AK Parti’den “Yücel Başkan Durmuyor” başlığıyla haber servislendi.
Haberin içeriği ne?
Yücel Bey’in; Vakıfbank İlkokulunu, Sevil Kaynak Ortaokulunu ve Cumhuriyet Lisesini ziyaret etmesi.
“Niye ziyaret etmiş?” diye soruyorsanız söyleyelim, bu okullarda öğrenim görmüş AK Parti İl Başkanı Yücel Güngör.
Peki, bu ziyarette bir gariplik var mı?
Bana sorarsanız yok.
Ama bir soru var ki sorulmazsa olmaz:
Muhalefetten gidilse; CHP’li ya da İYİ Partili başkanlar da mezun oldukları okullara gitse içeriye alınır mı?
Sınıflara sokulur mu?
Niye sordum?
Geçen yıl temmuz ayında halkın mülkü olan Anafartalar Mahallesi Muhtarlığında yaşananlar aklıma geldi de ondan.
Ne olmuştu?
CHP Pamukkale İlçe Başkanı Arda Arpacı ve beraberindekiler, muhtar Ekrem Demir’in “Hiçbir Cumhuriyet Halk Partiliyi buraya sokmadım, sokmam da” diyerek, kapı dışarı etme muamelesiyle karşılaşmıştı.
Şimdi…
Sözünü ettiğimiz yerler kamunun…
Okul ziyaretlerinde kabuller titizlik gerektirirken, muhtarlıklara amacı derdini aktarmak, bilgi almak için giden herkese açık olmalıdır değil mi?
Ama yukarıdaki örneğe baktığımızda böyle mi olmuştur?
Ayırımcılık yapan muhtara, AK Partinin veya Cumhur ittifakının ortağı MHP’nin Pamukkale ilçe başkanları gitse, onlara kapıyı gösterebilir mi?
Bırakın kapıyı göstermeyi dışarıya çıkmalarını söyleyecek cesareti kendisinde bulabilir mi?
Bunlar, Türkiye gündemine oturan CHP lideri Kemal Kılıçdaoğlu’nun TÜİK’e gidip de kapısından döndürülmesinin,
Ziyaretlerde iktidar-muhalefet ayrımının Denizli ölçeğinde yaşanmış örnekleridir.
İktidar partisinden gelenlere kapıların sonuna kadar açık tutulması…
Muhalefetten iseniz “muhtarlığa bile giremezsin” tavrının yaşanmışlıklarıdır.
Etmeyin, eylemeyin,
Ayrıştırmayın, ötekileştirmeyin,
Edebiyle gelene kapıları duvar etmeyin!
Unutmayın, bu memleket hepimizin.
