Kepenek’e "İl Başkanı konuşuyor, Kaymakam Bey beklesin. Çay içedursunlar" dediği...
Uslubundan dolayı Odabaşıoğlu’na sessiz kaldığı söylenen Çavuşoğlu ile de konuştum.
Kendisini aramadan önce Gençlik Kolları Başkanı ile görüştüğümü aktarıp, ne diyeceğini sordum.
Yanıtı "Ne söylediyse altına imzamı atarım" oldu.
Sonuç?
CHP ile başka partilerin mücadele etmesine gerek yok.
Maşallah kendilerine yetiyorlar.
Toplantılarda CHP’yi iktidara taşımayı konuşup tartışmak yerine; "el, kol, kafa kırma" sözleriyle haberlere konu oluyorlar.
