Kozmetoloji Ünitesi’nin açılışına Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Çağdaş Erdoğan, Başhekim Prof. Dr. İbrahim Türkçüer, başhekim yardımcıları, başmüdür ve hemşirelik hizmetleri müdürlüğü personeli katıldı.
Açılışta yapılan konuşmaların ardından Dermatoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nida Kaçar, ünite hakkında bilgi verdi. Kozmetiğin, dermatoloji deri ve zührevi hastalıklar bilim dalının önemli bir parçası olduğunu belirten Doç. Dr. Kaçar, bu alanda leke, kırışıklık, iz, saç dökülmesi, damar çatlamaları, varis tedavisi, selülit ve çatlak tedavileri gibi geniş spektrumda birçok problemin bulunduğunu söyledi.
Kozmetikler dendiğinde saç, tırnak ve deri gibi organların görünüşünü düzelterek güzelleştirmek için kullanılan her türlü madde, preparat ve tedavi yönteminin akla geldiğini ifade eden Doç. Dr. Nida Kaçar, “Tüm bu maddeler ve uygulamalar insan bedeni ve sağlığını doğrudan ilgilendirmektedir. Bu nedenle güvenli uygulamalar ancak tıbbi bilgiler temelinde mümkündür. Tüm kozmetik madde ve tedavi yöntemlerinin dermatolojik tıbbi bilgiler esas alınarak uygulanması kozmetik dermatoloji bilim dalını oluşturur” dedi.
Kozmetik dermatoloji bünyesinde oluşan problemleri gidermek için yapılabilecek kozmetik uygulamalar arasında botox, dolgu, kimyasal soyma, trombositten zengin plazma, mezoterapi, dermoroller, ip, lazer, radyofrekans ve daha birçok teknolojik tıbbi cihaz uygulamalarının year aldığını anlatan Doç. Dr. Kaçar, şöyle devam etti:
“Lazer epilasyon artık klasik epilasyon yöntemlerinin nerede ise yerini almıştır. Ayrıca hijyenik olması ve kalıcı kıl kaybı sağlaması klasik yöntemlere kıyasla en büyük avantajlarıdır. En sık talep edilen uygulamalar arasında botulinum toksin uygulamaları yer almaktadır. Daha çok bilinen adı ile Botox uygulaması hem mimik kaslarının kasılmasını geçici olarak engelleme yoluyla kırışıklık tedavisinde kozmetik amaçlı hem de terleme tedavisinde yapılmaktadır. Dolgu uygulaması ile yaşla birlikte azalan dermal bağ dokusu kaybının yerine konması amaçlanır. Işık dolgusu diye adlandırılan yaşla birlikte belirginleşip yorgun bir görünüme yol açan göz yaşı oluğunun düzeltilmesi, çene-burun rekonstriksiyonu, orta yüz hacimlendirilmesi gibi uygulamalar yapılabilmektedir.
Ayrıca sivilce ve benzeri durumlar sonrası gelişen çukurcuk şeklindeki izler, yine dudak hacimlendirilmesi de dolgu uygulaması ile mümkündür. Örümcek ağı ve iple yüz germe de giderek popülaritesi artan uygulamalardır. Deri altına 4-8 haftada eriyen ipler yerleştirilmekte ve bu ipler erirken derinin sıkılaşmasını uyarmaktadır. Bu iplerin kancalı olanları ile mekanik olarak yüzü germek de mümkündür. Kişinin kendi kanından izole edilen trombositlerin kendi derisi içine enjekte edildiği trombositten zengin plazma (PRP) tedavisi de ince kırışıklıklar, leke, saç dökülmesi amaçlı yapılmakta ve deriye canlılık, tazelik kazandırmaktadır.”
Doç. Dr. Kaçar, kliniğin bünyesinde üç öğretim üyesi, beş asistan doktor ve iki hemşireden oluşan ekip görev yapacağını sözlerine ekledi.
