Konyalıoğlu: Şirketlerde psikoloji bozulmaya başlamıştır – D20Haber
06.05.2024, Pazartesi
9 °C / 24 °C Denizli Hava Durumu
  1. ANA SAYFA
  2. /
  3. EKONOMİ
  4. /
  5. EKONOMİ
  6. /
  7. Konyalıoğlu: Şirketlerde psikoloji bozulmaya başlamıştır

Konyalıoğlu: Şirketlerde psikoloji bozulmaya başlamıştır

A- A+
D20HABER
Yayınlanma: 6 Nisan 2020 Pazartesi - 10:44Güncelleme: 6 Nisan 2020 Pazartesi - 10:44
Konyalıoğlu: Şirketlerde psikoloji bozulmaya başlamıştır

Denizli Sanayici ve İşadamları Derneği (DESİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Okan Konyalıoğlu, coronavirüsün (COVID-19) sadece bireyleri etkilemediğini, giderek şirketlerde de psikolojinin bozulmaya başladığını belirtti.

DESİAD Başkanı Okan Konyalıoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, COVID-19 etkisiyle iç ve dış talebin önemli oranda azaldığını, bazı sektörlerin durma noktasına geldiğini, mart ayı ihracatının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 17.81 azaldığını, işletmelerin istihdamı koruma becerisinin kırılma noktalarına ulaştığını ifade etti.

“GELİR YARATILAMIYOR, GİDERLER ARTIYOR”

Kapasiteyi düşürmek veya üretimi durdurmak zorunda kalan işletmelerin kısa çalışma ile hayatta kalma ve istihdamı koruma mücadelesi verdiğini dile getiren Konyalıoğlu, “Bu süreçte gelir yaratılamamakta, alacaklar tahsil edilememekte, giderler ise artmaya devam etmektedir. Bir sonraki aşamada işletmelerin nakit akışlarındaki bozulmaların zincirleme etkisiyle istihdam kayıpları başlayacak, işletmeler hayatta kalma mücadelesine gireceklerdir” değerlendirmesinde bulundu.

YENİ ÖNLEM ÖNERİLERİ

En olumlu senaryoda bile virüsün yayılma hızının haziran ayında azalacağının söylendiğini, yaraların sarılması ve normale dönme süresinin ise yılın son çeyreğinde veya 2021 yılı başına olabileceğini kaydeden Konyalıoğlu, şu önerilerde bulundu:

“Bu sürecin yıkıcı etkilerini aza indirmek için vergi ertelemelerinden finansmana erişime, KGF, Eximbank, KOSGEB gibi ilave desteklerden istihdamda sürekliliğin sağlanmasına kadar büyüklü küçüklü birçok kolaylık getirilmiştir. Ancak; etkileri itibarıyla bir savaş niteliğindeki bu mücadelede hayatta kalmak, istihdamı korumak ve savaşın müteakip etkilerini azaltabilmek için mevcut vergi, SGK, idari para cezaları gibi borçların faizlerinin silinerek yeniden yapılandırılmasının, yeni dönemde oluşacak vergilerin (KDV, kurumlar vergisi vb.) belli süre ve esaslarda hibe edilmesinin, elektrik, su ve doğalgaz ödemelerinin Temmuz ayına kadar alınmamasının, teşvik ve destek iadelerine öncelik verilmesinin,SGK ödemelerinin yılsonuna kadar ötelenmesinin ivedilikle hayata geçirilmesine ihtiyaç duyulmaktadır.

Hayatın alışılmış tüm öğelerini yıkarak değiştiren bu virüsle birlikte toplum psikolojisi derinden etkilenmiş, belirsizlikten beslenen kaygı sadece bireylerin değil, şirketlerin psikolojisini de bozmaya başlamıştır. Covid-19’a karşı bu zor mücadelede son günlerde yaşanan politik gerginlikler reel sektörün psikolojisini daha da bozmaktadır.

Sağlık çalışanlarımızın özverili çalışmalarına rağmen virüsün yayılma hızı nedeniyle vaka sayımız ve kaybettiklerimiz katlanarak artmaktadır. Bu nedenle, bilim insanlarının uyarılarının dikkate alınarak 4 Nisan 2020 tarihinden itibaren uygulanan yeni tedbirler çok olumlu karşılanmıştır. Buna rağmen; diğer ülkelerin verisi ile yapılacak basit simülasyonlarla kendi ülkemizde haftalar sonrasını öngöremez isek film gibi seyrettiklerimiz maalesef yakında bizim gerçeklerimiz olacak. Bunu engellemek için, yaşayarak değil uygun projeksiyonlar yaparak belirlenecek ilave tedbirlerin alınması zorunludur. Aksi halde, virüsün bu yayılma hızı ve işletmelerde çalışan kesimin hareketliliği nedeniyle daha fazla vaka, daha fazla ölümler olacak, enfekte olan fabrika çalışanlarından dolayı işletmeler karantina nedeniyle kapanacak ve bu kapanışlar eş zamanlı gerçekleşmeyeceği için gecikmiş tedbirlerin anlamı kalmayacaktır.

Şimdi; birlik ve beraberlik içerisinde, ekonomi ve sağlıkta gerekli tüm tedbirlerimizi yaşayarak değil öngörerek almak ve öncelikle hayatta kalmak zorundayız. Sonrasında, yaraların sarılması ve iyileşme sürecini en hızlı şekilde atlatarak, iç ve dış piyasada bekleyen taleplerle birlikte Türkiye çok önemli bir atılım yapacak ve küresel oyuncu olarak büyümesine devam edecektir.”