JMO Denizli Şubesi, Sarayköy ilçesinin Gerali Mahallesi’nde özel bir firma tarafından sera kurmak amacıyla yapılan jeotermal sondaj çalışmaları sırasında meydana gelen patlamayla ilgili basın açıklaması yaptı. Açıklama şöyle:
“Özel bir firma tarafından sera kurmak amacıyla yapılan jeotermal sondaj çalışmaları sırasında kuyu, kontrolsüz olarak üretime geçmiştir. 1290 metrede sondajda ilerleme yapılırken kuyuda meydana gelen üretim (blow out) sonucu bileşiminde hidrojen sülfür gazı da içeren yoğuşmayan gazlarla birlikte jeotermal akışkan kontrolsüz bir şekilde metrelerce havaya yükselmiştir.
“ETKİSİ ARTARAK DEVAM EDİYOR”
Bilim ve mühendislik ilkelerinden uzak, tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu meydana gelen püskürme, çevre tarım alanları ile Babadağ karayoluna zarar vermiş, henüz kontrol altına alınamamıştır. Kuyu kontrol altına alınamadığı için akışkan gelişi, çevresel kaynak ve varlıklara olumsuz etkisi her geçen gün artarak devam etmektedir.
Çevreye olan zararlı etkisi, diğer enerji kaynaklarına göre minimum düzeyde ve önlenebilir olduğu halde, birkaç yıldır jeotermal kaynak yatırımların yoğun olduğu kentlerimizde çevre kirliliği ve sağlık sorunlarına yol açtığı gerekçesiyle toplumda önemli hassasiyetlerin oluştuğu görülmektedir.
Jeotermal ve petrol-gaz endüstrisinde blow-out/püskürme olarak tanımlanan bu olayda, idari mekanizma, ekipman, personel, izleme, kontrol ve denetim konularında önemli eksiklikler bulunduğu aşikârdır.
Jeotermal kaynak yer altından üretilen diğer kaynaklardan farklı olarak dinamik bir yapıya sahip olup, bu öz niteliği nedeniyle durağan yapıdaki diğer yer altı kaynaklarından farklı teknikler kullanılarak araştırılmakta ve işletilmektedir. Kaynağın bu özelliği gözetilerek sondaj planlamasının jeoloji mühendisliği bilgilerine dayalı olarak hazırlanması ve kuyu kazma işleminin de sondaj mühendisliği hizmetlerine uygun olarak gerçekleştirilmesi durumunda, yaşanan bu tür olumsuz sorunlar engellenebilecek veya minimize edilebilecektir. Jeotermal ve petrol-gaz endüstrisinde blow-out/püskürme olarak tanımlanan bu olayda idari mekanizma, ekipman, personel, izleme, kontrol ve denetim konularında önemli eksiklikler bulunduğu aşikârdır.
“DENETİMSİZLİĞİ GÖSTERDİ”
Uluslararası Standartlara, bilim ve mühendislik ilkelerine uygun yapılan bir jeotermal sondaj da gerçekleşmemesi gereken bu talihsiz olay, ülkemizdeki jeotermal sondajların denetimsizliğini bir kez daha göstermiştir.
Jeotermal sondajlarda ve kuyu tamamlama testlerinde kullanılan ekipman ve donananım kuyu başında hazır bulunmalı, tüm bunlar kamu adına ilgili idareler tarafından denetlenmelidir. Bu bağlamda uluslararası standartlara uygun, uygulanabilir ve denetlenebilir sondaj projeleri ilgili idarelerce istenmelidir. Bu projeler sondaj ve/veya kuyu tamamlama çalışmaları başlamadan önce yerinde ekipman ve personel yeterliliği de gözetilerek incelenmeli ve saha çalışmalarına ancak onay verildikten sonra başlanmalıdır.
Bu olay ayrıntılı bir şekilde soruşturulmalı, deprem dahil tüm jeolojik ve çevresel etkileri ile tatlı su akiferlerine etkisi araştırılmalı, kuyudan gelen gazlarla ilgili gerekli ölçümler sürekli yapılmalı ve kuyu en kısa sürede kontrol altına alınmalıdır.
ÇED Raporlarında, jeotermal projelerin sondajla ilgili detay çalışmaları da kapsayacak şekilde ele alınması gereklidir. Gerek jeotermal sondaj hizmeti üreten gerek hizmeti kamu adına denetleyen, ilgili teknik personel bu gibi acil durumlar için eğitilmeli, sertifikalandırılmalı ve olası acil durumların yönetimi konusunda yetiştirilmelidir. Benzeri olaylarda başvuru için zaman kaybetmemek ve olası zararları önlemek için kamuda donanımlı acil müdahale ekibi/ekipleri kurulmalıdır. Ayrıca benzeri olaylar için, acil durum senaryoları ve müdahale planların hazırlanması ve gerekiyorsa ilgili idareler bünyesinde müdahale birimlerin kurulması sağlanmalıdır.
Konu hukuki, idari ve teknik boyutuyla en ince ayrıntısına kadar soruşturmaları ve gerekli tedbirlerin bir an önce alınması sağlanmalıdır. Bu süreçte TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası olarak, her türlü teknik desteği sağlayacağımızı kamuoyuna saygı ile duyururuz.”