Soru şu:
Bu seçim İstanbul’un seçimi mi Türkiye’nin seçimi mi?
“Yahu bu bir belediye başkanlığı seçimi, yerel seçim, tabiki İstanbul’un seçimi” diyenler olacaktır.
“Yok, yok… İstanbul’un değil, Türkiye’nin seçimi” itirazıyla yanıt verenler de olacaktır.
Biz anlatalım, siz İstanbul’un mu Türkiye’nin mi seçimi olduğuna karar verin.
AK Parti ile başlıyoruz…
Eski Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci…
Milletvekili Şahin Tin, Cahit Özkan ve Nilgün Ök…
Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan…
İl Başkanı Necip Filiz…
İl yönetim kurulu üyeleri İstanbul’da.
İlçe belediye başkanları da gidip gelmelerini sürdürüyor.
En son Pamukkale Belediye Başkanı Avni Örki’nin İstanbul’da olduğu bilgisi geldi.
Denizlililerin yaşadığı, işyerlerinin bulunduğu ilçeler ve mahalleler ziyaret ediliyor.
Kadınlardan oluşan ekipler de ev ziyaretleri gerçekleştiriyor.
“Sizi ziyarete geldik” deniliyor ama amaç “Binali Yıldırım’a destek verin oy verin demeye geldik” mesajının verilmesi.
CHP ile devam ediyoruz…
Genel Başkan Yardımcısı Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca…
Merkezefendi Belediye Başkanı Şeniz Doğan…
Bozkurt Belediye Başkanı Birsen Çelik…
Babadağ Belediye Başkanı Ali Atlı…
Honaz Belediye Başkanı Yüksel Kepenek...
Kadın Kolları ve Gençlik Kolları’nın üyeleri…
Birkaç gündür İstanbul’da.
İl Başkanı Mahir Akbaba ve yönetim kurulu üyeleri de bu sabah İstanbul için yola koyuldu.
CHP’nin Denizli ekipleri de aynı ziyaretleri gerçekleştirip, “Seçilmiş Başkan Ekrem İmamoğlu içimizden biri, hepimizin umudu” mesajını verip, 23 Haziran’da yeniden seçilmesi için oy desteği istiyor.
CHP İl Örgütü bir şey daha yapıyor.
Denizli’de bulunan İstanbullu seçmenleri de oy kullanmaya ikna edip, gerektiğinde yol giderlerini de karşılamak suretiyle metropol kente gönderiyor.
Şu ana kadar 400 dolayında seçmen’in İstanbul’a gitmesi sağlandı.
Şimdi…
Girişteki sorumuza dönersek, 23 Haziran Pazar günü yapılacak seçimin sadece İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi olmadığını…
Seçimi kazananın psikolojik üstünlüğü eline geçireceğini…
Ve en önemlisi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tüm istem ve çabalarına rağmen, AK Parti’nin Ankara’dan sonra İstanbul’u da kaybetmesinin “Türkiye’nin seçimi” tezini savunanların yeni bir stratejiye yönelmesini…
Yani AK Parti’nin ikinci kez kaybetmesinin çok uzun sürmeyecek bir zaman diliminde erken seçim olasılığını gündeme getireceğini…
Söyleyebiliriz.
Böyle olmasaydı, Millet İttifakı ile Cumhur İttifakı’nı oluşturan siyasi partiler, her ilden milletvekili, belediye başkanları, il başkanları ve yöneticileri ile İstanbul’a kamp kurar mıydı?
