Anne! Ben sevgine layık mıyım? – D20Haber
26.04.2024, Cuma
14 °C / 28 °C Denizli Hava Durumu
  1. ANA SAYFA
  2. /
  3. YAZARLAR
  4. /
  5. Halil SAĞAT
  6. /
  7. Anne! Ben sevgine layık mıyım?

Anne! Ben sevgine layık mıyım?

A- A+

“Bir çocuk sevgisiz büyüdüyse, sevgiye layık olmadığını düşünür.”
Bu bilgiyi çevrem ile paylaştığımda “niçin böyle düşünsün ki? ” diyenler olmuştu. Bebek hislerini, yetişkin bakış açısı ile bir tutmamak gerekir diye yanıtlamıştım. Lakin bu açıklamayı detaylandırmanın önemli olduğunu düşündüğüm için, bunun üzerine bir yazı kaleme almak istedim.

Bebek için sevgi alışverişi, kısacası annenin bebeğe gülümsemesi, onun varlığını onaylıyor oluşu, onu seviyor oluşu, onunla oyunlar oynuyor oluşu bebeğin sağlıklı gelişimi için gereklidir. Nasıl yemek için sofraya oturduğumuzda karnımızın doyması üzerine beklentimiz gayet doğal ise, bir bebeğin ebeveyninden sevgi alacağını düşünmesi de gayet doğaldır.
Bebeğin yaratılışı gereği tek başına hayatta kalabilmesi imkansızdır. Ruhsal gelişimi ancak bir başka kişinin hayatına olumlu etkisi ile mümkündür. Onunla bilinç dışında yer edecek olumlu anılar oluşturmalı bebeğin sağlıklı gelişimi için adım atmalıdır.

Romanya’da bebekler üzerine yapılan bir araştırmada 500 bebeğin aynı yerde bakıldığı yurtta yapılan deneyden söz etmek istiyorum.
Komünist rejim döneminde aileler en az beş bebek sahibi olmaları için zorlanıyor. Aileler zaten kendilerini geçindiremezken, çocuklarına yeterli bakımı veremiyorlar. İstemeseler de devlet yurtlarına çocuklarını yerleştirmek zorunda kalıyorlar.

Kaldı ki her şey olduğu gibi insan da zaten devletin bir malı sayılıyordur. Devletin yurtlarına teslim edilen çocukların bakımı koğuş usulü dizayn edilmiş odalarda bakımları yapılır. Onlarca bebeğe tek bakıcı düşerken bebeklerin yeme içme saatinde mamaları veriliyor. Lakin sevilmiyor, ilgi görmüyor, önemli olduğu hissettirilmiyorlar.

Duygusal bakım yapılmamış çocukların bir çoğu hayatını kaybetmiş ya da bedensel ve zihinsel gelişimi durmuştur. Sadece bir kaç çocuk bakıcıları tarafından sevilmiş, ilgi görmüş duygusal bakım almıştır. Onlar hayatta kalmışlar, sağlıklı gelişim göstermişlerdir.

Bu deney insanoğluna sevginin, duygusal bakımın önemini anlatır. Nasılsa bebek anlamaz diye onunla oynanmayan oyunların, ona sarf edilmeyen sevgi sözcüklerinin karşılığında nasıl bir çocuk yetişebileceğini varın siz düşünün.

Belki gelişimsel geriliği olmaz belki hayata bebek yaşta veda etmez. Lakin sevgiye layık olmadığı hissettirilen çocuk sevgiye layık olabilmek için tüm yaşamı boyunca uğraş verecektir. İstemediği kişi olmak zorunda bırakılacak, istemediği kararları vermek zorunda kalacak ki eksik kalan bir şeyleri tamamlayabilsin. Lakin annenin boş bıraktığını tüm dünya doldurmaya çalışsa da başarılı olamayacaktır.

Yazarın Diğer Yazıları
Yaşam Transferi
14 Ocak 2020 Salı
Hekimoğlu
7 Ocak 2020 Salı
Zamansız Öfke
24 Aralık 2019 Salı
Çocuk sever misiniz ?
3 Aralık 2019 Salı
Bütün Erkekler Aynı Mıdır?
25 Kasım 2019 Pazartesi
Kedi Sevgisi
5 Kasım 2019 Salı
Sevgi Pınarı
14 Ekim 2019 Pazartesi