Lig bitti...
Giden gitti, kalan kaldı.
Denizlispor da hasbelkader ligde kalanlardan oldu.
“Hasbelkader” dedim, çünkü başka takımların sayesinde...
Trabzonspor’un Kayserispor’u...
Gaziantep Futbol Kulübü’nün de Malatyaspor’u yenmeleri sayesinde 2020-2021 sezonunda da Süper Lig’deyiz.
Şimdi hani bir deyim vardır; eğri oturup doğru konuşmak diye...
O zaman başlayalım.
Sezon başladı, Galatasaray’ı...
Deplasmanda Antalyaspor’u da yendin...
Göztepe’den bir puan getirdin...
3 hafta 7 puan.
Ne güzel, mutlu olduk.
Sezon başlarken “hedef ilk 5” diyen Kulüp Başkanı Ali Çetin, bu sonuçların ardından iddiasını yineledi.
Ama burası Süper Lig ve başka bir arena...
Sezon 34 hafta, devamlılık şart!
Ne oldu?
Önce Konyaspor, sonra Kasımpaşa çarptı Denizli’de.
Malatya’dan 5 yediniz, Fenerbahçe gelip seni evinde 2-1 yendi.
Araya sıkıştırabildiğiniz sadece deplasmanda Kayseri beraberliği.
Takımı Süper Lige taşıyan Yücel İldiz’i gönderdiniz, Mehmet Özdilek’i getirdiniz.
Yanlış tercihti...
Taraftarla yıldızı hiç barışmadı.
Ne yaptınız?
Peş peşe gelen kötü sonuçlar üzerine “güle güle” dediniz.
Denizlispor’un 24 puanı vardı.
Bari sonrasındaki tercihiniz isabetli olaydı.
Bülent Uygun’la anlaştınız.
Takım başında 8 maça çıktı.
Kazandırdığı 8 puan.
Takım 32 puanda onu da gönderdiniz.
Yolunuza Levent Kartop ve Kenan Atik ile devam ettiniz.
Şans denilen şey yüzümüze güldü ve Trabzonspor’u yenerek 35 puana ulaştık.
Son 4 haftada alınan puan da bu.
Şimdi takımın yöneticisi Kaan Şanlıkan diyor ki: Ligde kalan her takım başarılı...
Evet, Antalyaspor başarılı. 17’nci haftada 14 puanla 16’ncı sıradaydı. Ligi 45 puanla 9’uncu sırada bitirdi.
Küme düşseler de Ankaragücü ve Kayserispor’un ikinci yarı performansları büyük başarı.
10 puanlı Kayserispor 22...
12 puanlı Kayserispor 20 puan topladı.
Denizlispor’un hanesine 17 maçta yazan 13 puan.
Maç başına bir puan bile düşmüyor.
Bu mu başarı?
İlk 5 diye yola çıkıp Trabzonspor ve Gaziantep Futbol Kulübü’nün düşme hattındaki rakiplerini yenmesiyle ligde kalmak başarıysa sizlere hayırlı olsun.
Bakın bu takımın hali içler acısı...
Ligde kalman bu maçtan alacağın puan ve puanlara bağlı. Can havliyle rakibin üzerine gitmen, onu kendi sahasına hapsetmen, bunaltman gerekiyor. Ama korner atmaya, taç atmaya yavaş yavaş gidiyor futbolcun.
Yani gol atmak değil, gol yememek dertleri.
Küme düşen rakibin senden daha iyi ve son dakika yakaladığıyla canını yakıyor.
Bu arada teknik adam yanlışları gibi ara transferdeki futbolcu tercihleri de yanlıştı.
Youssef’i getirdiniz, adam “sözleşmem bitti” diyerek çekip gitti.
Takıma katkısı sıfır.
Trabzonspor’un müzmin sakat diye gözden çıkardığı Onazi’yi getirdiniz. Adam önce kaçtı, geri getirdiniz, bu defa paramı ödemediler diye tek taraflı sözleşmesini feshetti.
Bodrumspor’dan Muhammet Özkal’ı aldınız. Belki ileride takıma katkı sağlar ama zor durumda kurtarıcı değildi.
Kaleci Stackhowiak bıraktı gitti.
Barrow, ülkesine kaçtı.
Kısacası yönetim anlamında çok ama çok hatalar yapıldı.
Bunları söylemek, yazmak Denizlispor yönetimi tarafından bakıldığında suç oluşturuyorsa ben suçlu olmayı kabul ediyorum.
Son bir şey daha...
Denizlispor’un bir whatsap grubu vardı.
Bugün buradan ben ve bazı arkadaşlarım eleştiriler yaptı.
Yönetici Kaan Şanlıkan da yanıt verdi.
Hemen sonrasında da gazeteciler ve kulübün basından sorumlu ismi gruptan çıkarıldı.
Başkalarını bilmem ama ben bu tavrı alkışladım (!) hem de avuçlarım kızarıncaya kadar.
