Toplumdaki her yaştaki insanı etkileyen, özellikle risk grubundaki kişilerde ağır hastalığa ve ölüme yol açabilen grip hakkında uyarılarda bulunan Enfeksiyon Hastalıkları Uz. Dr. Ayşegül Kartal, bu hastalıktan korunabilmek için özellikle risk grubundakiler ve sağlık çalışanlarının grip aşısı yaptırması gerektiğini söyledi. Kartal: “Gripten korunabilmek ve salgınların önüne geçebilmek için en etkili yöntem başta enfeksiyon kontrol önlemleri olmak üzere her yıl yapılan aşılamadır. Aşının koruyuculuğu oldukça yüksek olup özellikle yaşlılarda hastaneye yatış oranını azaltmaktadır. Sağlık çalışanları için meslek hastalığı sayılabilecek grip iş gücü kaybına, sağlık hizmetlerinin aksamasına, maliyet artışına neden olmaktadır. Virüs, hastalara ve çalışma arkadaşlarına bulaştırılacağı için hastalık yükü de artacaktır. Bu nedenle gripten korunmak için enfeksiyon kontrol önlemleri ile birlikte sağlık çalışanlarının aşılanması da çok önemlidir” şeklinde konuştu.
KİMLER AŞI YAPTIRMALIDIR? KİMLER YAPTIRMAMALIDIR?
Grip aşısının kimlere uygulanıp uygulanmayacağı konusunda da bilgiler veren Kartal, şöyle konuştu: “50 yaş, özellikle 65 yaş üstü olan herkes, kronik akciğer, kalp, böbrek, karaciğer hastalığı olanlar, nörolojik, hematopik, metabolik hastalığı olanlar, diyabet (şeker) hastaları, bağışıklık sistemi baskılanmış olanlar, kanser hastaları, radyoterapi, kemoterapi alanlar, uzun süredir kortizon kullananlar, 6 ay- 5 yaş arası çocuklar, aspirin kullanan 6 ay-18 yaş arası çocuklar, grip sezonundaki gebeler ya da gebe kalanlar, bakımevinde kalanlar ve burada çalışanlar, aşırı şişmanlar, sağlık personeli, 5 yaş altı ya da 50 yaş üstündeki kişilerle birlikte yaşayanlar, komplikasyon riski yüksek olanlarla yaşayan ya da onlara bakanlar mutlaka grip aşısı yaptırmalıdır. Grip aşısı sonrası gribe yakalanma olasılığı azalır, toplumda hastalığın yayılması azalır, riskli gruplarda ölümler azalır, çocukların okul devamlılığı azalır, antibiyotik kullanımı azalır, iş gücü kaybı azalır, gribe yakalanılsa bile daha hafif geçmesini sağlar, akciğer iltihabı ve diğer sağlık problemlerinin olasılığı daha azalır, KOAH’ı, diyabeti olanlarda gribin yıkıcılığı azalır. Fakat grip aşısının riskli olduğu ya da fayda vermediği kişilerde vardır. Bunlar; yumurta alerjisi olanlar, aşıya alerjisi olanlar, ateşli hastalık geçirmekte olanlar, gebeliğin ilk 3 ayında olanlar, 6 aydan küçük bebekler ve aşıdan sonra grip tablosu yaşayanlardır. Bu kişiler, grip aşısı yaptırmamalıdır” dedi.
AŞININ YAN ETKİLERİ NELERDİR?
Grip aşısı yaptırdıktan sonra bazı yan etkilerin nadiren de olsa ortaya çıkabileceğini ifade eden Kartal, bu etkileri iki sınıfa ayırdı ve şöyle devam etti: “Lokal etkiler; aşı yapılan yerde hassasiyet, kızarıklık, ağrı, ısı artışı olabilir. Bu durum ciddi değildir. Alkollü pamuk ile kompresyon uygulamak yeterlidir. Genel Etkiler; aşıyı takip eden ilk günler içinde ateş, genel vücut ağrısı, yorgunluk, terleme olabilir. Birkaç gün içinde kendiliğinden düzelir. Gerekirse parasetamol kullanılır. Bazı duyarlı kişilerde ise şiddetli gribe benzer tablo oluşabilir. Bu deneyim sonrası bu kişiler tekrarında aşı olmamalıdır” dedi.
AŞI NE ZAMAN YAPTIRILMALIDIR?
Son olarak grip aşısının her yıl yaptırılmasını öneren Kartal, aşı olmak için en iyi dönemin ülkemizde gribin görüldüğü dönem olan; Eylül- Ekim, Kasım ayları olduğunu söyledi. Aşı, yapıldıktan yaklaşık iki hafta sonra etkisini gösterdiği için grip salgını patlak vermeden yapılmasını istedi
