Merkezefendi ilçenin Değirmenönü Mahallesi Lozan Caddesi’nde dün akşam işlenen kadın cinayetinin ardından Denizli Barosu Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Avukat Merve Öğüt, baro binası önünde bir grup meslektaşıyla birlikte basın açıklaması yaptı.
Denizli Barosu Başkanı Avukat Adnan Demirdöğer’in de destek verdiği basın açıklamasında kadın cinayetleri protesto edildi. Komisyon başkanı Öğüt, “Biz yorulduk siyah fona mor renkle kadın isimleri yazmaktan. Kadın yaşamının isim ve soy isimden ibaret okunup geçilmesinden” sözleriyle başlayan açıklamasında şunları kaydetti:
● Neden bu ülkede hiçbir kadının can güvenliği yok?
● Bizler hukukla, yasalarla, uluslararası sözleşmelerle teoride devletin kadın ve erkek eşitliğinin sağlanması için gerekli tedbirleri almakla yükümlü olduğunu pekala biliyoruz. Bildiğimiz, okuduğumuz hiçbir hukuk metni kadın cinayetlerinin bunca alenen ve cesaretle artışıyla örtüşmüyor. Hukuk bilgimiz artık yaşananları açıklamaya yetmiyor.
● Şimdi açıklayın bakalım bir hukuk devletinin bütün çarklarıyla bir kadının hayatını nasıl koruyamadığını. Sistematik erkek şiddetinin nasıl son bulmadığını ve hatta erkek şiddetine dolaylı olarak nasıl cevaz verdiğini.
● Doğru düzgün uygulanmayan bir sözleşme salt varlığıyla dahi kadınların üstünde bir koruma kalkanı iken bir gecede nasıl ve neden vazgeçildiğini.
● Sözleşmenin feshinin hukuka uygun olduğuna ilişkin Danıştay onama kararı, hukuk devletinin uluslararası anlaşmalarla taahhüt ettiği kadına yönelik şiddetle mücadele yükümlülüğünü ifa etmeyi reddetmektedir.
● Daha açık anlatalım: Danıştay kararı, kadınların şiddetsiz, güvende, insan onuruna yaraşır şekilde yaşama hakkının yargı erki eliyle ihlal edilmesidir. Sözleşmenin feshi, kadın cinayetlerine zemin hazırlamaktır. Faillere önden buyurun demektir
● Denizli Barosu Kadın Hakları Komisyonu olarak bir kez daha tekrarlıyoruz: İstanbul Sözleşmesi’nden ve koruduğu haklardan vazgeçmeyeceğiz. Her bir kadın eşit, onurlu ve şiddetsiz yaşam hakkına sahip oluncaya kadar her gün daha yüksek sesle tekrarlayacağız. İstanbul Sözleşmesi bizimdir, vazgeçmeyeceğiz.
